🐐 Azeri Kızı Isimleri Ve Anlamları
Kızİsimleri ve anlamlarını isim arayışında olan ebeveynlere fikir verebilecek birbirinden güzel Kız İsimleri ve anlamlarını en doğru şekilde bu sayfada bulabilirsiniz. Aadarshini Kız Hinduca Aaeesha Kız Arapça Aahna Kız Hinduca Aalase Kız Fransızca Aaleahya Kız Hinduca Aaliah Kız İngilizce Aaliyah Kız İbranice Aalleeyaa Kız İngilizce Aanisah Kız
AzericeKız isimleri Çinare Dünay Musavaf Behruz Ramile Mirvari Ramil Menzer Ziran Mehrac Höküme Ejla Lütfeli Kişver Gövher Eldeniz Domrul Seymur 1 / 2 Sonraki Popüler Blog Yazıları Efsanelerden İlham Alan Mitolojik Bebek İsimleri İsim Analizi ve Harflerin Anlamları Bebeğinize İsim Bulmanıza Yardımcı Olabilecek 15 Yöntem
EajdjY. Bebeğiniz için en güzel isimler! İsimler Gelişmiş Arama Motoru Tüm İsimler Kız İsimleri Erkek İsimleri Üniseks İsimler İsim Özellikleri İsim Sihirbazı Rastgele İsim İsim Ekle İsim İstatistikleri En Yeni İsimler Son Yorumlar Dini Bilgiler Allah'ın isimleri Allah'ın sıfatları Kuran'da Geçen İsimler Peygamber İsimleri Bağlantılar İşyeri Devredenler Yurtdışında Yaşam İsimbaz İsim Arşivi Kullanma Kılavuzu Gizlilik Politikası RSS İsimler RSS Yorumlar Sitemap İletişim Anasayfa İsimler Kız İsimleri kız isimleri 1 isim bulundu. 1 isim görüntüleniyor. Sonuçları Göster Kur'an da Geçiyor Mu? hayır 1
Bebeğinize isim bulma konusunda kararsız mısınız? O zaman doğru yerdesiniz! olarak sizler için en beğenilen Kız İsimleri ve anlamlarını bu sayfada topladık. Çocuklar evin altın toplarıdır, eve neşe mutluluk evladın anne baba üzerinde çeşitli hakları haklardan biri de anne babanın evladına güzel isim güzel isimleri, anlamlarını, analizlerini, ve bir çok özelliği bu sayfada bulabilirsiniz. Kız İsimleri ve anlamlarını isim arayışında olan ebeveynlere fikir verebilecek birbirinden güzel Kız İsimleri ve anlamlarını en doğru şekilde bu sayfada bulabilirsiniz. Kız Hinduca Kız Arapça Kız Hinduca Kız Fransızca Kız Hinduca Kız İngilizce Kız İbranice Kız İngilizce Kız Arapça Kız Hinduca Kız Hinduca Kız Arapça Kız Farsça Kız İngilizce Kız İngilizce Kız İbranice Kız İngilizce Kız İbranice Kız Arapça Kız İbranice Kız Arapça Kız İngilizce Kız Arapça Kız İngilizce Kız İbranice
ABA Saygıdeğer, saygıya layık kişi. Bazı Türk boylarında “ana’’,’’abla’’ , bazılarında ise baba anlamında da kullanılmaktadır. ABADAN 1- Cömert, verici 2- Bağışlayıcı, gönül yapıcı ABAK Temiz, iffetli, namuslu kişi ABAKA Yakın akraba, amca çocuğu ABAKAN Alicenap ABAKAY 1- Yakın akraba, yeğen, amca çocuğu 2- Sibirya’da saygın ve sözü geçen hanımlara verilen bir unvan ABALA Abla ABAR Avar 1- Gösteriş, heybetlilik 2- Baş eğmez, dirençli ABAŞ Hanım yürüyüşü Küçük narin adım ABAY 1- Aydınlık, aydınlık verici 2- Hayret uyandıran, hayret verici ABAKIYMIŞ Gönül kırıcı, can yakıcı ABÇAR-Avşar 1- İşin ehli kişi, iş bitirici 2- Uyumlu, itaatkar ABI 1- Can, ruh 2- Soyluluk ABIÇ Gönüllü ABIDAN İçli, gönül insanı ABIK İçli, gönüllü ABIKAN ABIL Gönüllü, İstekli ABINAK Sakinleşmiş gönül rahatlığı içinde olan ABINÇAvunç Avunç, teselli ABIŞApış Bacağın diz kapağından yukarısı ABIŞKA İçten, içtenlikle çalışan ABIZ Ruhsal, ruhlarla ilgili ABİKE Alicenap, yüksek gönüllü ABİN Mutlu, memnun, hoşnut ACAR 1-Gayretli,Hareketli 2- Gözü pek, yırtıcı ACLAN Açık,Açılan ACU-Acı,Açığ 1- Açık 2-Keskin, sert 3- Açı,aralık ACUN Dünya, yeryüzü ACUNAL birl. Acun/Al Almak’tan ACUNAY birl. Acun/Ay/Mec.”Dünya güzeli” ACUNLUK Dünya malı,dünyalık ACUNSUZ Dünya malında gözü olmayan AÇA 1- Toplum içinde saygınlığı olan kişi 2-Analık derecesinde saygıya layık hanım AÇAN Açma eylemi içinde olan Çiçek gibi AÇIĞ 1-Açık,dürüst 2- Bahşiş bey yada hanların verdiği bahşiş AÇIK Açığ Büyük kardeş AÇIL Açık, açılmış AÇUK Açık İyi huylu,mülayim ADAK 1-Söz,nişan 2-Bağış,sungu ADAL Sadık, güvenilir ADALAN Ünlü, şöhretli ADALDI Ünlü ADALIR Ünlü ADALMIŞ Ünlü ADAN Uygunluk, liyakat ADANIR Ünlü ADANMIŞ Adaklı,adak olmuş ADAR Adama eyleminde bulunan ADAY Memnunluk,hoşnutluk ABDAN Ünlü ADBERİLGEN Adına layık ve ününü hak etmiş kişi ADIKTI Ünlü ADIN Ünlü,adı anılan ADINÇIĞ 1-Seçkin,mümtaz 2- Olağanüstü, fevkalade, bambaşka ADIÖTE birl. Adı/Öte Mec. Temiz bir üne sahip ADIVAR Ünlü,tanınmış ADIYAKŞI birl. Adı/YakşıAdı güzel ADIYAMAN birl. Adı/Yaman Mec. Ürkütücü bir üne sahip kişi ADIYEKE birl. Adı/Yekeyeğ Mec. Saygıyla anılan kişi, adı yeğlenen kişi ADKIR Aygır,erkek at ADMIŞ Ün almış, tanınmış ADSAY birl. Ad/Say Mec. Adına saygı duyulan kişi ADSIZ 1- Fakir,kimsesiz AFŞAR Abçar AFŞIN Apçın,Opçın Zırh,demir örgülü savaş giysisi AFTABA Su ibriği AGA Ağa,Aka 1-Saygıdeğer, ulu kişi 2- Cömert,koruyucu 3-Büyük erkek kardeş,ağabey AGOLA Yönetici,amir AGUN Tatmin,avuntu AGUNMUŞ Avunmuş,sakin AĞAÇA Akça, beyazca, alımlı AĞALAK Oğlak AĞALBAY Muhterem,saygıdeğer AĞAN 1-Yüksek,yukarıda,yukarılara çıkan 2- Geceleri gökten hızla geçen, ışıklı nokta AĞAR 1- Ağı ağırbaşlı, oturaklı 2- Gönül ferahlığı 3- Göğe yükseliş AĞARTMIŞ 1- Namuslu,dürüst 2- Alçak gönüllü, mütevazı AĞAT Akat Namuslu, gönüllü, iffetli AĞAYA Makul,geçerli,uygun AĞDUK Kutsal,muhterem AĞICI Ağcı, Akçı, Akıcı, Hazinedar, Hazine sorumlusu AĞIÇ Varlık, hazine,servet AĞILGAT 1-Saygıdeğer 2- Yıldız,gezegen AĞIM Yükseliş AĞIR 1- Ağırbaşlı,olgun 2- Ünlü,saygın AĞIRBAŞ birl. Ağır/baş, olgun, alçak gönüllü AĞIŞ Ağıç Hazine, servet AĞIT Mersiye,ölüm Türküsü,göğe yükselen feryat AĞLAMIŞ Çileli,çile çeken AĞMIK 1- Ünlü,tanınmış 2- Yüksek rütbeli AĞRAK Yükselen,ilerleyen AĞRITMIŞ Mec. Acı kuvvete sahip kişi AĞUL 1- Ay’ın halesi 2- Oba, köy AĞUTUR Yükselten,yukarı çıkaran AĞZUKARA birl. Ağzı/Kara. Mec. Sert konuşan, acımasız ve hükmedici konuşan kişi AK 1- Beyaz 2- Doğuş, doğum 3- Yükseliş 4-Parlaklık 5-Devinim,hareketlilik ve güvenirliğin sembolü AKA Büyük,ulu kişi,saygıdeğer kişi AKABA Yokuş,meyil AKAÇ Akıcı AKALIN bir. Ak/Alın mec. Dürüst,namuslu AKAN 1- Akıcı 2- Yükselen AKARCA Dere,ırmak AKAR Dere,akarsu AKARSU Dere,ırmak AKAŞ birl. Ak/Aş rızk AKAY birl. Ak/Ay 1- Ayın en güzel anı 2- Yenisey Türklerinde “hanımefendi” anlamında kullanılır. AKBAŞ birl. Ak/Baş mec. Dürüst,namuslu AKBEL Dürüst,sözüne güvenilir kişi AKBERGÜ birl. Ak/Vergi fıtrat,huy huylu AKÇA 1-Beyaza kaçan 2-İpekli dokuma 3-Para,maliye,hazine AKÇALAR tenli hanım AKÇALI Zengin,mal sahibi AKÇALMAZ birl. Ak/Çalmaz tenli hanım AKÇIL 1-Ak tenli, akça yüzlü 2- Ağarmış, aklaşmış AKÇIN Sözüne güvenilen,sağlam kişilikli AKÇORA birl. Ak/Çura 1- Şamanist gelenekte iyi ruh ve iyilik perisi AKEL birl. Ak/El AKGÜN birl. Ak/Gün mec. Gelecek,istikbal AKHAN birl. Ak/Han Şamanist gelenekte “İyilik Tanrısı” AKI Eli açık,cömert,zengin gönüllü AKIM 1-Yönelim,yükseliş 2- Akmaktan, akıcı,yayılıcı AKIN 1-Saldırı,hücum 2-Kazak ve Kırgızlarda, ozan ve müzisyenlere verilen ad AKINAY birl. Akın/Ay Türkistan’da hanım ozanlara verilen ad AKINCI 1- Akın eden,saldıran 2- Osmanlılar dönemindeki, öncü birliklere ve bu birliklere dahil olan kişilere verilen unvan AKIŞ 1-Yükseliş 2-Akmaktan akış 3-Servet,hazine AKKARA birl. Ak/Kara bütünlüğü AKMAN birl. 1-Temiz,iffetli 2-Apak,bembeyaz AKOBA birl. Ak/Oba AKSAK 1-Aksayan,seken 2-Yükselen,çıkan AKSOY birl. Ak/Soy AKŞAMAN birl. Ak/Şaman Şamanist gelenekte,iyi ruhlarla ilgilenen ve ilişkiye giren kam AKŞİT Yürekli,gözükara AKTAN birl. Ak/Tan seher vakti,şafak AKUZ birl. Ak/Uz Uzman,usta AKÜN birl. Ak/Ün AKYOL birl. Ak/Yol AKYÖN birl. Ak/Yön AKYÜZ birl. Ak/yüz AL 1-Bayrak kumaşı 2-Kızarmış,kızarık 3-El,kolun bilekten aşağı kısmı 4- Ala,alaca 5-Almaktan al ALA Karışık renkli,benekli ALABAN AlbanTimsah ALACA Karışık renkli ALAÇUK Kulübe,baraka,Altay Türklerinde,oda,Çadırın iç bölmesi ALAGAN AlganFatih ALAGAŞ Ender rastlanan,nadir ALAGÜN birl. Ala/Gün Gün ortası ALAK Yok edici,öldürücü,alıcı,avlayıcı ALAN 1-Işık,nur 2-Orman içindeki açık ve düzlük bölge 3- algan ALANÇA Bahçelerdeki ağaç aralarında bulunan çimenlik bölge ALANGUVA birl. Ala/Geyik Cengiz Kaan’ın onuncu göbekten büyük anası 2- Ergenekon destanında adı geçen Uldız Han’ın kızı 3-Türk mitolojisinde yer alan ünlü kadın ki, efsaneye göre, bir nevi Türklerin ’’Meryem Ana” sı gibidir. ALAR Yalancı karanlıkGündüz vaktinde ALAS Alaz Şamanist gelenekte “Ateş Tanrısı’’ ALASAYVAN Şafak vakti,Güneşin doğuşu ALASI Erek,amaç,sahip olunması istenen nesne ALATAŞ birl. Ala/Taş Köz,ateş parçası ALAYUNT birl. Ala/Yunt Altay Türklerinde “kısrak” anlamında kullanılmaktadır. ALBA Yükümlülük,hizmet yükümlülüğü ALBAGA Hasılat,savaş yada av ganimeti ALBAN Haraç,ganimet ALBATU Bürokrat, hizmetle yükümlü kişi ALBENİ Çekim,cazibe,sempati ALCU AlçuAlıcı,avcı ALÇİÇEK birl. Al/Çiçek Gül’ün Türkçe karşılığı ALÇİN Kızıl renkli bir çalı kuşu ALÇU Alcu1-Algan,Fatih,2-Alcı,Avcı ALDI 1-Öncü,öndeki,selef 2-Algan,Fatih ALDUR Ok atışı,oklayış ALEV Yalav...Yal kökündenAteşten çıkan ışık ALGAN Fatih,Fetheden ALGAZIN Yabani vahşi hayvan ALGI 1-Fetih,Almaktan... alım 2- Fehim,algılama ALGIN 1- Serap 2-Yüksek yer 3- Bitiricilik,bitiriş ALGIŞ Alkış Dua,yakarış,niyaz ALGU 1-Tüm,hepsi 2-Toplum,topluluk 3-Silah 4-Alıcı,avcı ALGUR Sakin,kendi halinde,kendinden emin ALGÜN birl. Al/Gün”...Kazak ve Kırgızlarda,doğum sırasında yaşanan dikkat çekici,unutulmaz günleri mecz eder. ALICI Alcu,Avcı ALIK Alıngan,Kırgın ALIM 1-Çekim,Cazibe 2-Vergi,Haraç ALIMGA Yazıcı,Han ve Kaanların buyruk ve fermanlarını yazan görevli kişi ALIMLI Çekici,Cazibeli ALINAK birl. Alın/Ak ALINCAHAN Alınçak Han Oğuzname’ye göre,Türk’ün oğullarından ALINÇAK 1-Çekici,cazip 2- Alıngan,nazik ALINGAN Alınan,incinen,gücenen ALK Bitirmek,yok etmek,sona erdirmek,bitiricilik ALKA 1-Bitirici,yok edici 2-İleri,ilerici ALKABÖLÜK birl. Alka/Bölük..Vurucu Tim ALKAN Alkan,Fatih ALKAR Bitirici,yok edici ALKAŞ Bitirici,yok edici ALKI Pervasız,vurdumduymaz ALKIM 1-Gökkuşağı 2-Gerdan ALKIR Tamamlayıcı,bitirici ALKIŞ Algış,dua,övme,yüceltme ALMA Elma ALMAKAY Elma yanaklı ALMALUK 1-Alınması gerekli olan 2-Elma bahçesi ALMAS Almaz,nazlı ALMILA Elma ALMIŞ Algan,Fatih ALP Bu sözcük birçok erdemi içinde barındırır. Bilgelik, yiğitlik, fedakarlık, kahramanlık, gözükaralık, toplumculuk, vb. ile birlikte tüm bunlar arasındaki uyumu da içerir. ALPAGU Düşmanına tek başına saldıran kişi ALPAGUT 1-Alplik gösteren kişi 2-Kurt soyundan 3- Seçkin ve saygın kişi ALPEREN Gazi, Derviş Toplumun sayıp sevdiği, örnek aldığı savaşçı kişilerin genel adı ALPMAN Alp gibi Alpçe yaşayan ALTAÇU Altaç Aldatıcı taktik sahibi ALTAMIŞ Aldatıcı,hileci ALTAN 1-Altın 2-Güneşin doğuş anı,Şafak ALTANURUG Altın Uruk Cengiz Kagan ve oğullarının soyuna verilen unvanlardan ALTAY 1-Al/Ala/Tay 2-Altın 3-Ormanlarla kaplı yüksek dağ ALTINDAĞ birl. Altın/Dağ/Altay dağlarının,diğer adı. ALTU Aldu 1-İlk,Birinci 2-Algan,Fatih ALTUN Altın ALTUNSABAK birl. Altun/Sabaksopa,değnek ALUÇ 1-AlıcıAlçu 2-Kayın cinsi bir ağaç ALUNGAN Alıngan,nazlı ALUNUR Nazlı ALYU Algu T..Çağatay Han’ın torunu AMAÇ UmaçGaye, hedef, beklenti AMAN YAMAN Sertlik AMGAK Emek/Zahmet ANAÇ 1-Anacık 2-Analık duygusu çok gelişmiş 3-Anaya çeken 4-Doğurgan, üretken ANAGAY Anaya çekmiş, anaya benzer ANASIOĞLU birl. AnasınınOğlu Babası erken ölmüş ve özellikle anası tarafından bin bir güçlüklerle yetiştirilip büyütülmüş, yetim çocuklar için kullanılmış olduğu anlaşılan Türk adlarından ANAT 1-Anı,Anılan 2- Yakın,hısım ANAZ Yeğrek, evla, eftal AND ANT 1-Yemin,söz 2- Yakın akraba ANDA Birlikte ant içmişkan kardeşi Anda’lık Türklerin en eski geleneklerinden biridir. Andalar birbirlerini kardeşlerinden daha ileride korur, sayar ve kayırmaya çalışırlar. ANDAÇ Hatıra, anı olsun diye verilip,alınan hediye ANDARIMAN Anılara değer veren ve saygı gösteren kişi ANDIR Anısı ola hatıra ANGAY Anılarına bağlı olan kişi ANGI 1-Anı,hatıra,2-Yetki, yeterlilik ANGIM Mamur, hakim ANGIN Ünlü, anılan, adı duyulan ANGIŞ Ünlü, meşhur ANGIT Yaban ördeği ANIK 1-Anlayış, yetenek, fehim 2- Hafıza, bellek 3- Hazır, mevcutlu ANLI 1-Sakin, ağırbaşlı 2- Bellek, hafıza ANIT Anı olsun diye yapılan yapı ANITGAN Anıt yapan ANLI Ünlü, tanınan ANNAK Yadigar, hatıra ANT And, Yemin ANTLIĞ And içmiş, Yeminli ANUÇUR Övülmüş, övülmeye layık ANUK Yadigar, hatıra ANUŞ Anış, anma eylemi, anı APA Ulu, büyük, saygıyı ve hürmeti hak etmiş kişi Bazı Türk bölgelerinde “baba” anlamına da kullanılmaktadır. APAĞ Apak, temiz APAK Temiz, namuslu,iffetli APATEG Apatekbirl. Apa/Tegtekgibi,benzer ARA Orta yer, ortalık, boşluk, orta ARAL 1-Ada 2- Aralık,orta, ortalık ARAS 1- At kılı 2- Kalın yün 3- Talih,baht ARASLAN Arslan Çuvaşlarca söylenişi ARAT Cesaret, yüreklilik ARBIŞ Büyü,efsun ARBUZ Büyü, sihir ARCA 1-Arıca, saf, temiz 2- Çam ağacı, çamdan yapılmış kutu ARDA 1-Uzun değnek 2- Artçı, halife, ardı sıra giden ARDALI Ardalu Yönetici, amir ARDIÇ 1- Halife, artçı 2- Bir ağaç türü ARGA Zeki, akıllı ARGAN Arkan Kement, kement bağı ARGATU Yaban koyunu ARGIÇ 1- Kır, mera 2- Gurur ARGIN 1-Yavaş, sakin 2- Gelecek yıl ARGUN Pars cinsinden avcı bir hayvan ARGUŞ Arkuş1- Edepli, terbiyeli 2- Haberci, haber veren ARGÜDEN birl. Ar/Güden, Arlı, edepli ARI Arık 1- Saf, arı, arınmış 2- Irmak, dere ARICA Soylu, temiz, iyi huylu ARIÇ Barış, sulh ARIĞ Arı, Arık ARIK 1- Arı, arınmış, temiz 2- Narin, ince yapılı ARIL Arınmış, temiz, pak ARIN Saf, arınmış ARINÇ 1-Barış, kurtuluş 2- Temizlik, saflık, günahsızlık ARINIK Saf, şeffaf, billur ARINMIŞ Temiz, gönüllü ARKIN 1-Argın, yavaş, sakin 2- Halef, ardıç ARKIŞ 1-Ulak, haberci 2- Kervan, kafile ARKUN Halef, geriden gelen, takipçi ARKUY Siper, mevzi ARKUZ Arguz Edepli, iyi huylu ARLAĞ Arlı, edepli ARLAT Biricik oğul, anaların en çok üstüne düştükleri oğul ARMAGUN Armağan, hediye ARMAĞAN Yarmagun-Yarmagan- Hediye ARMAN 1- Onurlu, arlı, edepli 2- Dilek, istek 3- Hayal, fantezi ARPA 1- Büyü, tılsım, Şamanist gelenekte, Kamların okuduğu dua 2- Tahıl ARPAD Arpa ARSİN Ersin Kurtuluş, istiklal ARSALAN Arslan ARSLAN Yırtıcı hayvan Mec. Cesaret, atılganlık ve gözü pekliği sembolize eder. ARSLANBALA birl. Arslan/Bala..Arslan yavrusu ARSLANCIK Küçük arslan..Arslan yavrusu ARSLANÇA Arslan gibi, arslan özelliklerine sahip ARSU birl. Ar/Su mec. Namuslu, dürüst ARSUN 1- Efendi, ağırbaşlı 2- Rahata ermiş, huzurlu ARTAGAN Bereket, artuk, fazlalık, bolluk ARTAM Erdem ARTIM Bereket, bolluk ARTUÇ Mızrak, mızrak ucu ARTUK Fazlalık, üstünlük, bereket mec. Varlık, zenginlik ARTUKDOĞAN birl. Artuk/Doğan Kırgızlarda, olağanüstü vasıflara sahip kişilere verilen bir unvan ARTUN Vakarlı, ölçülü ARTUR Cazibeli, çekici, işveli, fettan ARTURU 1- Ekstrem, uç noktalarda 2- Bereket, bolluk ARTUT Armağan, hediye ARVIŞ Sihir, büyü, tılsım ARZIK Fanatik, bağnaz, sofu ASAN 1- Sağlıklı, zinde 2- Asma eyleminde olan ASENA Efsanevi dişi kurtun adı. Yakın, Yakınlık duyulan ASIGLI Faydalı,Gerekli ASIĞ Ası,Asık 1- Fayda, Çıkar 2-Kar,temettü ASPAR Asbar Faydalı, işe yarayan ASRAK Himaye, Koruma AŞAN Aşmak’dan ...mec. Azimli, engel tanımaz AŞIT 1- Aşılacak, aşılması gerekli olan 2- İşitmekten...İşit, kulak ver AŞKAR 1- Savaş atı 2- Kuyruk ve yelesi kara, vücudu kula renginde olan at AŞKIN 1- Aşmış, üstün, faik,akranlarından ileride olan 2- Melodi,nağme AŞUK 1-Aşık,aşmış, geçmiş 2- Tolga AŞULA Yılmaz irade sahibi AŞUR Aşırmaktan... mec. Yılmaz, gayretli ATA 1- Ulu, saygıdeğer kişi 2- Baba, dede, ced 3- Adın ve soyun bağlı olduğu kök ATABAY birl. Ata/Bay lala, beybaba. Han, Kağan ve padişah çocuklarını eğitip yetiştiren kişilere verilen bir unvan ATAÇ 1- Atasına bağlı, Atasının yolunda 2- Atadan intikal eden 3- Büyüklük gösteren çocuk ATADAN Miras, manevi miras ATAERİ birl. Ata/Eri ve geçmişine saygılı ATAGÜÇ birl. Ata/Güç mec. Gücünü atalarından almış ATAĞ Atak 1- Ün, nam, şöhret 2- Atılgan 3- Dağ yolu 4- Çağlayan 5- Bir şahin türü ATAHAN birl. Ata/Han mec. Devletin ilk kurucu büyüğü, devlete ad veren kişi ATALA Tanınmış, ünlü ve zengin ATALAN Ünlü, Meşhur ATALAY Ad almış, ün almış, meşhur kişi Atila’nın asıl adının bu ve bundan bozulup çevrilmiş hali olduğunu söyleyen bazı tarihçilerimiz de var. ATALIK Miras ATALMIŞ Ünlü, meşhur ATAMAN Ulu, Saygıdeğer kişi Bir kısım tarihçilere göre, Osmanlının, kurucusu olan Osman bey’in asıl adı budur. Bir kısmı Atman, bir kısmı Otman der. ATASAGUN birl. Ata/Sagun Hekimlerin en ulusu başhekim Şamanist gelenekte de aynı ad, en iyi kamlar için kullanılmaktadır. ATAY 1- Ünlü, tanınmış 2- Akın, hücum ATIGAY Ünlü, tanınmış ATIĞ Adı sanı belli, ününü arttırmış kişi ATIL Ünlü, meşhur ATILGAN Atak, gözüpek,cesur ATILMIŞ Atılgan, gözüpek ATIŞ Ünlü, meşhur ATİLAY Türk tarihinin en önemli kişilerinden,Batı Hun imparatoru, Bu kişinin adı üzerinde tarihçi ve dilciler pek de anlaşamamışlardır. Benim görüşüm de göç sırasında İtil ırmağı kıyısında doğmuş olmasından dolayı “İtil/Ay”dır. Ancak bununla birlikte bu kişi için bazı adlar söylenmekte Atila,Atilla,Atılay,Atilay,Atalay,Atlıhan vb. Anlamlar1- Atacık,babacık 2- İtil ırmağı kenarında doğduğundan ve Türklerdeki eski bir gelenekten dolayı “İtil” çocuğu anlamında verilen İtilay’ın zamanla Atilay’a dönüşümü 3- Atlı/Ay 4- Atlı/Han 5- Macar dilinde çelik anlamına gelen “Atzel” den ATLIĞ Ünlü,zengin ATMACA Yırtıcı bir avcı kuş ATMAN Ünlü, saygın ATMIŞ Atma eyleminde bulunmuş ok,kargı vb. ATSAK Ünlü, adı duyulan ATUK Bolluk, bereket AVAR Abar 1- Heybet, büyüklükAbartı 2- Dirençlilik, dayanıklılık AVAZ Nara, yüksek perdeli ses, çığlık AVCI Av yapan, avlayan AVCIL Avlayıcı, av işinin uzmanı AVGAN Avuntu AVINÇ Avuntu, teselli AVINÇA Avunç AVINGU Avunç,teselli AVLAK Av yeri, av olanı AVKAR Bozkır bıldırcını AVUNÇ Teselli, avuntu AVUÇU Avunç AVUNDUK Avuntu, teselli AVUTMUŞ Teselli eden AY Dünyamızın uydusu olan gezegen. Ancak Türk kültüründe bu ad güzellik, temizlik, ahlaklılık vb. değerleri de içeren birçok öğeyi içinde barındıran bir sembol ve mecaz olarak kullanılmıştır. Çok önceleri erkeklerde kullanılmasına karşın, zamanla kız çocuklarına ad olarak verilmiş, gerek başta, gerekse de son da, birleşik ad olarak değerlendirilmiştir. Bununla birlikte bazen geçmiş örneklerde de görüleceği gibi hem erkeklerde hem de kızlarda kullanılmıştır. Ancak yine de ağırlık kız kız adlarında önemli bir konumdadır. AYAĞ Ayak 1-Uğur, şeref, şan 2- Devinim, hareket ayaklanma sözü buradan gelir. AYANA birl. Ay/Ana Altay Türklerinin eski tanrıçalarından AYAS Ay ışığı, mehtap, gece aydınlığı Altay, Tuva, Çuvaş Türklerinde Tanrı sıfatı olarak kullanılan bir ad AYATA birl. Ay/Ata Şamanist gelenekte, göğün altıncı katına bakan Tanrı AYAZ 1- Ay ışığı 2- saf, berrak hava 3- Kuru soğuk AYBAKIM birl. Ay/Bakım, bakmaktan, bakış AYBAN birl. Ay/Ban mec. Debdebe, şaşa AYBANDI birl. Ay/Bandı Banmak AYBAR 1-Ay gibi parlak 2- Heybet,heybetlilik AYBI İmdat, medet AYBIN Onur,şeref AYÇIL Ay ışığı, ay pırıltısı AYDA 1- Ay’a eş değer güzellikte 2- Dere kenarlarında yetişen hoş kokulu bir çiçek AYDABOLDI birl. Ayda/Oldu mec. Ay parçası AYDAN Ay parçası AYDAR Aydar Han saç perçemi, kakül AYDIN 1- Aydınlık, ışık yoğunluğu 2- Açık, aşikar 3- Entelektüel , münevver AYGAN İçten, samimi, yaren AYGAY Nara, bağırtı AYGIN Sınırsız, uçsuz, geniş AYGIR Erkek at AYGIRAG 1-Dağ keçisi 2- Bir geyik türü AYGUÇI Yönetici, devlet görevlisi, danışman, yarıcı AYIM Çekicilik, sempati AYIMÇA Ay parçası AYINTAP Mehtap, ay ışığı AYIR Değişik, farklı, başka, fark AYIRBAŞ birl. Ayır/Baş..Değişim, mübadele AYIRT Fark, farklılık, ayırım AYITGU Temyiz AYISIG birl. Ay/Isıg..Ay ısısı, sıcaklığı AYIT Söylemek, anlatmak AYITMIŞ Söyleyen, bildiren, uyaran AYKAÇ Konuşkan, Konuşmacı, Hatip AYKIN Geniş, ferah, aydınlık AYKOYUN birl. Ay/Koyun Yakut destanlarında adı geçen, eski dönem güç tanrısı AYLA 1-Ayın çevresindeki ışık halesi 2- Devir, dönüşüm AYLU Aylı Aydan AYMA Duyarsız, başıboş vurdum duymaz AYMAN Aya eş değerde AYMAZ Vurdumduymaz, başına buyruk AYRAL Kuraldışı, istisna AYRI Başka, değişik, farklı AYRIÇ Bölüşüm, taksimat AYRIKÇA Ayıkşa Derviş, mecnun AYRUK 1- Farklı, değişik 2- Varlıklı, zengin AYSELİG Aysiliğ birl. Ay/Silig, dürüst, namuslu AYTAK Konuşmacı, hatip AYTAR Haberci, muhbir AYTEK Konuşmacı, hatip AYTIN Aydın, aydınlık AYTIŞ Nutuk, anlatım, hitabet AYTIŞAN Hatip, konuşmacı AYTUK Hatip, konuşmacı AYUK Söz söylenebilen ve sözün değer gördüğü yer AYUR Konu, bahis, bahse konu olan AYÜN birl. Ay/Ün Karahanlılar ve Uygurlar döneminde, han ve kağanların analarına verilen bir unvan AYZIT Şamanist gelenekte “ Ay Tanrıçası” AZBOY Heyecan AZGIN Zapt edilmesi zor, sınırı aşmış, tahrik olmuş AZLAĞ. Nadir, az rastlanır. AZRAK Nadir, az rastlanır. AZUK Azuka, Azık Geçimlik, yiyecek BABATCins, Tür BABRAK Hızlı, çevik, atletik BABÜR Kaplan cinsi, yırtıcı bir hayvan BACI Kız kardeş BAÇAK Bir çeşit zırh Dize geçirilen bir zırh BAÇMAN Başlık, Tolga BADAN Batan Batmaktan...Güneşin batışı BADUR Batur, bagatur, kahraman BADURUK Badruk 1- Sadık, güvenilir 2- Batur, kahraman BAGA 1- Alt, küçük, küçük rütbeli yönetici 2- Boğa BAGATUR Kahraman, Batur, Bahadır BAGAY Afacan, yaramaz, ele avuca sığmaz BAGRI Kararlılık, azim BAĞAM Destek,arka, kuvvet BAĞAN Anıt, abide BAĞATUR Bagatur, batur, bahadır, kahraman BAĞDAŞUK Uyumlu, ahenkli, uzlaşmacı BAĞDU Işık, şua, ışın BAĞI Büyü, efsun, bağlılık BAĞIM Bağlı, bağlılık BAĞIMSIZ Bağlı olmayan, özgür BAĞIR 1- Sine, göğüs, kucak 2- Kalp, gönül BAĞIRLAK İri bir kırlangıç türü BAĞIŞ 1- Veriş, ikram 2- Af, af ediş,3- Nezaret BAĞLAN 1- Demet, deste 2- Bağlılık 3- Kızıl renkli bir su kuşu BAĞRI Kararlı, azimli BAĞŞI Baksı Kam, doktor BAHADIR Bagatur, Batur, kahraman BAHŞİ Baksı, doktor, bilgin, büyücü, hoca BAKAÇ Bakıcı, bakan, nazır BAKAN Bağan 1- Anıt, abide 2- Bağlayıcı, birleştirici 3- Haşarı, afacan BAKAY Haşarı, ele avuca sığmayan BAKIM Bakma eylemi, nazar, bakış BAKIR Bakır madeni BAKIRSOKUMbirl. Bakır/Sokum Kuzey Türklerinde, Merih yıldızı anlamına kullanılmaktadır. BAKIŞ1- Bakış, nazar 2- İkram 3- af BAKSI Bakşı Bahşı,doktor, bilgin, büyücü BAKTI Bakan, nazır BAKUY Ulu, saygıdeğer kişi, tecrübeli, bilge kişi BAL 1- Yapışkan sıvı 2- Arı balı 3- Çamur, balçık BALA Yavru, çocuk BALABAN Balıban 1-Bala bandırılmış 2- İri başlı bir doğan türü Ayrıca mecaz olarak “ mahzun ve baygın bakış” anlamını içerir. BALACA Yavrucak, ufaklık BALAK Balak manda yavrusu BALAMAN Cüsseli, iri kıyım BALAMİR Balabir Biricik yavru BALANDI İri yarı, gösterişli BALASAGUN birl. Bala/Sagun Özlenen, beklenen yavru çocuk BALBAL 1- Heykel, anıt 2- Mezar taşı Eskiden mezarlara dikilen ve üzerlerine öldürülen düşman sayılarının ve kimliklerinin yazıldığı mezar taşı BALÇAK Kabza, kılıç kabzasındaki siperlik BALDU Balta BALDUK Balta BALGAY Ünlü, meşhur BALI Değerli, yüksek, ulu kişi BALKAN Ormanlarla kaplı, dağlık bölge BALKIN Parlak, gözalıcı BALKIR 1- Yağmur arasında çıkan güneş 2- Yağmurun hemen ardından çıkan güneş BALTA Ağaç ve odun kesmek için kullanılan alet BALTEG Çamur, çamurlu BALUG Balık 1- Balçık çamur 2- Ev, köy 3- Suda yaşayan balık BAMSI 1- Yüksek, ulu, ulaşılmaz 2- Baksı, kam BANAR Demet, tutam, deste BANGU Mengü, Bengü Sonsuz, sonsuzluk, ebedi BANIÇİÇEK birl. Banı/Çiçek...çiçeğe bandırılmış BANLAK Çağrı, davet, ezan BARADAN 1- Boradan, bora parçası 2- Nara, yüksek ses, bağırtı BARAK Türk mitolojisinde adı geçen çok tüylü, iri başlı köpek BARBOL Varol BARÇA 1- Parça 2- Tüm, tamam, eksiksiz BARÇIN İpekli kumaş, kadife BARÇUK Barçık Tahta ve keçeden yapılan küçük heykel BARÇUK ART TİGİN birl. Barçuk/Art/Tigin Art,ardçı,halef BARDAM Varlık, ganimet, bolluk BARGAN Varan BARDI Vardı Varmak...dan BARGAN Varan, ulaşan BARGI Kadife BARGIT Kadife BARGU Nimet, ganimet BARGUŞ Ganimet BARIKBarı Esas, esas olan, mahfuz BARIM Varım, servet, varlık BARIN 1- Güç, kuvvet 2- Barınak BARUNDUK Sığınılacak yer, barınak BARIŞ 1-Varış, gidiş, gidişat 2- Sukunet, sulh 3- Servet, hazine BARK Barka baraka, ev çok önceleri saray anlamına kullanılan bu sözcük, Uygurların kentleşmeye ağırlık vermesinden sonra, “taştan yapılan ev” anlamında kullanılmıştır. BARKANynak toprak, bataklık BARKAT Heykel, büst BARKIN 1- Gezgin, seyyah 2- Kararlı, azimli BARKUK Servet, varlık BARLA Parlak, göz alıcı BARLAK Parlak BARLAS 1- Çekici, cazip 2- Varlık, servet 3- Temiz, temizlik BARLI Varlıklı, zengin BARLIK Varlık BARMAK Varmak BARMAKLAK 1- Varıcı, ulaşıcı 2- Eldiven 3- Varlık BARMAN Varlıklılık, mevcudiyet BARS Pars, leopar BARSUK Porsuk BARTIK Heykel, büst BARTU1- Varlık, servet 2- Menzil, varılacak yer BARUG Mesned, dayanak BASAGAR Ağırbaşlı, mütevazi BASAKBasa1- Cesur, gözükara 2- Baskın 3- Farklılık, ayırım BASAN 1- Baskın yapan 2- Ölünün ardından verilen yemek 3- Yayan, yayıcı BASAR Baskın, baskıncı BASAT1- Mühür, 2- Yardım, muavenet 3- Busat, pusat,silah 4- başat BASGAN Basan, baskıncı BASIK 1- Gece baskını 2- Basınç, tazyik, baskı BASILGAN Baskıncı BASIM Enerji, güç BASIR Basar BASKAK Basak, cesur, farklı, Çengiz Kaan döneminde askeri valiler için kullanılan ünvanlardan BASKIN1- Galp, muzaffer 2- Ani yapılan saldırı 3- Basık, yaygın genişlemiş BASMIL1- Baskıncı 2- yardımcı, muavin BASRUK Baskı, tazyik BASSIZ Başsız, başına buyruk BASTI Bastıran, baskın yapan BASTIK Basdı, Baskıncı BASU Basut Tokmak BASUÇ Baskı, tazyik BASUT 1-Yardım, yardımcı 2- Demir tokmak 3- Baskın yapan BAŞ Oluş, doğuş, ortaya çıkış, uç nokta, doruk, birinci sıra gibi anlamların hepsini içeren bir söz BAŞACI Reis, lider, öncü BAŞADBaşat BAŞAGUTÖnde gelen, önde bulunan, sevilen BAŞAK1- Buğday başı 2- Ok ucu...okun ucuna takılan sivri demir 3- Sümbül çiçeği BAŞALMIŞ1- Öncü,önder 2- Düşmanını yenip, yoketmiş BAŞAR Başarı, kazanç BAŞARAN Başarılı, muvaffak BAŞARI Muvaffakıyet BAŞAT1- Emsalleri arasında en üstün ve en önde gelen 2- Hanlık yapan bir soya mensup kişi BAŞA Paşa Bazı tarihçilerimize göre ..Baş-ağa, bazılarına göre ise Baş-şad sözcüklerinin değişime uğramasıyla bu biçime gelmiş ve sözcük, bugünkü anlamıyla General ordu komutanı BAŞBAĞ1- Başı bağlı, özgürlüğü kısıtlı 2- Gözde, sevgili, en değerli BAŞBUĞ Ordu komutanı, orgeneral BAŞÇIL Şef, lider, önde gelen BAŞDAŞ Denk, akran BAŞDU Başta olan, önde giden BAŞEL birl. Baş/İl..yol gösterici,mihmandar BAŞGAK 1- Başkan,şef 2- Bir tatlı su balığı BAŞGÖZ birl. Baş/Göz 1-Birleşik, ayrılmaz 2- Mec. Evlilik BAŞGU Alnında beyaz lekesi olan at BAŞIL Önde giden, şef BAŞKAL Emir, ferman BAŞKAN Yönetici, şef, başta giden BAŞKARA birl. Baş/Kara...mec. Sert, acımasız,bir kişiliğe sahip olan kişi BAŞKIR Başarı, muvaffakıyet BAŞLADAÇU Başlatıcı, yönetici, hakem BAŞLAG Başlangıç, ilk BAŞLAK1- Başıboş, salınmış 2- Başlangıç BAŞLAMIŞ 1- Kararlı, çalışkan 2-Lider, lider olmuş BAŞLIĞ Başı dik gururlu BAŞLIK Yönetici, şef BAŞNAK Başlıksız, tulgasız BAŞŞAD Paşa Ordu komutanı, general BAŞTIN Selef, önceki BAŞTINKİ Baştaki, öndeki, önder BAŞVEREN Fedai BAŞVERMİŞ Kurban, fedai BATAK1- Çamur, bataklık 2- Gizli, gömülü BATIŞAD birl. Batı/Şad T...Göktürk ve Uygur ordularında, batı kanadının komutanlarına verilen unvan BATIM1- Batma boyu, boy, derinlik 2- Sivri bir aletin saplanması BATIR Batur’un şive farkıyla söylenmiş biçimi BATMAZ 1-Diri, mücadeleci 2- Vücuduna sivri ve kesici aletler işlemez BATRAK Batırak Mızrak, kargı BATSIK 1- Bastıran, yanaştıran 2- Gün batısı, batı BATU 1-Güçlü, yenilmez, gücüne dayanılmaz 2- Dayanıklı, metin 3- Gün batısı BATUGA 1- Batu, kahraman 2- Gizli, gizlenmiş BATUR Bagatur, Kahraman BATURGAN 1- Saklayan, gizleyen, gizli 2- Batıran,saplayan BATUT Gizli, saklı BAVIRGAN 1- Şefkatli, koruyucu 2- Bağıran, nara atan BAY Varlık, zenginlik, egemenlik, erklik, üstünlük, bolluk sözcüklerinin tümünü içeren önemli bir ad. Türk adlarının önemli birleşiklerinden başka sözcüklerle kullanılabilen, kullanılan sözcüğü bütünleyip, güçlendiren, hem başa gelerek hem de sona gelerek kullanılabilen bir ad. BAYA Bay,baylanmış, zenginleşmiş BAYAK Selef, daha önceki BAYAN Muyan, buyan 1- Kalıcılık,sonsuzluk 2- Baht, mutluluk 3- Zenginlik, güçlülük,erklik 4- eski dönem Tanrı sıfatlarından 5- Uygur kağanlarının unvanlarından BAYAR Ulu, yüce, kudretli, celil...Tanrı sıfatlarından Bulgar hanlığı dönemi,soyluluk ve üstün vasıflı yöneticiler için verilen bir unvan BAYAT Tanrı sıfatlarından ,..1- Devletli, kısmetli 2- Kadim, ezeli BAYATLI Devletli, bahtı açık, muktedir BAYATLUĞ Bayatlı BAYAVUT Bayagut Varlıklı, muktedir BAYÇA Varlıklı, muktedir BAYÇU Baycu Varlıklı, devletli BAYDAK 1- Bağımsız, hür 2- Bekar BAYDAN 1- Cömert, eli açık 2- Şık, yakışıklı BAYDAR Varlıklı, muktedir, egemen BAYGIN Kendinden geçmiş BAYIK 1- Varlıklı, egemen 2- Usta, eli yatkın 3- Doğru sözlü, saygılı, güvenilir BAYIN Çekici, güzel, yakışıklı BAYINDIR Güçlü,varlıklı, egemen BAYIR Yamaç BAYITMIŞ Zengin, kudret sahibi BAYLA Varlıklı, refah içinde olan BAYLAK Rahat, refah içinde BAYLAM 1- Azim, kararlılık 2- Demet, bağ BAYLAMIŞ Varlıklı, güçlü olmuş BAYLAN Nazlı, şımarık BAYLANIŞ İlişki, münasebet BAYLIK 1- Varlık, Varlıklılık, güçlülük 2- Ganimet BAYMAZ Mala mülke ilgi duymayan kişi BAYRAÇ Varlıklı, zengin BAYRAK Varlık, varoluş, erklik, güç, ve bağımsızlık BAYRAM Güzellik, mutluluk, sevinç, bolluk BAYRI 1- Ezeli, kadim 2- Emektar, tecrübe sahibi 3- Sonradan zapt edilip, yurda dahil edilen toprak BAYRIN Kadim, ezeli, eskiye dayalı BAYSA Madalya BAYSAL1- 2- Bolluk, rahatlık 3- Asayiş, sükunet BAYSAN Yakışıklı, levent, gösterişli BAYSİN Zengillik, kudret BAYTAG Bolluk, çokluk, kalabalık BAYUK Hazır, amade BAYUR Cesur, gözükara BAYUTMUŞ birl. Bay/Utmuş yenmiş, muzaffer BAYÜLGEN birl. Bay/Ülgen Şamanist gelenekte insanlar arası ilişkilerle ilgilenen “mükafat tanrısı” BAYÜLKEN Bayülgen BAZ 1- Emin, güvenilir 2- Merkeze bağlanmış, sonradan katılmış BAZDA Hoş, latif, çekici BAZIR Basar, baskıncı BAZMAN Tabi, bağlı, muti BECERİ Beceriklik Hüner, marifet, yeterlilik BECET Süs, makyaj, tezniyat BEÇİRİK Becerik, beceri, marifet BEÇKAN İpekten yapılmış sancak BEDER Ziynet, mücevher BEDİZ 1- Resim, heykel, nakış, bezek 2- Taşlara yontularak yapılan süsleme BEDİZCİ Ressam , heykeltıraş, nakışçı BEDÜK Büyük, iri, cesim, ulu BEGEÇ Beyliğe uygun olan BEGEN 1- Beğeni, hoşluk 2- Şehzade, prens BEGENÇE Şehzade, prens BEGESİN Doğruluk, sevap, hayr BEGİ 1- Yiğit, güçlü, 2- Eş- koca BEGİSİ1- Doğru, sevap 2- Beğenilen, imrenilen BEGÜM Hanımefendi, bayan, saygı duyulan hanım, eski Türkçe’de “beğ”’in tam olarak dişi karşılığı BEĞ Bey, varlık, erklik, güç, yöneticili toparlayıcılık, liderlik, soyluluk vb. anlamları içerir BEĞCEĞİZ Beycik, Küçük bey BEĞÇE Küçük bey BEĞÇEK Küçük bey BEĞDAŞ Akran,eş,denk BEĞDE1- Aziz, saygıdeğer 2- Adil, adaletli BEĞDEŞ Nazir,benzer BEĞDİ Aziz,muterem, saygıdeğer BEĞDÜZ EMEN birl. Beğdüz/Emen ruh,can BEĞEÇ1- Beğliğe layık 2- Beğ çocuğu, küçük bey BEĞENDİK Beğenilen BEĞENİ Hoşa giden, beğenilen BEĞENMİŞ Hoşuna gitmiş BEĞER Beyoğlu, prens, şehzade BEĞLEN Bey soyundan olan BEĞLİK Beylik, beyliğe uygun olan BEĞREK Beyrek, bey çocuğu, küçük bey BEK 1- Bey, beğ 2- Pek, sıkı BEKEM Bey, beyim BEKEN Dayanıklı, metin BEKET Kuvvet, dayanıklılık BEKİ 1- Yiğit,güçlü 2- Eş, koca 3- Şaman, baş şaman BEKİK Güvenli, iyi korunan BEKİM Azimli, kararlılık BEL 1- Bilgi, bilim 2- Belirti,iz, damga 3- Tarlanın orta yeri 4- İki dağın arasındaki geçit BELÇİN Belirti, iz, damga BELDEK İz, işaret, emare BELEK1- Kılavuz, rehber 2- hediye, 3-Kundak bezi BELEN1- Bilen, alim 2- Geçit 3- Sırt, tepe, dağ yolu BELET Belge, delil BELGE Belge, doküman, delil BELGİ1- Belge 2- Bilgi 3- Fark, farklılık, ayırt, alamet BELGİN Belirgin, net, açık BELGÜ1- Belge 2- Sınır taşı, sınır toprağı 3- Yüzük taşı, nişane BELİK1- Doruk, zirve, şahika 2- Saç örgüsü BELLEK Hafıza BENEK 1- Armağan, hediye 2- Bakır para 3- İşlemeli kumaş BENGİ Bengü, mengü sonsuz, sonsuzluk, ebediyet, ebedi BENGİLİK Sonsuzluk BENGÜ Bengi, mengü BENİCE Sonsuzluk, sonsuzluğa giden BENK Muhkem, iyi korunan BENLİ Yüzünde ben olan BERDİ Verdi,Kutsal güçler tarafından yollanan BEREGEN Eli açık, cömert, verici BERGE 1- Vergi 2- Berke, kamçı, değnek BERGİ 1- Vergi 2- Eli açık, cömert BERGİLİK Doğal, tabi BERİK 1-Berk, sağlam, gürbüz, dayanıklı 2- Cömert, eli açık BERİL Verici, cömert, eli açık, fedakar BERİN Veren, cömert BERİŞ Veriş, hibe BERK 1- Katı, sıkı, sağlam, dayanıklı 2- Şiddet, şiddetlilik 3- Korunan, muhkem 4- Yıldırım BERKANT birl. Berk/Ant Altay dağları cıvarında bir başka dağın adı BERKE1- Kamçı, değnek 2- Dövme 3- Naz, işve BERKEM Düşmana karşı iyi korunan yer, müstahkem mevki BERKİN Güçlü, güçlendirilmiş BERKİT Güçlü, güçlendirilmiş, muhkem BERKLİĞ Berkli, güçlü, dayanıklı BERKUK Sert,cesur, dayanıklı BERMEK Vermek, veriş BERŞE Odun kömürü, kül BESEN Bezen,süs, makyaj, gösteriş BETİK Bitiğ, bitik Yazılı kağıt, mektup BEYBUT Barış, sulh BEYGE Bike, küçük hanım BEYGU Bir şahin türü BEYLEM Buket, demet, çiçek demeti BEYLEN Beyli, beye bağlı BEYNEN Beğenen BEYREK 1- Tim, müfreze 2- Merkez ordu, ordugah BEYRU Bayrı 1- Ezeli, başlangıçsız 2- Emektar, tecrübeli BEZEK Süs, takı, piraye BEZEN Süs, makyaj BEZENMİŞ Süslü BEZGİN Bez...mekden. Sarsılmış, bıkmış BIÇAK Biçme aracı BIÇGIN Kesen, biçen BIÇKAS Kağan ve Hanlara yapılan bağlılık andı BIÇKI Bıçak bileme aracı BİBİ Kibar, eğitimli, sayıdeğer hanım Anadolu’da birçok bölgemizde “hala” anlamında da kullanılır BİÇEK Bıçak, biçici BİÇİK Biçilmiş, biçimlenmiş BİÇİM Şekil, format, örnek, biçilmiş gibi BİÇİN 1- Biçilmiş,biçime girmiş 2- Ekin, tahıl 3- Biçen, doğrayan BİGE 1- Bakire, temiz kız 2- Bey kız saygıdeğer kız BİGEM Sevilen, el üstünde tutulan kız BİGEN Beğenilen BİGENDİK Beğenilen, ilgi duyulan BİKE Bige BİKET Beylik, beyliğe uygun BİL Bilgi, bilim BİLDİK Bilinen, tanınan, ünlü BİLECEN Bilgiç,çok bilmiş BİLEDA Balta BİLGE Bilgili, filozof, alim, bilgin, ulu kişi BİLGEKAĞAN Bilge/Kağan Aslı, Türk Bilge Kağan’dır T...Türk tarihinin, bir çok nedenlerle en önde gelen kişilerinden. Türk Milliyetçiliğini devlet siyasetine sokan, ona sosyal, ve siyasal bir kimlik vererek, devlet-millet bütünleşmesini sağlayan, milliyetçiliğe “zaman boyutu”nu kazandırıp, onu çağlar ötesine götürebilmeyi amaçlayan ve ilk defa “ Birleşik Türk Devletleri” fikrini ortaya çıkarıp bunu milli politika biçimine getiren,yönetimi döneminde sık sık kurultaylar toplayarak milletine “hesap veren” ve tüm bunları kardeşi Kül Tigin’in ölümünden sonra yazdırttığı “mengütaş’lardaOrkun anıtları da bizzat anlatan ve son olarak da gerek Türk dili, gerek de edebiyatı ve içeriği açısından, dünyada bir eşi daha bulunmayan yazıları yazdırtan ulu kişi...İlteriş Kutluk Kağan’ın büyük oğlu, Kül Tigin’in ağabeyi. BİLGE TAMGAÇU birl. Bilge/Tamgacı T...Göktürkler ve Uygurlar döneminde yüksek dereceli memurlara verilen bir unvan BİLGE TONYUKUK birl. Bilge/Tonyukuk T...Göktürkler dönemi, ünlü, devlet adamı, siyaset bilimci ve tarihçisi...II Göktürk kağanlığının kuruluşunda önemli rolü olan, hem İlteriş Kutluğ Kağan’ın yakın yoldaşı ve başkanlığını, hem de Bilge Kağan’ın başbakanlığını yapan ve kendi adına da yazıtlara yazı yazdıran ulu kişi BİLGEN Bilen, bilgin, alim BİLGİN Bilim adamı BİLGÜ Bilgi BİLİG Bilgiler, bilim, bilim dalı orj BİLİK Bilen, bilgili BİLUN Esir, tutsak, gönül ve akıl esiri, aşık BİNİT Binilecek nitelikteki, soylu at BİRBEN birl. Bir/Ben Ben mec. Kendini beğenmiş BİRÇE Biricik, yegane BİRÇEK 1- Biricik 2- Saçın ortadan ayrılıp yana dökülmüş hali BİREBİN Yegane, tek, biricik BİRGE 1- Beraber, birlikte 2- Biricik 3-Berke BİRGEN İçine kapanık, münzevi BİRİCİK Tek, yegane, bir tane BİRİÇİM birl. Bir/İçim mec. İmrenilecek güzellik ve çekicilik BİRİDİN Güneyli, güney bölgesinden BİRKİT Birleşik, birleşmiş BİŞÜK Nesil,soy-sop, kavim, kardeş BİTERGE Gerek, hacet, ihtiyaç BİTEV Bidev 1- Soylu, soylu at 2- El değmemiş bakir BİTİG Yazı, yazıt BİTİGÇİ Katip, yazıcı BİTİGEN Anıt, yazıt, yazılı taş BİTİM Gaye, hedef, ülkü BİTKİ Bütkü yerden biten BİYAN Bayan Buyan Varlıklı, cömert ,Eski Tanrı sıfatlarından BİYUM Cömert, eli açık BOD Boy,uruk BOGA Boğa BOĞ Hediye, armağan BOĞA Boğa BOĞACA Boğa gibi güçlü BOĞACI Boğa deviren BOĞAÇUK Küçük boğa, genç boğa BOĞAR Boğucu, güçlü, kuvvetli BOĞARCIK Güçlü, boğucu BOĞTAG Şapka, başlık, hanım başlığı BOLCAL Vade, müddet BOLÇAK Gürz, topuz BOLDUÇAĞ Uygun zaman, olan çağ BOLGAN 1- Soylu at 2-Keşşaf, mucit 3- Olgun, olmuş, ermiş BOLGU Bolgi Orijinal, özgün BONCUK Mücevher, takı BOR Bora, fırtına BORA Fırtına BORDAK Semiz, şişman, balık etli BORDU Üzüm, asma BORKA Baraka,ev BORLA Burla, üzüm, üzüm salkımı BOSUM Endam, zerafet BOSUT Basat anlayış, izan, hidayet BOŞGUR Eğitmen, öğretmen, talimci BOŞGUT Öğrenci, şakirt BOY 1- Uruk, uyruk, oymaklar birliği 2- Eda, endam BOYDAĞ Soyut, mücerred BOYDAŞ Aynı boyun mensubu BOYLA Unvan veren kişi BOYLA BAĞA TARKAN birl. Boyla/Bağa/Tarkan Bilge Tonyukuk’un öteki adı BOYLAN Adına ve soyuna layık BOYLUĞ 1- Soylu 2- Yakışıklı BOYSAN Yakışıklı, heybetli BOZ1- Sert, şiddetli2- Alaca renk,füme rengi3- Toprak rengi BOZAN Bozmak...dan düşmanı yenip dağıtan BOZCA1- Cesur, gözükara 2- Boz rengine kaçan BOZCAK Cesur BOZÇİN Dürüst, güvenilir BOZDOĞAN birl. Boz/Doğan Bir doğan türü BOZKIR Step, çöl, vaha BOZKURT birl. Boz/Kurt T...Oğuz Kağan destanında, Oğuz’a yol gösteren efsane kurt. Genel olarak Türk boylarının hemen tamamında, Türklerin karakteristik özelliklerini üzerinde taşıdığına inanılan “Milli sembol” pozisyonundaki hayvan Önceleri “Gökbörü” olarak kullanılan bu ad, Selçuklular döneminden sonra, daha yaygın olarak “Bozkurt” olmuştur. BOZLAK 1- Boz ve kül renginde olan 2- Otlak, mera BÖBÜLÜK Koca, gül BÖÇKE1- Canavar 2- Böcek BÖDGE Çağ, zaman BÖGBök Kısmet, nasip BÖGÜ1- Filozof, hikmet sahibi kişi 2- Büyü, sihir 3- Ejderha, canavar 4- Zehirli bir böcek BÖGÜR 1- Ordunun kanatlarından her biri, cenah 2-Kaburga ile kalça arasındaki bölge BÖĞDÜN Bürokrat, yüksek dereceli memur BÖĞREK Ordugah, merkez ordu, merkez ordunun savaş pozisyonu BÖĞÜRMÜŞ Şamatacı, gürültücü BÖĞÜŞ Zeka BÖKEN Ahu, ceylan BÖKEVUL Aşçı, iyi yemek yapan BÖKLİ Yakışıklı,Şık, iyi giyimli BÖKLİCE Şık giyimli BÖLE Pay, nasip, kısmet BÖLEN Bölüm, pay BÖLEK Hediye, armağan BÖLÜK 1- Kısım, ekip, bölüm 2- Pay, nasip BÖLÜN Yönetici, şef BÖNGE Tekme BÖNGER Tekmeleyici, iyi tekme atan BÖRÇE Zülüf BÖRÇEK Zülüf BÖRİ Kurt Göktürkler ve Uygurlar dönemlerinde Kağan muhafızlarına verilen genel bir ad. BÖRİTEÇİNE Börteçine Benekli bozkurt Ergenekon destanlarının çeşitli versiyonlarından birinde, Ergenekon’dan çıkışı gösteren dişi kurt,bir diğerinde ise bu addaki demirci ustası olarak geçer. BÖRK Başlık, tüylü hayvan derilerinden yapılan başlık BÖRKLÜĞ Saygıdeğer BÖRKLÜCE Saygıdeğer, saygı gösterilen BÖRTE Benek BÖRÜ Böri Kurt BUBİK Konca,gül BUCAK 1-Gizli bölge 2- Uzak yer BUCUGA Buğucu, ceylan avcısı BUDAK Sert dal parçası mec. Güç, sertlik, dayanıklılığı sembolize eder. BUDAN budun BUDAY Buğday BUDRAÇ Gözü pek, cesur BUDULGAN Yürekli,cesur BUDUN Bütün, Ulu, millet “ Siyasi ve dini yapıları ne olursa olsun soy,dil, töre, kültür, tarihsel yapıları bir olup, psikolojik olarak birbirine bağlı insan kullanılan millet ve ulus sözcükleri tam olarak bu anlamı içermektedir. Millet, din ortaklıklarını daha ön planda tutan bir anlam içerirken Ulus ise, daha çok boy ve uruk anlamlarını rağmen yakın zamana kadar millet, son zamanlarda ise ulus sözcükleri dilimize yer etmiştir. Oysa gerek günlük dilimizde gerek yazı dilimizde bu sözcüğün bir an önce kullanıma girmesi gerekmektedir.” BUDUNÇAR Budunçu-Yir Sözcüğünün tam anlamıyla” Ulusçu”, “milletçi” “Oğuz Töresi”’ni yeniden gündeme getirip, yürürlüğe koyan kişi BUDUNÇİ Buduncu, Ulusçu BUDUNÇİYİR birl. Buduncu/Yir,yer toprak BUGA Boğa BUGAN 1- Boğan 2- Alamet, işaret, iz BUGATEG Boğa gibi güçlü BUGAY 1-Afacan, ele avuca sığmayan 2- Buğu, ceylan BUGU 1- Buğu, ceylan 2- Böcek, örümcek 3- Canavar BUGUR Sürekli,devamlı, devamlılığı olan BUGA Boğa BUĞRA 1- Genç aygır 2- Genç erkek deve BUĞU1- Ceylan, 2- Yavru geyik 3- Buhar BUĞUÇAN Boğucu, boğaç BUKA Boğa BUKAĞI Kelepçe, atların ayağına takılan bir çeşit köstek BURAK Güçlü, yenilmez BUKAN Mokan, Büken Güçlü, yenilmez BUKUK Tomurcuk, filiz BULAÇ Bulucu, keşşaf, mucit BULAGAN 1- Olgun, kamil 2- Bulan, bulucu BULAK Göze, kaynak, pınar BULAR Bulur, mucit BULASI Ülkü, bulunması istenen BULÇA 1- Bolluk, ganimet, bereket 2- Bulucu, mucit BULÇU Bulucu, mucit BULÇUM Keşif, buluş BULDAN Bolluk, refah BULDU Önemli, değerli, az rastlanan BULDUR 1-İri su damlası 2- Gözyaşı BULDAK 1- Bulanık, karışık, karma 2- Kıyı, sahil BULGAN 1- Olgun,kamil 2- Bulucu, mucit BULGANÇ Karma, kırma, karışık BULGAR Karışık, bulanık, karışmış, içiçe girmiş BULGAŞ Karışıklık, karmaşa BULMAZ 1- olgunlaşmamış 2- Sakin, tembel BULMUŞ 1- Olgun, erdemli, oturaklı 2- Keşşaf, mucit BULU Anlayış, idrak, izan BULUÇ 1-Bulucu 2- anlayış, fehim BULUG 1- Keşif bölgesi, keşfedilen yer, bölge 2- Fidye, haraç BULUGAN Bulan, bulucu BULUM İrfan BULUNG Bulunulan yer, yön, taraf BULUŞ 1-Feraset, buluculuk 2- Manevi destek BULUŞGAN Maharetli, becerikli BUMİN 1- Merkez ordu, çekirdek ordu 2- Puhu kuşu BUN Üzüntü, keder, bunalım, kendinden geçiş BUNAK Bunlu, üzüntülü, kendinden geçmiş BUNALMIŞ Üzgün, mahzun BUNG Bun, keder BUNLUĞ Bunlu, kederli BUNSUZ Mutlu, huzurlu BURAN Burmaktan...Burucu BURCU 1- Buruk, burucu 2- Güzel ve keskin koku 3- Biber BURÇAK 1- Nohutgillerden bir tahıl 2- İrmiklik buğday BURÇİGEN Böü/Tigin Moğol ağzındaki söylenişi Türk ağızlarında Kuzey’e çıkıldıkça T ”ler Ç’ ye dönüşür. Çigin, Tigin, Çengiz Tengiz vb. Çengiz Kagan’ın aile adı. Uygur kökenli olup, sonraları kuzeye göç ederek,Moğol oymaklarının arasına karışmış bir oymak BURÇİN Dişi geyik BURÇUGİN Özü sözü bir, güvenilir BURÇUK 1- Tahta veya keçeden yapılmış küçük heykel 2- Varlık, servet 3- Çiçek, gül BURKA Yüz örtüsü, fular Tozdan ve fırtınadan korunmak için yüze takılan örtü BURKAN 1- Totem, heykelcilik 2- Hüzün, iç burkuntusu BURKE 1-Burka 2- Berke, kamçı BURLAHatun Üzüm, üzüm salkımı BURTA 1- Benek, ben 2- Altın tozu BURTAG Burtak çakıllı, taşlı toprak BURUK Kırgın, alıngan, mahzun BURUL İçli, içten, samimi BURUNÇUK Burulmuş, buruşuk BURUNDU Atların terbiyesi için burunlarına takılan kıskaç BURUNGU Geçmiş, mazi, hatıra BUŞKUTelaş, heyecan BUYAN Bayan, Muyan 1- Kut, baht, mutluluk 2- Sevap,hayır 3- Dayanıklılık, mukavemet BUYANDI Kutlu, bahtı açık BUYRA Kıvırcık, kıvrılmış, bürülmüş BUYRAÇ Amir, buyuran BUYRAT Engebe, engel BUYRUK 1- Emir, buyruk, buyurma 2- Göktürkler döneminde vezir, bakan anlamına da kullanılmıştır. BUYURUK Buyruk, emir BUZAÇ Bozucu, bozguna uğratan BUZAN Bozan, düşman birliğini dağıtan BÜBÜLÜK Gül, konca BÜDENE Bir bıldırcın türü BÜGÜ 1- Büyü, sihir 2- Felsefe 3- ejderha BÜK Kıyı, sahil BÜKE 1- Genç kız, küçük hanım Bike 2- Bükü, ejderha BÜKE BADRAÇ birl. Büke/Badraç Mitolojideki, yedi başlı ejderha BÜKEÇ Güçlü, bükücü BÜKEY Büken, bükücü, güçlü BÜKİN Hanımcık, küçük hanım BÜKLÜM Kıvrım, büküntü, saçak BÜKÜ Ejderha BÜKÜŞ Bükme eylemi, bükmek BÜLEK Bilek T...Kırgızların, Mürti oymağı beylerinden BÜLTE Demet, deste, top BÜNGÜ Tos atmak, kafa vurmak BÜR Gonca; gonca gül BÜRÇE Kurt yavrusu BÜRÇEK 1- Kurt yavrusu 2- Saç kıvrımı BÜRGE 1- Kellik 2- Bahşiş, hediye BÜRKEV Himaye,vesayet BÜRKÜT 1- Bahşiş, hediye 2-Bir kartal türü BÜRÜM Bürülmüş, katlanmış BÜRÜNCÜK İpekten yapılmış, şal, fular BÜTE 1- Fidan 2- Bütünlük BÜVET Baraj, set, su seti BÜYÜ Sihir, gizliyi bilme işi, bilgelik BÜYÜK 1- Olgun, saygıdeğer 2- Bilge 3- Büyü, büyücü CABADAK Hayret, şaşma CABALAK Yabalak, yaygın CAĞIMDA Yaratıcı, üretken CAĞIMDI Lütufkar, iltifat eden CAĞLI Namuslu, dürüst CAKŞI Yakşı, yakışıklı, güzel CALMAN Yalman CAMAN 1- Yaman, 2- Kam, büyücü CAMANBAY birl. Caman/Bay..Şamanist gelenekte, obanın büyücüsü,doktoru, kötü ruhları kovan kişi CAMUGA Camuka Kızgın, asabi CANİK Tüccar, ticaret erbabı CANKU Meşveret CARIP Yakın, dost, çok yakın arkadaş CARLIK Yarlık, emir, ferman CARTI Şık, alımlı CARUZ Heyecan CATUK Halim, haluk CAV Gösteriş, afi, fiyaka CAVANKUL Uygurlar döneminde ordunun sol cenahını ve oradaki askerlerin tümüne verilen ad CAVILDAK Neşeli, şen şakrak CAVLI Gösterişli, cafcaflı CAYMAZ Cesur, kararlı CAYNAK Pençe, Doğan pençesi CEBE 1- Silah,ok, cephane 2- Zırh CEBEN Gayretli, çalışkan CEBENOYAN Cebe/Noyan Çengiz Kagan’ın dünyaca ünlü komutanı ve yakın arkadaşı.Çengiz’in bütün Türkleri bir bayrak altında toplama fikrinin mimarı bu ulu kişidir. CELASUN Çalasun 1- Delikanlı 2- Cesur, savaşçı 3- Becerikli, eli tez. CELAYIR Çalayır 1- Bilgin, gün görmüş, tecrübeli 2- savaşçı CELDEN Yel, yel parçası CELME Çalım, fiyaka, gösteriş CENGEL Hafif, ince CENGİZ Çengiz, Tengiz, Deniz CEREN Ceylan, ahu, gazel CERKİN Hısım, yakın CERKUDAY birl. Yer/Kutay Eski dönem yer tanrısı CETİK Yetkin, uzman, olgun CETİZ Yetkin, becerikli CEYRAN Ceren CIDA Mızrak, kısa saplı mızrak CIGI Şamanist gelenekte ,iyi ruh. Boy ve oymakları kötülüklerden koruduğuna inanılan ruh CILDUZ Yıldız CILIMGA Kağan ve Han’ların mektuplarını yazmakla görevli kişi CİBELİK Sonsuz, sonsuzluk CİCİ Cicik, cicek 1- Çiçek, gül 2- Konuk 3- Sevim, sevimlilik CİDAGU Yetkin, yetenekli, becerikli CİDE İri, uzun bir ağaç türü CİGA Taç, gelin başı CİĞİL Hafif, yeğni, kolay CİLMAYA Türk mitolojisindeki efsanevi kanatlı at CİNGİL 1- Galip, utkan 2- Güvenilir,sadık CİNGÜ Zafer, utku CİVİL İyi ruh, temiz , arınmış ruh COLAY Yolay birl. Yol/Ay...Kazaklarda “ayağı uğurlu” kişiler için kullanılır. COLDA Yolcu, yola çıkan CUCİ 1- Cici, çiçi, cicik, çiçek, çuçu, çuçi 2- Konuk..Bu ad daha çok, beklenmeyen doğumlar sonrası kullanılır ve bu yüzden “konuk” anlamını içerir CULUM Narin, nazik, hassas CUMUK Yumuk, yumulmuş CUPAR Parfüm, güzel koku DADAKeğme, dokunma, tatma DADAL Tat alan, sezen, farkına varan DAĞ Tağ,tağ,tak,tav Dağ...mec. genişlik, büyüklük, ululuk,heybet DAĞAÇA Dağ gibi heybetli DAKAK Ucu ataşli ok DAL 1-Ayrı, bölünmüş 2- saldırı, büyüme, yayılma 3- batma, çıkma 4- yalınlık, çıplaklık DALAN koridor, dehliz DALAŞ Döğüş, karşılıklı saldırı DALAY Talay Genişlik, ululuk, sonsuzluk mecaz eden, asıl anlamı , büyük deniz, okyanus DALBAY 1- Vasi, ardına sığınılan kişi 2- Çuhadan yapılmış şapka Kırgızlarda- 3- avcı kuşları yakalamak için, tuzaklara bağlanarak bırakılan küçük kuş DALBOY Vasi, ardına sığınılan kişi DALKILIÇ birl. Dal/Kılıç mec. Zırhsız ve korunmasız DALKIRAN Kırıcı, ayırıcı DAMLA Su damlası , tane DANA İnek yavrusu, iki yaşındaki genç inek DANİŞMAN Müşavir, bilgi ve tecrübesine danışılan kişi DANSIK Tansık Olağanüstü, fevkalade DARGA Vali, üst düzey, bürokrat DARGUN Alıngan, kırılan, narin DARI 1- Bir tahıl türü 2- sıkı, sıkıntı, zorluk DARICA 1- Darı gibi, darı niteliğinde mec. Bereketli 2- sıkı, sıkıcı, zorlu DARSIK Öfkeli, hiddetli DARUKA Darga Vali, yönetici, bürokrat DARULGAN alıngan, nazlı DAŞKI Taşkı, taşmış, dışarı çıkmış, dışarıda olan DAYAK Değnek, baston, dayanılan nesne DAYANÇ 1- Dayanak, destek, güven 2- Dayanma gücü tahammül DAYANGAN Dayanıklı, metin DAYANGI Köşe minderi DAYAR Hazır, hazırlıklı DEBRET Kımıldayış, devinim DAĞER Kıymet, para, nafız DEĞERBİLİR birl. Değer/Bilir Kadirşinas, vefalı DEĞERLÜ Değerli, kıymetli DEĞİRMİ Çevreli, yuvarlak, toparlak DEĞNEK Dayanak, dayanılacak nesne DELİ Usu gitmiş, azmış, dellenen, kara, yiğit DEMİR Demir madeni DEMİRAĞ Zırh, örgülü göğüslük birl. Demir/Ağ DEMİRDEN Demir parçası DEMİRDÖĞEN birl. Demir/Döğen mec. Acı kuvvet sahibi DEMİRGEN 1- Demir, ham demir 2- temren, okun ucundaki demir parçası DEMİRHAN birl. Demir/Han Şamanist gelenekte “ Maden Tanrısı” DENERİ. Dikkat, itina DENGİZİK Denizcik, küçük deniz, göl DENİZ Deniz, büyük göl DENLİ Edepli, terbiyeli DEPEGEN Tekmeleyen, iyi tekme atan DEPREM Zelzele, sarsılma, kımıldama Kişisel görüşüme göre bu ad çocuklara deprem sırasında yada deprem felaketi sonrası yaşanan, çileli günler sırasında doğan ve o günlerin anısına verilen bir addır. DERİN Derinlik...den mec. Olgunluk, bilgelik DERMEK Dirilik, canlılık, bir arada tutmak DERNEK Eğlence, toy, birliktelik DEVİN Hareket, kımıldanış, davranış DEVRİM Devirme, yıkma, devirip yerine geçme,..ihtilal DEYİM Söyleniş, darbımesel DEYİŞ Söyleyiş, şiirsel anlatım, ozan dili DIVRAK Yakışıklı, alımlı, civan DİBEK 1- Ağaçtan oyulmuş büyük havan 2- Yayık ağaç DİK 1-Yükseklik, yükseliş 2- kararlılık, yıkılmazlık, caymazlık 3- inat DİKEÇ Sütun, dikil, dikilmiş DİKMEN İnatçı, kararlı DİLEK Dil ile istenen, dile getirilen istek, arzu, murat, dilek DİLER Dileyen, dileyici DİLİM kesik, bölüm, bölünmüş, biçimlenmiş DİNÇ Zinde, sağlam, dirençli DİNLER Terbiyeli, munis, muti DİP. Baht, talih DİPÇİN 1- Bahtı açık 2- Sağlam, dayanıklı DİREK 1- Dirilik, sağlamlık, ayakta kalmak 2- Temel, dayanak 3- Vezir,bakan DİREN Direnç, karşı koyuş, dirilik DİRENÇ Direnme gücü DİRENGEÇ Destek, dayanak DİRGEN 1-Dirilik,2- harmanda kullanılan demir çatal DİRİ diri, dirik, Tiri, tirik Can, ruh, canlılık, canlı DİRİL Can, ruh, tin DİRİM Yaşam, sağlık, canlılık DİRLİG Yaşam, hayat DİRSE Derse, söylerse, konuşkan DİZİK dizi Kolye, takı DİZLEK Hazır cevap, konuşkan DODURGA 1- Dolgun, doyumlu 2- doyuran, doyurucu 3- açık, net, berrak DOĞA 1- Tabiat,doğallık, ortaya çıkış 2- Huy, yaradılış, fıtrat DOĞAN 1- Soylu bir av kuşu 2- Doğmuş, olmuş, ortaya çıkan DOĞRU Dürüst, yalansız, sözüne güvenilen DOĞRUL 1-Doğruluk, dürüstlük 2- Ayakta duran, dirençli DOĞU Güneşin doğuş yönü DOĞUÇ Doğuş,doğma, ortaya çıkış DOĞUDAN Doğulu, doğu yönünden gelen DOĞUŞ Doğma, ortaya çıkış DOKUNAK Dokunuş, değiş, mec. Ağır, mahsun,yürek sızlatan, yüreğe dokunan DOKUNÇ Dokunak, hüzün DOKUZ Dokuz sayısı, Türklerin en çok eskilerden beri uğurlu sayılarındandır DOKUZ ARKA Dokuz/Arka ...Eski dönemlerde soyluluk gösterme ve belli etmesi açısından, bir kişinin babasından itibaren geriye doğru dokuz atasının sayılıp açıklanması.. DOLANDI Dolanan, gezgin DOLU 1-Bilgin, tecrübeli, öğretmen 2- Bütün, tam, eksiksiz 3, Şamanist gelenekte ve Alevi_Bektaşi gelenekte, içki, şarap 4- kısa süren, iri taneli yağmur DOLUN Tam, bütün, eksiksiz Yakut Türklerinin eski bereket Tanrılarından DOLUNAY Ayın on dördü, ayın en güzel hali DOMANİÇ 1-Dumanlı bölge 2- Tümsek, engebeli arazi DONAT Giyim, kuşam, zenginlik, cömertlik DOMURCUK Gül, tomurcuk DONATMIŞ Giydirip, kuşatmış, sevindirmiş, cömertlik göstermiş DONATUR Cömert, eli açık, bağışlayıcı DONSUZ Çıplak, fakir, varlıksız DORA Doruk, zirve, şahika DORAN Duran Diri, canlı, yaşayan DORU 1- Doruk, zirve 2- Kara ile kızıl arası renk At rengi DORUK Zirve, uç, şahika DOYMADUK Doyumsuz, sevilmeye doymayan, doyulmayan DOYUM 1- Doymak, tatmin 2- Ganimet, bereket DOYURAN mec. Cömert, hayr sahibi, iyilik sever DÖĞEN 1- Dövüşçü,döven 2- Ekin saplarını ezmeye yarayan, altında çakmaktaşı bulunan geniş tahta DÖĞER 1- Döver 2- değer, kıymet 3- Kalın, enli bir ağaç DÖĞERLİ Değerli DÖĞÜŞ Dövüş, savaş, kavga DÖĞÜŞGEN Kavgacı, savaşçı DÖKÜMHAN birl. Böküm/Han 1- Dökmekten döküm 2- Düğüm, bağ DÖLEK 1- Çok döl veren 2- Koyunun kuzuladığı yer 3- İtibarlı, saygıdeğer, maharetli DÖLEN Muti, sevgi gösteren DÖNDER Döne, döndü gibi “dönmek” fiilinden türetilmiş, çocukları ölen ailelerin, yeni çocukları olduğunda kullandıkları adlardan DÖNDÜ Dönüş yapan Reenkarnasyon çocukları ölen ailelerin verdiği adlardan DÖNGEL Saat DÖNGÜ Dönüşüm, başa dönüş DÖNGÜN Dargın, gönlü kırık DÖNMEZ Kararlı, cesur, azimli DULAK Dolu, olgun, tecrübeli DUMAN 1- Sis, kırağı 2- ateşten çıkan gaz DUMLU 1- dumanlı, sisli bölge 2- Soğuk ve ayaz alan yer DUMRUL 1- Okun sivri ucu 2- Başı dumanlı, efkarlı DURA Durak 1- yaşam, hayat 2- Sağlamlık, dayanıklılık, kalıcılık 3- ev, yaşanılan yer, barınak Bu ad, çocukları ölmüş ailelerin yeni çocukları olduğunda yaşamda kalıp uzun yaşaması ve sağlıklı olması dileğini içeren adlardandır ve çok eskilere dayanan bir gelenekle bu gün de Dursun, Durmuş, Durdu, Yaşar, Tokta, Tok, Toka, Toktamış, Turan vb. adlar da hep aynı psikoloji ve geleneğin ürünüdür. DURAK Dura Yaşam, hayat DURAN Turan Durucu, kalıcı, yaşayan, canlı DURCU Durucu, kalıcı canlı DURDU 1- Duran, kalıcı, canlı, yaşayan 2- Yaşam, hayat DURGAÇ Durak, durulan, yaşanılan yer DURGUN 1- Durulmuş, süzülmüş, arınmış 2- Sakin, sükuna ermiş, kendi halinde DURMUŞ 1- Duran, yaşayan, canlı 2- Yaşam, hayat DURSUN Durması, yaşaması istenen DURU 1- saf, sade, berrak 2- Duran, durgun DURUK Duru, durucu DURUL 1- Sükun bulmak, huzura kavuşmak 2- Günahsızlık, arınmışlık DURULCA Masum, günahsız DURULMAZ Afacan, yaramaz DURULMUŞ Tatminkar, sakin DURUM Yaşam, hayat, süreğenlik, duruş DUVA Düve DUVAK Örtül kapanmış, gelin başı DUVAN Doğan DUYAN Duyucu, hissedici DUYAR Duyarlı, hisli, duygulu DUYARI Duyarlılık, hislilik DUYGU His, duyum DUYUŞ Duyum, hissediş, duyarlılık DUYUŞAN Duyan, hisseden DÜĞÜN Töğün, Toygün Toy günü, yemekli eğlence DÜŞ Rüya, aniden ortaya çıkış DÜŞELGE Pay, hisse DÜŞERGE Miras, pay DÜŞÜNGÜ Düşünerek üzülme, kafaya takma, üzülme, teessür DÜVE1- Genç inek, dananın büyüğü 2- Döven, dövüşçü DÜVECİ Dövücü, dövüşçü DÜVEHAN birl. Düve/Han DÜVEN Döven DÜYECİ Dövüşçü, döğüşçü DÜZ Tüz 1- Doğru, doğruluk, gerçek 2- Soy, kök, döl 3- Kural,kaide DÜZE Düzen, uslup, tarz DÜZEN Kural, kurallar bütünü DÜZGE Süs, makyaj DÜZGÜN 1- Düzülü, düzenli, muntazam 2- Gidişat, teamül EBİNEvin Tane, öz EBİNÇ Refah, huzur EBİRİ Erim, erdem, fazilet EBREK Dayanıklı, sebatkar EBREN 1- Evren, kainat 2- Felek, talih EBRET Ayrılım, ihtilaf EBRÜK Dayanıklı, sebatkar ECE Eçe ECEVİT 1- Çalışkan ,, aktif 2- haşarı, yaramaz EÇE 1- Dahi, çok akıllı, çok zeki 2- Saygıdeğer, görgülü hanım EÇİNE Doğru sözlü, sözüne güvenilir EDE Edi, Ata Atalık, hatırı sayılan, sözü dinlenen kişi EDERKON birl. Ede/Kon Konmaktan can, ruh EDGÜ 1- İyi, güzel, hoş 2- Adil, adaletli 3- Eğitmen, öğretmen EDGÜDİ 1- Eğitici, öğretici 2- İyi, ala EDİ Eda, ata, saygıdeğer ulu kişi EDİGE 1- İyi, iyi kalpli 2- öğretmen EDİK Kısa konçlu çizme EDİL İdil,etil, atil iyilik, güzellik EDİZ 1- Kıymet, kıymetli 2- Yüksek, Yükselmiş EGE Eke,Öke1- Dahi, çok akıllı 2- Egemen, sahip 3- Bakıcı, eğitici EGEMEN 1- Hakim, sahip, kendinden başkasını dinlemeyen, buyrukçu 2- bilge kişi, dahi 3- ağa, ağabey EGİT Göz değmesi ve nazara karşı göz kenarlarına sürülen bir ot EĞBER Eğri, eğrilmiş EĞİLMEZ Gururlu, mağrur, dik başlı EĞİN Eğirilmiş EĞİR 1- Sarış, çeviriş, kuşatma 2- bükme, kıvırma EĞNEZ Narin, zayıf, ince EĞREK Sık, bol EĞRİ Eğik, bükük mec. Saygılı, alçak gönüllü EĞRİM Pınar, göze, küçük çağlayan EKE1- Dahi, çok akıllı 2- Sahip, egemen 3- bakıcı, eğitici EKEÇ Cana yakın ve çekici kız EKELİK Deha, kıymet EKİM 1- Ekin ekme eylemi 2- Yarım, ziraat EKİN 1- Mahsul, tarla ürünü 2- tarlaya ekilip olması beklenen her türlü bitki EKİNCİ 1-İkinci erkek, ya da kız 2- Rençber, çiftçi EKSÜK Azlık, yokluk, yoksulluk EKŞİ Eksi,eksik, azlık, yokluk EL 1- İl, Ülke, Memleket 2- İlgi, bağlantı 3- Barış, Sukunet 4- Kolun, bilekten aşağısı ELA Ala Renkli alacalı ELBAN İlban Devletçi, devletine bağlı, sadık ELBİR birl. El/Bir mec. Elbirliği, işbirliği, imece ELCEK 1- Ekin biçme aracı 2- Munis, sessiz ELÇİK Eldiven ELÇİ 1- Devletine bağlı, devletçi 2- Devleti adına aracılık eden, haberci, temsilci ELÇİM Demet, tutam ELÇİN 1- Demet, bağ, buket 2- Ekin biçerken kullanılan bir alet 3- Devlet görevlisi, devletine bağlı ELDEK 1- basiret, kabiliyet, eylem gücü 2- Yedek, elde bulunan ELDEM 1-Alışkın, yetişkin 2- Sevimli, cana yakın 3- evcil koyun ELDÜZ birl. El/Düz Yurtsever ELEZ ElizArı,duru, temiz, munis, uyumlu Yakut destanlarında bekaret tanrıçası Ulu Tuyun’un kızı ELGAY Yurtsever ELGİN 1- Konuk, öncelik verilen kişi 2- Gurbetçi, yurdundan uzak ELGÖRMÜŞ Gezgin, seyyah ELGÜN Halk, avam, halktan kişi ELİBOL Cömert, eli açık, sahi ELİK Usta, eli yatkın ELİŞ Usta, maharetli ELİTAŞ Cimri, eli sıkı ELİTEZ Becerikli ELKATMIŞ birl. El/Katmış Ülke fethetmiş, algan ELKİN 1- konuk 2- Yolcu ELÖVER Yurtsever ELTUTAR birl. 1- El/Tutar mec. Yardımsever, hayırşinas 2- Fatih, Algan ELVEREN Olgunlaşan, yeterlilik kazanan EMÇİ Doktor,eczacı EMEÇ Amaç, gaye EMEK 1- Gayret, cehd, zahmet 2- Güç, enerji EMEN 1-Can, ruh, hayat 2- Ağaç dikmek için açılan çukur 3- meşe ağacı EMET Sınır, mesafe EMGEK Emek, zahmet, güçlük EMLEK Duygulu, merhametli EMRE İmre Düşkün, aşık, hayallerle yaşayan EN Yen1- Derinlik, genişlik 2- Av 3-Kıyı 4- Arka ENÇU Sükun,huzur,ruh derinliği ENDEŞ Eşit, müsavi ENEÇ Meyil, meyilli ENİK enük, enekGenişçe, yayık ENGİN 1- Genişlik, derinlik, yayıklık 2- ufuk, ufuk çizgisi ENİCUK Hısım, kavim- kardeş ENİŞ Enuş 1- İniş, yokuşun karşılığı mec. Rahata ve huzura erme 2- Uçlarda, ekstrem ENKİŞ Tecrübeli, deneyimli, olgun ER 1- Olgun,olmuş, ergin, yetişkin erkek 2- Asker, çeri ERÇE birl. Er/Çe...Erkeğe yakışır biçimde ERÇİN Ülkenin idari bölümlerinden her biri İl, ilçe, kasaba vb. ERDEM Ertem Fazilet, bilgelik, yücelik, hünerlilik ERDEMÇİ Erdem sahibi ERDEMLÜ Erdem sahibi ERDEN Er parçası, erden olma ERDİN Ermiş, olgun EREK Erişilmek istenen, ülkü, hedef EREKLİ Ereğli Ereği olan EREM Müjde, iyi haber EREN 1- Olgun, 2- Hür, bağımsız 3- Din ile bütünleşmiş ERENTÜZ birl. Eren/Düz T...Tuva ve Çuvaş Türklerinde, “Terazi Yıldızı” EREZ 1- Erişilen, mutlu olunan 2- Cesur, gözü kara, dayanıklı ERGEN Olgun, deneyimli ERGENE 1- Güçlülük, egemenlik 2- Maden dağı 3- Dağlar arasındaki geçit ERGENEKON 1- Maden dağı 2- Dağlar arasındaki yurt ERGİ Eriş, olgunluk, deneyim ERGİL 1- Bilgili, deneyimli, yetişkin 2- Savaşçı, cengaver ERGİN 1- Ermiş, olgun, irfan sahibi 2- Savaşçı, cengaver ERGUN 1- Yumuşak huylu kişi 2- Hızlı koşan at 3- Argun ERİK Ermiş, olgun, bilge, filozof, becerikli ERİKEN Ermiş, olgun, bilge ERİM 1- Müjde, iyi haber 2- Felsefe, derin bilgi 3- Vade, zaman ERİNCİK Mahçup, utangaç ERİNÇ 1- Olacak, olması gereken, kaçınılmaz sonuç 2- Nimet, bolluk ERİŞ Gaye, erişilmesi istenen ERİŞEK Ülkü, gaye ERİŞEN Ulaşan, vasıl olan ERİŞKİN Olgun, kamil, ermiş ERK 1- Güç, kudret 2- İktidar, erklik, hükümranlık 3- Bağımsızlık,egemenlik ERKE 1- Egemen, güç 2- İşve, naz, cilve 3- Çekicilik, çekiciliği kullanma istek ve yeteneği Türk mitolojisinde, Ülgen’in dokuz kızından biri ve namus tanrıçası ERKELİ Egemen ERKEM Nazlım, işvelim, edalım ERKİ 1- Güçlü, egemen, erke 2- Atik, çevik ERKİN 1- Bağımsız, otorite tanımaz 2- Başına bıuruk, kendi bildiğini okuyan 3- Sürekli, süreklilik ERKİNDİK Erkinlik, bağımsızlık, hürriyet ERKLİG Egemen, kuvvetli, şevkatli ERKMEN 1- Bağımsız, başına buyruk 2- Bekar, evlenmemiş ERLİK HAN birl. Erlik/Han Şamanist gelenekte “Cezalandırma Tanrısı” ERMAN 1- Erdemli, güç, mert 2- Kutsal, mukaddes ERMİŞ Olgun, müdrik ERNEK Küçük parmak, serçe parmağı ERSE Ermesi, olgunlaşması istenen ERSİN 1- Uzun ömürlülük dileği 2- Olgunluk, bilgelik dileği ERSÜ Fazla, çok fazlalık ERTE 1- Seher, şafak 2- Yarın, gelecek, sonraki, halef ERTEGİ Destan, lejant ERTEN Tan, şafak ERTİK Meslek, sanat ERTİM Olgun, erişkin, bilge ERTİN 1- Mahsun, hüzünlü 2- Kendine yeten ERTİNGÜ 1- Olağanüstü, fevkalade 2- Efsane, mit ERZENE Doruk, zirve, en üst ERZİ Veli, vasi, yönetici ERZİK 1- Asıl, ana, temel 2- Soylu ve yiğit ESBOL birl. Es/Bol ...Çok zeki, çok akıllı Usu-bol ESE 1- Mutluluk, sağlık 2- Yel, esinti ESELİK Selam, selamet ESEN 1- Sağlık, selamet 2- Yel, yumuşak yel ESENLÜ Esenli, sağlıklı ESER Esinti, yel ESİ Yel, esinti ESİM Esinti ESİN 1- Esinti, yel 2- soluk, sağlık, nefes 3- İlham ESİNTİ Yel, hafif yel ESİRGEN 1- Arkadaş, dost, yaren 2- korunan, yakınlık duyulan ESİRGENÇ Nazlı, nazenin ESİRKİŞ Merhamet, acıma duygusu ESKİN Yel, yel alan ESLEK 1- Yumuşak başlı, uysal 2- Selam, selamet ESNEK Uzayan, genişleyen, esen ESRİGÜN birl. Esri/Gün...fırtına ESRİK Mecnun, kendinden geçmiş ESRİMİŞ Kendinden geçmiş ESTELİK Yadigar, hatıra ESTİ Yel, esinti EŞİM Çalışkan, becerikli EŞİNGEN 1- Çalışkan 2- Eşit, müsavi EŞİTGEN İşitken, işiten, dikkatli EŞKİN 1- Hızlı, atik 2- Dayanıklı, metin 3- Rüzgarlı bölge, rüzgar alan bölge EŞLİK Dost, yaren, refik ETGÜ 1- İyi, iyilik 2- Etki, şiddet ETİGE Öğretmen, mürebbiye ETİL İtil- idil ETİNGÜ Olağanüstü, fevkalade ETİZ Yüksek, ulu EVCİL Evine bağlı, evcimen EVCİM 1- Evcimen, evcil 2- İşgüzar, hamarat EVCİMEN Evine bağlı EVCİMİK Ekonomist, muktesit EVDEŞ Hanım, erkeğin eşi EVGİ İvedi, acele EVGİN 1- Aceleci, telaşlı 2- Evcil, evine bağlı EVİN Cevher, öz, nüve EVİRGEN 1- Tedbir, tedbirli 2- Dönüşüm, çevirim EVREN 1- Kainat 2- Ejderha, canavar 3- Baht, talih EVRENSEL Evreni kaplayan, evreni içine alan EYGİ İyi, salih, temiz EYGİŞ İyi kişi, iyi insan EYGÜ İyi, iyice EYİN Vücut EYİNÇ Refah, mutluluk EYLEM 1- İş, iş görme, çalışma 2- Etkileyici davranış 3- Durdurma, önünü kesme EYLETMEZ Amansız, aman vermez EYLETÜR İyilik sahibi, cömert EYLİK İyilik, yardım, iane EYMEN 1- Alçak gönüllü, mütevazı 2- Yardımsever, hayırşinas EYMÜR Eymir İyilik sahibi, hayırşinas EYTEMİŞ Güzel konuşan, tatlı dilli, hatip EYÜGE İyi,iyice EZDİ Ezen, ezici, baskıcı EZGİ 1- İyi, iyilik, 2- Uyum, ahenk 3- Acı, üzüntü 4- Name, hoş sada EZGİN Ezik, ezilmiş, acı çekmiş, mahzun EZİLGEN Mazlum, zulüm görmüş EZİM 1- Belirti, iz 2- Zorunluluk, mecburiyet EZİNÇ 1- Belirti, iz 2- Ezginlik, mahzunluk Türkçe'de h harfi yoktur. Ancak zamanla "K" harfi ile başlıyan bazı kelimeler H harfi ile başlamıştır. HAN1- Devlet başkanı 2- Kağana bağlı, özerk devlet başkanı 3- beylik başkanı, yönetici HANIM 1- Han’ın dişisi 2- Soylu kadın 3- Han’ın evdeşi Hatun 4- Türk töresinde, kadınlara olan saygıyı ifade eden genel bir sıfat HANLI Yurttaş, Bir Han’a bağlı kişi, Bağımsız bir devletin mensubu HATUN Katun 1- Kağan’ın evdeşi, kraliçe 2- Saygı duyulan, görgülü hanım Türkçe’deki, kadın sözcüğü buradan gelir. HOMAR Humar Yakışıklı, çekici, güzel, süslü, fiyakalı HUN Kul Koyun, koyunlu HUŞ Bir çam ağacı türü KAANKagan Kagan sözcüğünün Moğol ağzındaki söylenişi KABA Büyük, iri, şişkin KABAK 1- Kapalı, kabuklu 2- Kabarık KABAL Kapalı, zindan, mahpus KABAMIŞ Kapalı, güçlü, mahfuz KABAN 1- Kapan, kapıcı 2- Kabarık, asi, isyankar 3- Dik yokuş KABAR 1- Kabarık, asi, kabadayı 2- Kapan KABARTU Şişik, kabarık, kabarcık KABIŞ Kavuş, kavuşma, birleşme, toplanma KACIR Kaçır, kaçırıcı, korkutucu, ürkütücü KAÇ Kaçı, kaş Kaçan, koşan KAÇAĞLI Kaçaklı, kaçıcı, koşucu KAÇAN 1- koşan, kaçan 2- Vakit, saat, vade KAÇGAR Koçgar,kaşgar 1- Koç gibi, koç yiğit 2- koç başı KAÇIR Kaçıran, kaçırtıcı KAÇIRA Kaçır 1- Kaçıran, ürküten 2- Çalışkan, aktif KAÇMAS 1- Kaçmaz, ürkmez, korkmaz 2- Evcil, munis KAÇUT 1- Savaş, dövüş 2- Kısa mızrak, kargı KADAGAN Buyruk, ser, emir, komut KADAK Katak,Katık 1- Katı, sert 2- Mıh, çivi 3- Armağan, hediye KADAŞ Arkadaş, yaren, yakın KADIR Katır mec. Güçlü, dayanıklı, metin, inatçı KADIRCA Katır gibi KAGI KAKI Öfke, şiddet KAĞAN İmparator, hanların hanı KAĞANLIG İmparatorluk, imparatorluğa mensup olma KAĞBA Koruyucu, muhafız KAKIĞAN Öfkeli, gözü kara KAKINÇ 1- Kılıç ve kargı hamlesi 2- İhtar, ikaz 3- Hiddet, öfke KAKIZ Gözü pek, hiddetli KAKŞA Seri, aceleci, hızlı KAKUMAKLU Gazaplı,şiddetli KAL Ulu, saygıdeğer, hatırı sayılır KALABA 1- Ulu, saygıdeğer 2- Sayıca çok, kalabalık, bolluk KALAKLI Ulu, yüksekte KALANÇA Bakiye, arta kalan, artık KALÇAV Şakacı, nüktedan KALDUN Kalan, artan, bakiye KALGAN Kalkan Ok, kargı, kılıç gibi savaş aletlerine karşı koruma sağlayan siperlik KALGAY Veliaht, şehzade KALIN 1- Sert, dayanıklı 2- Mal, servet, varlık 3- Çeyiz 4- Yararlılık, fayda KALINGU Kalın Kalıng, güçlü, dayanıklı KALISIZ Şüphesiz, kararlı KALMUK Güç gösterisi, güçlülük, kabadayılık KAM Şamanist gelenekte, ulu kişi Hekimlik, filozofluk, büyücülük, duacılık dahil olmak üzere, oba ya da oymakların, her türlü sorunuyla ilgilenen kişi KAMALAG Sedir ağacı KAMAN 1- Kuman, kumanlı 2- Gözü kara, cesur, aman vermeyen KAMAŞIG Melez, karışmış KAMAZ Sarsıcı, sallayıcı,ürkütücü KAMÇI Kırbaç KAMDU Para yerine geçen eşya, emanet KAMŞAT Şaşırtıcı, ürkütücü KAMUĞ 1- Bütün, tam, hep 2- Halk, ahali 3- Destek, dayanışma KAN 1- Soy, sop, kaynak, can, canlılık, soyluluk 2- Damarlardaki sıvı 3- Kağan, han KANAT 1- Tüy, telek 2- Taraf, yön, cenah KANCI 1- Kan güden soylu 2- Kanıcı, kanmış, inanıcı KANDI İnançlı, kanık KANDUK Kanduk Kandı, kanık KANDUKYURT birl. Kanduk/Yurt Gurbet KANG Kang, kan Kan, soy, ata KANGSIK 1- Kardeş gibi..kardeş yakınlığında 2- Üvey kardeş KAYNAK Kanak mec. Soylu KANIĞ 1- Kanmış, kanık 2- Sevinç, neşe KANIK 1- Kanma, inanma, kabul, ermek 2- Sevinç, neşe KANIŞ Kandırış, cilve, işve KANITGAN Şevk veren, kan kaynatan KANK 1- Kan, soy 2- Ata, baba KANKLI Soylu, soyu sopu belli, kanlı KANLI Soylu KANTIK 1- Kandırıcı, işveli 2- Uzakta, gurbette olan KANYUMAZ birl. Kan/Yumaz Yumak, yıkamak...dan KAPALAN Kaplan KAPAR 1- Akıl, can, ruh 2- Kalkan, zırh 3- Kapan, tuzak KAPGAN 1- Kanlı, soylu 2- Kalkan, zırh 3- Algan, fatih 4- Kaplan 5- Kapan, tuzak KAPGIŞAY Saf, sade, halis KAPKIR Hassas, imtizaçlı KAPLAN Kapan, kedigillerden bir yırtıcı hayvan KAPURTU Kabartı, kabarık, kabadayı KAR Kar tanesi KARA Siyah renk, ak’ın karşıtı Ancak...Bu sözcükte de Türkçe ad ve sıfatlar arasında özel bir yere sahiptir. Çünkü birçok mecaz anlamı içinde barındırması ilgi çekicidir. Birçok birleşik adın, başında ya da sonunda kullanılabildiğinden, çeşitli anlam değişiklikleri de ortaya çıkabilmektedir. Bu yüzden, içerdiği tüm anlamları açıklamakta yarar vardır. Bu durum,ayrıca Türklerin, sosyal yaşamlarında, renklere ne derece önem verip, ne derece zengin anlamlarla bezediğinin de önemli ipuçlarını verecektir. Örneğin AkTemizlik, güzellik, soyluluk, merkez. Gökmavi Kutsallık, özgürlük, Kızılkırmızı Dikkat, özen,tedbir, değişiklik, devrim, şiddet. Yeşil Doğum, tazelik, huzur, sükun anlamlarını içinde barındırmaktadır. Renklerle yönler de anlatılabilir. Ak güney, Kızıl Doğu, Sarı Batı, Kara Kuzey yönlerini anlatır. Kara’nın öteki anlamlarına gelince 1- Güç, şiddet 2- Olağanüstülük, harikuladelik 3- Ululuk, büyüklük, ulaşılmazlık 4- Cesaret, atılganlık, yiğitlik 5- Yas, keder, üzüntü, ölüm 6- Fakirlik, sıradanlık, soylu olmamak 7- Kötülük, bela, uğursuzluk 8- Esmer ten, yanık ten 9- Aşırı soğuk, kış KARAALMAZ birl. Kara/Almaz..Namuslu KARABAŞ birl. Kara/Baş 1- Evlatlık 2- Kul, köle KARABATAK birl. Kara/Batak...Bir deniz kuşu KARACA 1- Karaya çalan, esmer 2- Gözü kara, cesur, şiddetli 3- Bir ceylan türü 4- Halktan soylu olmayan KARACIK 1- Esmer, kar tenli 2- Gözbebeği KARAÇIL Kumral, karaya çalan KARAGA Karga, kuzgun KARAĞLI 1- Yaslı, matemli 2- Bakışları etkileyici KARAHAN birl. Kara/Han 1- Türk mitolojisinde “Tanrılar Tanrısı” 2-Devletlerinde, soylu olmayıp, kara budundan halktan biri olarak devlet kuran kişilerin takındığı unvanlardan KARAK 1- Kara/Ak 2- Gözbebeği 3- Bakış, nazar KARAKÇI 1- Gözlemci, bakıcı 2- Karakeçi KARAKIRK birl. Kara/Kırk ..Kırk sayısı da, üç ve dokuz gibi, Türklerin uğurlu sayılarındandır. KARAKITAY birl. Kara/Kıtay Çinliye benzeyen, Çinlilerle kanı karışıp, melez olmuş KARAKOL birl. 1- Kara el 2- Gözetleme yeri, gözetim alanı KARAKUŞ birl. Kara/Kuş Mizan Yıldızı KARAKÜNE Kara gün KARAL Vade, müddet KARAMIŞ Bakmış, görmüş, açık göz KARAMAN 1- Kara tenli 2- Yiğit, gözü kara KARANÇI Bakıcı, gözlemci KARAOTAĞ birl. Kara/Otağ Eski dönem, toy ve şölenlerde, çocuğu olmayan beylerin oturduğu kısım, tribün ...oğlu olanlar,Ak otağa, kızı olanlar kızıl otağa, konuk edilirlerdi. KARAOZAN birl. Kara/ozan halk ozanı KARASAGU ağıt, mersiye KARASÜYÜK birl. Kara/Süyük kemik avam, halktan KARAŞAMAN birl. Kara/Şaman T...Şamanist gelenekte, kötü ruhlarla uğraşan şamanlar KARAŞIN Esmer, karaya çalan KARAUL Bakış, gözlem yeri Karakol sözcüğü buradan gelir KARAÜREK birl. Kara/Yürek Cesur, korkusuz KARAV Bakış, nazar, bakan KARAVUL Karaul 1- Gözcü, keşif kolu 2- Muhafız KARAY yardımcı, yararlı, yardımsever KARAYIŞ bakış, bakan KARAYİR birl. Kara/Yer kara toprak KARÇAK 1- Pençe 2- Büst, yarım heykel KARÇIGA Bir şahin türü KARDAŞ Kardeş, kardeş yakınlığı KARGI Mızrak KARGIN Meşbu KARGUY 1- Bir atmaca türü 2- Gözetleme kulesi, dağ başlarına yapılan yüksek yapı KARIK Karışık, melez KARIKSIZ Saf, temiz, karışık olmayan KARIMIŞ karışık, karışmış KARINÇIK Bakış, nazar, göz kaçamağı KARINDAŞ 1- Kardeş, kardeşlik 2- Kız kardeş, bacı Kazak ve Kırgızlarda KARLIGAN karlar eriyince açan bir dağ çiçeği KARLIK Karlı arazi, karlı dağ KARLU Karlı, kar almış KARLUGAÇ Kar çiçeği KARMAS Karıştırmaz Soyunu, neslini KARŞI Karşıt, zıt KARŞIT Karşı Türk mitolojisinde, Ülgen’in yedi oğlundan biri ve Temizlik Tanrısı KARTAL İri kanatlı avcı kuş Karatal KARUÇ 1- Karış, karışık 2- Kara uç KARYAĞDI birl. Kar/Yağdı ...Doğumu, kar yağdığı sırada olan KASAR 1- Keser 2- kasıntı, afili 3- Fırtına KASMIŞ Afili, fiyakalı, kasıntı KAŞ Kaş, korkusuzluk, cesaret KAŞGAR Cesur, üstün vasıflı KAŞKA 1- Yiğitlik, mertlik 2- Üstün vasıflılık 3- Dayanıklılık, metanet KAŞUK Dayanıklı, metin KATAK Katı, sert KATAN 1- Sert, katı 2- Saplayan, Kargı, ok 3- Ekleyen, artıran KATGI katkı 1- Katı, sert, haşin 2- Yarar, yararlılık 3- Neşe, şenlik KATGIÇ Katı, sert, dayanıklı, haşin KATI sert, dayanıklı, haşin, güvenli, adamakıllı, etraf KATLICAK Katıca,sertçe,şiddetli KATIGU Çalışkan, gayretli, azimli KATIĞDI Çok katı, şiddetli, kuvvetli KATIK 1- Katı, sert, güçlük, şiddet 2- Katılan, katılım 3- Ekmek, yemek KATILGAN Dayanıklı, metin, sert KATILIK Güçlük, sertlik, dayanıklılık, haşinlik KATIRAK Katıca, haşince KATIYEL birl. Katı/Yel Kuru rüzgar KATIZ 1- Ağaç kabuğu 2- Tarçın KATLAV Zırh, siper KATLIG Katılık, sertlik KATMIŞ 1- Saplamış 2- Katılaşmış 3- Eklemiş KATUN Hatun İmparatoriçe, Kağan eşlerine verilen bir unvan. Kadın sözcüğü buradan gelir KAVAN Kovucu, defedici KAVÇIN Konuk, kısa süreli misafir KAVŞIT 1- Kavuşma, vuslat, kavuşulan yer KAVURT 1- Kurt 2- Haşmet, ihtişam 3- Dayanıklılık, kalıcılık KAVUŞ 1- Menzil, kavuşulacak yer 2- Buluşma, buluşma yeri KAY 1- Tipi, kar fırtınası 2- Masal, hikaye KAYA Taş bloğu mec. 1- Sertlik, sağlamlık, yıkılmazlık, dayanıklılık 2- İhsan, inayet KAYAK Kayık, sandal KAYALAK 1- Kayık, sandal 2- kaya, kayalık KAYAN 1- Çığ, çığ kümesi 2- Sel, sel suyu KAYAR 1- Sel, sel suyu 2- Gurur, onur KAYAŞ Hısım, akraba, kavim kardeş KAYÇI Masalcı, destancı KAYDU 1- Katı, sert, şiddetli 2- Kaygı, hüzün 3- Sel, sel suyu KAYGAÇ Kayık, sandal KAYGAŞ Mucize, olağanüstülük KAYGIN 1- Üzgün, kaygılı 2- İsyankar, isyan halinde KAYGU Kaygı, endişe, titizlik KAYGULU Kaygılı, mahzun KAYGUN Mahzun, üzgün, müteessir KAYGUSUZ Vurdumduymaz, gailesiz, umursamaz KAYI 1- Sel 2- Kar fırtınası 3- Muhkem, iyi korunan KAYIR 1- Kayırma, hamilik, destek 2- Heybet, gösteriş 3- Azim, kararlılık KAYIRGAŞ 1- Deste, demet 2- Kayırıcı, koruyucu KAYIRMIŞ Kayıran, kayırıcı, destekçi KAYIRŞI 1- İçli, merhametli 2- Karşı, muhalif, hizip KAYITGAN Dik başlı, boyun eğmeyen KAYITMAS Adil, adaletli KAYMAS Adaletli, düzenli KAYNAK Pınar, göze KAYNAR 1- Pınar, göze 2- Ateşli, kızgın KAYNARCA 1- Kaynak, pınar, menbaa 2- Ilıca, banyo KAYRA Yardım, inayet KAYRAL Yardım, destek KAYRALDIĞ 1- Destekli, torpilli 2- Eli açık, cömert KAYRIM Arka, destek, inayet KAYRU Geri, arka, destek KAYTAG Aldatıcı, adaletsiz, hilebaz KAYTBAY Adil, adaletli, hakkaniyetli KAYTMAZ Adil KAYTUN Yardımsever KAYURTAR Kurtarıcı, yardımsever KAZAK 1- merkezden uzak kalan 2- Otoriteye bağlı olmayan,başına buyruk 3- Gezgin KAZAN 1- Kazanç, kazanım, birikim, artı değer, bolluk 2- Kızan, kızgın KAZANCUK 1- Kazanç, kar, getiri 2- Yemek kazanı, tencere KAZANÇ Gelir, kar, artı değer, getiri KAZGAN Kazan, kazanç KAZILIK 1- Kazık 2- Kazma aleti 3- Kızgın, celalli KAZIRGAN Şamanist gelenekte, kötü ruhların, doğruluğa gelmesi için,geçici bir süre için kaldığı ateş çukuru. Bir nevi cehennem KAZU Nimet, kazanç KAZUK Kozu, Kazık 1- Kazma 2- Kazık, sırık KEBEK Kabuk, ağaç kabuğu KEBENÇ İtimat, güven, hoşnutluk KEBENÇÜ Hoşnut, bahtiyar KEÇİG 1- Geçit, köprü 2- Mutlu, sevinçli KEÇİKLİĞ Mutlu, sevinçli KEÇİR Bağışlayıcı, affedici KEÇÜRGEN Bağışlayıcı, affedici KEDİMLİG 1- Zırh, demir ağ 2- Giyimlik, giysi KEKMEN Olgun, ergin, ermiş KELEŞ Alımlı, yakışıklı, cıvan KELEZTİ Hayal, serap KELGİN Gelgin, suyu kabaran ırmak KELİŞTÜ Olgunluk, gelişim, suhulet KELTEÇİ Gelici, gelecek olan, halef KEMEÇ Asker, askeri görevli KENÇEK Gençık, Genç KENÇLİYÜ Oğuz beylerinin, özellikle güz kurultayların dan sonraki toy ve şölenlerde, kendi mallarını yağmalatıp, halka dağıtılması için kurdukları büyük sofra. Yağma sofrası KENDÜZ Nefs, can, ruh KENEŞ İstişare, müşavere LENGEŞ Keneş KENGEŞLÜ Danışık, anlaşık, dayanışmalı KENDİL Gönül, gönüllü, temiz yürekli KENİ Kuni Adaletli, adil, dengeli KEPKE Örnek, numune KEPTİK 1- Latif, şakacı 2- Eşit, müsavi KERAMUN Karaman, esmer tenli KERAYET Sahil, kıyı, plaj KEREGÜ Ev, çadır, barınak KEREKLİ Gerekli, elzem, ihtiyaç KEREKTÜ İhtiyaç, lüzum, zaruret KEREKÜLÜG Çadırlı, göçebe KERELTİ Tanıklık, şehadet KEREN Ulu, kebir, kadir KEREŞ Kiriş, yay kirişi KERİ 1- Eski, kadim, geride kalan 2- Germekten, gerilmiş, gergin KERİNÇSİZ Eşsiz,emsalsiz KERKİ Balta, nacak KERKİT Nacak KERTÜK Kertik 1- Ağaca bıçakla çizilen çizgi 2- yapay, suni KESEN 1- keskin, kesici 2- Bölüm, ara KESİ Keskin, kesen, kesici, sert KESİK Kesi, keskin KESKİN 1- Sert mizaçlı, asabi 2- Uç, ekstrem 3- Kesici KEŞİKÇE 1- Muhafız, koruyucu 2- Defa, sıra, adet KEŞİKÇİ 1- Israrlı 2- Nöbetçi KET 1- Darbe 2- Yılmaz, azimli, kararlı KETÇİK Darbecik KETE Ulu, büyük KEYİK Baht, mutluluk KEZEGEN Gezgin, çapkın KEZGEN Gezgin, çapkın KEZGİÇ Gezgin KEZİK Cesaret, atılganlık, cüret KEZİR Kizir, keser Cesur, cüretkar KIBI Keşif, buluş KICIR Öç duygusu, intikam KICURGAN Gösterişli, mağrur KIDIK Gedik, güdük KIĞILCIM Kıvılcım, şerare KIĞITDUK Davet, ikram KILAĞI Kılıç ve bıçakların bilendikten sonra ağız kısmında meydana gelen çizgi KILAĞUZ Kılavuz, rehber KILAVUN Düğün hediyesi KILDI 1- Yaratıcı, yapıcı 2- Etken, amil KILGI 1- İstem, irade 2- Yaratılmış, kılınmış KILICIYaratıcı, yapıcı, halik, kadim KILIÇ Kıl-Uç Silah KILIG 1- yaradılış, huy, karakter 2- Beceri, iş, yapıcılık KILIGLI 1- İyi huylu, ahlaklı, görgülü 2- Becerikli, çalışkan, işgüzar KILIN 1- Huy, yaradılış 2- Naz, işve KILINÇKılınış, huy, karakter KILIVAN Hediye, bahşiş, ödül KILUÇ Kılıç KIMAÇA Engel, mania KIMAR Komar, homar, yakışıklı, cezb edici KIMIRTU Kıpırdanış, devinim, jest KIMIZ Ekşi, mayhoş anlamına gelen ve kısrak sütünden yapılan bir içki KIMNA Sürekli, daima, her zaman KIN 1- Silah muhafazası 2- Gayret, çalışma 3- Suç, cürüm, ayıp KINAGU 1- Ceza, cezalandırma 2- Çalışma, aktivite KINAY Aktif, çalışkan KINCAL İnce, narin, zayıf KINÇAK Bıçak kılıfı KINGAL İnce, narin KINGIR Metin, dayanıklı, sebatkar KINIK 1- Gayret, gayretli, çalışkan 2- Muhterem, şerefli, hakim KIP Baht, talih KIPÇAK 1- Merkezde kaçmış, uzaklaşmış ve bir otoriteye bağlı bulunmayan 2- Çayırlık, geniş toprak,sahipsiz boş ve geniş arazi 3- Ağaç kovuğu 4- Bahtı açık, talihli KIR 1- Kırmak...dan Kırış, kesiş, kırma, yarma eylemleri 2- Ak’a yakın kirli beyaz renk 3- mec. Olgunluk, tecrübe KIRAÇ 1- Kırlaşmış, kıra çalan, kır gibi 2- Kırıcı, kırık, yarık 3- Verimsiz toprak, yaşlı toprak KIRAN 1- Bozgun yapan, düşmanı yok eden 2- Dağ yamacı 3- Yön, kenar, kıyı KIRAY 1- Genç, delikanlı 2- Kıran, kan dökücü, vurguncu KIRCA Kıra çalan, ,kırlaşmış mec. Olgun, bilge KIRCI 1- Kırıcı, sert mizaçlı 2- Kenar, uç, sahil KIRGI 1- Kırım 2- Bir atmaca türü KIRGIL Kırık, üzgün, kırgın KIRGIN 1- Gönül kırgınlığı 2- Bozgun KIRGIZ 1- Kırgıncı, bozguncu, geçimsiz 2- Kırk/Uz 3- Numune, örnek KIRICI 1- Kıran, bölen, yaran mec. Sert mizaçlı, gönül kırıcı 2- Kenar, sahil KIRIK Kırılmış, bölünmüş KIRIM 1- Kırış, bozgun, katliam 2- Kırgınlık, küskünlük 3- Uç nokta, kenar KIRIY Sahil, kenar KIRKIN Bahşiş, hediye KIRKLI Eski, Şamanist gelenekten, bazı değişiklikler yada dinsel motiflerin de eklenmesiyle, bugünlere kadar gelen bir inanca göre; gerçek anlamı “kırk ünlü ata ruhunun koruması altındaki kişi” KIRMAN Kırma yeri, Kırman, harman KISIG 1- Hapis, dar yer 2- Kısıtlı, bağımlı KISIGLU Hapis, mahpus, kıstırılmış KISRIK Utangaç, mahçup KISTAVUL Acele, aceleci, telaşlı KIŞIL Kışlık, kış için ayrılmış KIŞLAK Kışın kalınan yer, ez, kışlık ev KITAY 1- Çinliye benzeyen , Çinliye karışmış 2- Kutay KIVANÇ Gurur, kıvanma, sevinme, öğünme, mutlu olma, kendine güvenerek ve öğünerek sevinme hali KIVAM Olgunluk,yeterlilik KIVANDUK Kıvançlı, mutlu KIVIK Ara, fasıla KIVILCIM Ateş parçası, şerare KIVLIK Kıvanç ve mutluluk nedeni KIVRAK 1- Kıvançlı 2- Hareketli, dayanıklı KIVRIM Hare, iltiva KIYAK 1- gaddar, acımasız 2- Kayak, kaydıraç 3- Çekicilik, cazibe KIYAL İmge KIYAN 1- Dağdan hızla akan sel suyu 2- Gaddar, acımasız, kıyıcı KIYAT Çekici, cazibeli KIYGA Zeki, çok akıllı KIYGI Zeka, deha KIYIK 1- Zeka, dahi 2- Çekici 3- Kaçak, kapçak KIYIKSIZ Kaçmaz, sözünden dönmez, düz KIYIN 1- Akit, sözleşme, anlaşma 2- Güç, kudret, otorite KIYIŞKAN 1- Sözünün eri, sözünde duran 2- Cesur, gözü pek KIYMAÇ Gamze KIYNAK 1- Ünlü, meşhur 2- pençe, kartal pençesi KIYUK 1- Mutluluk 2- Geyik KIZARIK 1- Kızıl, kızıllaşmış 2- kızgın KIZGAN Kızgın, kızışmış KIZGIN Kızıllaşmış, asabi KIZI Şiddet, asabiyet, kızama, kızgınlık KIZIK 1- Kızgın, asabi 2- Kısık, hapis KIZIL 1- Kırmızı, al 2- Altın 3- Kızmış, kızarmış, kızgın KIZILALMA birl. Kızıl/Elma Olgun, kızarık elma anlamı, bir sembol ve imgedir. Ülkü’yü motivasyonu içerir. Bazen, fethedilmesi gereken illeri ifade eder, çoğu kez ise bütün Türklerin, tek bayrak altında toplandığı devletin, “Birleşik Türk devletleri”nin imgesi KIZILGU Kızarmış, kızgın T... Kırgızların, Mürdi oymağı, dip dedelerinden. KIZILHAN birl. Kızıl/Han Şamanist gelenekte Tanrı sıfatlarından KIZILOTAĞ birl. Kızıl/Otağ Kağan ya da Han’ların verdikleri, toy ve şölenlerde, kız çocuk sahiplerinin oturduğu, şeref tribünü KIZIMTAY birl. Kızım/Tay Kızmaktan kızgınlık Tay KIZIRAK kızarık, kızrak Nadir, ender rastlanan KİÇİ 1- Kişi, adam, insan 2- Küçük, minyon 3- Geçmiş, geçik, eski 4- Keçi KİÇİCİK 1- Kişicik, insancık 2- Küçük, minyon KİÇİK 1- Küçük, minyon, Geçik, geçmiş KİÇİN Zincir KİÇKİ 1- Eski, kadim 2- Kişi, insan KİÇKİNE Giçgine Geçkin, geçmiş kadim KİDGÜ Giyim, giysi, elbise KİLÜKEN Gülen, güleç, güleryüzlü, mütebessim KİNDİK Orta, odak, merkez KİNEŞ Şura, meşveret, kongre KİRİŞ Sinirden ve bağırsaktan yapılan sicim. Ok yayı olarak da kullanılır. KİRTİ Doğruluk, gerçekçilik KİŞİLİK Karakter, şahsiyet, insan olma özelliği KİŞKEN Kiçgen 1- Küçük, minyon 2- Geçen, geçmiş KİÇKENTAY birl. Kiçken/Tay ...minyon, minik KİYE Kut, talih, ululuk KİYELİ Mübarek, saygıdeğer, ulu KİZEK 1- Kesik 2- Nöbet 3- Seyran, gezinti KİZİR 1- Keser, kesici 2- Gever, gezgin 3- Atılgan, cesur KOBRAT Kubrat Derlemek, toparlamak, örgütlemek KOBU Kovu Buket, demet KOBURCUK Kabarcık, kabarık, kabadayı KOCA 1- Ulu, saygıdeğer, hürmete layık 2- Bilgili, tecrübeli, görüp geçirmiş 3- Gösterişli, azametli 4- Mert, düz, koç gibi KOCABAŞ birl. Koca/Baş ...Koruyucu, muhafız KOCAMAN 1- Akıllı, bilge 2- İriyarı, cüsseli, heybetli KOÇ Erkek koyun mec. Düz, mert, yüz yüze dövüşen, hilesiz, yiğit, dayanıklı, yılmaz KOÇA 1- Koç gibi..2- Kibar, centilmen KOÇAK Koç gibi, cesur yürekli KOÇAN 1- Centilmen, kibar 2- Koşan, koşucu KOÇAŞ Rehber, yol gösteren, önde giden KOÇGAR Kaçgar,kaşgar 1- Koç başı 2- Koç gibi, koç yiğit KOÇİ Koç gibi, koç yürekli KOÇLUĞ Koçluk Koç olacak kuzu KOÇO Kibar, mert KOÇU 1- Koç gibi 2- Kibar, centilmen KOÇUM 1- Yiğit, mert 2- Koşum, koşma KOÇUN Düz, hilesiz, temiz yürekli KOÇUGAR Mert, yiğit, özü sözü bir KODAR Mağrur KODAZ Mağrur KOKLUĞ Koku, parfüm KOKULUG Koku, Parfüm KOKUM Parfüm KOKUŞ Dalları, ok yapımına elverişli bir ağaç türü KOLAN 1- Hediye, bahşiş 2- Kollayan, koruyan 3- At, eşek,katır gibi hayvanların, eyerini bağlamaya yarayan kemer KOLBAG Kadınların, aksesuar olarak bileklerine taktıkları, boncuklu halka KOLBAŞ Askeri birlik başı, komutan, askeri koruyup kollayan kişi KOLBAY Askeri danışman KOLCUK Kolcu, muhafız, koruyucu KOLÇAK Kolcu, koruyucu, kollayıcı KOLÇU Muhafız, bekçi KOLDAGÜÇ Hami, koruyucu, şefkatli, merhametli, yardımsever KOLDAŞ 1- Silah arkadaşı 2- Arkadaş, birbirini kollayan KOLGAK İstek, heves, talep KOLGAY Veliaht, şehzade Kırım ve Kazan hanlıkları döneminde kullanılan bir aksesuar KOLKA 1- Kolgu, kol takısı 2- Refika, hanım, eş KOLTAG Arka, himaye, destek KOLUÇ Kolcu, kolbaşı, komutan KOLUNÇUĞ Yakarış, niyaz KOMAN Kaman,kuman 1- Yurduna yabancı sokmayan 2- Aman vermeyen 3- Kumral KOMAS Komayan, bırakmayan, aman vermeyen KOMUK 1- Kabuk, ağaç kabuğu 2- Hazine, define KOMUR Cesur, gözüpek KON 1- Yurt, vatan 2- Konak, yerleşim, mekan KONAÇ Aşiyan KONAG 1- Konuk, misafir 2- Konuk ağırlanan ev KONALGA 1- Konuk yeri, baş köşe 2- Menzil, konulacak, varılacak yer KONAT 1- Cana yakın, munis, sokulgan 2- konuk ağırlayıcı, konuksever 3- Birlikte göç eden oba birliği KONCA 1- Armağan, bahşiş 2, Gül KONÇUK 1-Aşina, tanıdık 2- Konuk KONÇUY Kağan kızı, prenses, soylu kız KONDU Yerleşik, yerli KONDUR Konuksever, cömert KONGAR 1- Koyu kırmızı renkteki at 2- Kızıla yakın renk tonu KONIK Can, ruh, yaşam KONŞUK 1- Konşu, komşu 2- Yerleşim yeri 3- konuşma, laf KONUK 1- Misafir 2- Can, ruh 3- Varılacak yer, menzil KONUL 1-Kerevetlerin altındaki, yük konan boşluk, yüklük KONULGA 1- Konuk yeri, baş köşe 2- Konuğa verilen yemek, değerli yemek KONUR 1- Yakışıklı, civan 2- Gururlu, onurlu, mağrur 3- Kara ve kızıl karışımı renk, at rengi, doru at KONUŞ 1- Yerleşim, karargah 2- Menzil, varılacak yer KOPAN 1- Galip, utkan 2- Ulu, yüksek KOPTURU Saygı duruşu, tören duruşu KOPU Kop, çok, çokluk KOPUN Çoklu, bereket, bütünlük KOPUZ Saz, bağlama Kop_Uz KOR 1- Öz, maya, asıl 2- Ateş parçası, ateş KORBA Filiz KORCU Korucu KORGAN Korunan yer, kale, kurgan KORGAVUŞ Savunucu, müdafi KORIÇI Korucu, koruyucu, bekçi, yasak bölgeleri bekleyen ve koruyan kişi KORIG 1- Koru, ağaçlık, yeşil bölge 2- korunan, yasak bölge KORKMAZ Korkusuz, cesur KORKUNÇ Korkutucu, ürkütücü KORKUT 1- Heybetli, korkutucu, korku salan KORUĞ 1- koru, koruluk, ağaçlıklı bölge 2- Koruma bölgesi 3- Yasak bölge, askeri bölge KORUKÇU Koruyucu, korucu, muhafız KOŞ 1- Koç 2- Dizi, sıra, dize KOŞAK 1- Koşulan, koşturan 2- Neşide, destansı şiir KOŞAR 1- Emredici, buyurucu 2- Koşucu, çalışkan, hareketli 3- Dizen, düzenleyen KOŞMA Ölçülü, uyaklı söz KOŞUK 1- Yan yana, birlikte, yaren, dost 2- Koşma, şiir KOŞUL Hüküm, şart KOŞULGAN Koşul koyan, buyurucu KOŞUM 1- Koçum 2- Bağlı, yan yana 3- Atın, eyer, kulan, üzengi vb. malzemelerinin tümü KOŞUN 1- Asker, savaş birliği 2- Halk, ahali 3- Dizi, dize KOTKU Alçak gönüllü, mütevazı KOY 1- Koyun 2- Merhamet, acıma duygusu KOYLU 1- Merhametli 2- İstikamet, yön, yönünü bilen 3- Koyunlu KOYU Merhamet KOYULDAR 1- Merhametli 2- Hürmetli KOYULMUŞ 1- Merhametli 2- Çalışkan KOYUNLUMerhametli KOYURGA 1- Hürmet, lütuf 2- Acıma duygusu, merhamet KOYURTANG Özgürlük, Hürriyet KOZAN Kozalak KOZALAK Çam, selvi gibi ağaçların sert çiçeği KOZAN Kazan KOZGAV Kıyam, isyan, başkaldırma KÖPÜRGE 1- Köprü, geçit 2- Savaş davulu KÖÇET Filiz, sürgün KÖÇMEN Göçmen, göçücü KÖDÜRGÜ Kurban, adak KÖGMEN Gökmen 1- Tanrısal, ilahi 2- Sayın, saygıdeğer 3- Gücünü Tanrıdan alan KÖĞÜZ 1- Göksel, Tanrısal 2- Göğüs, sine KÖK 1- Gök 2- Aile, soy KÖKDAŞ Emsal, örnek KÖKEN Göğen, gelen, 2- Köken, soy, aile KÖKİM 1- Göğüm 2- Soyum, ailem KÖKLÜ 1- Tanrıdan gelen 2- Soylu KÖKTEM 1- Bahar 2- Gençlik 3- Deha, akıl KÖL Göl mec. Ululuk, sonsuzluk, derinlik, bilgelik KÖLMÜK Halk, ahali KÖLÜK Yük hayvanı KÖMEK 1- Yardım, arka, destek, inayet 2- Ahali, halk KÖMEN 1- Hayal, düş 2- Irk, soy 3- Cevher, damar KÖMEY Gerdan, döş KÖMÜÇ Hazine, define KÖNG Könk Cariye, odalık KÖNGÜL Gönül, can KÖNİLİK Adalet, doğruluk KÖNKAŞ Künkaş, kenkeş, meşveret KÖNÜ Adalet, doğruluk KÖNÜL Gönül , can KÖP Çok, gür, çokluk, bolluk KÖPTÜK 1- Bereket, bolluk 2- Kalabalık KÖPÜK Kabarcık, köpürcük, çoklu, artış KÖREGEN Gören, görücü KÖREM 1- Körpe, taze 2- Görgülü, terbiyeli KÖRGEN Gören, görücü KÖRGÜZ Görgülü, centilmen, beyefendi KÖRKE Ağaçtan yapılmış tabak KÖRKEM 1- Görkem, ihtişam 2- Hoş, güzel, latif KÖRKLÜĞ Güzel, alımlı, cemile KÖRPE Taze, cıvan KÖRÜ körüg Gözcü, haberci, casus, gözlemci KÖRÜM 1-Bakış, nazar, gözlem 2- Düş, rüya 3- Zeka, fehm KÖRÜMÇİ Astronom, rasat, gözlemci, yıldızları inceleyen kişi. KÖRÜMDÜK Bakıcı, nezaretçi KÖRÜNÇ 1- Görgü, muaşeret 2- Bakan, nazır KÖSEMEN Tas artan koç. KÖŞÜK Dilek, temenni KÖTÜZ Kıymetli KÖVENÇ 1- Güvenç, güvence, teminat 2- Azamet, gurur KÖVEZ Afi, çalım, fiyakalı. KÖYMEN 1- Yanıcı, yanık 2- Hayal KÖYMEZ Yanmaz, ateş almaz. KÖZLÜK At kuyruğundan yapılan, göz kamaşması ve göz ağrılarının tedavisinde kullanılan bir dokuma. KUANÇ Kıvanç, sevinçli gurur KUANÇI Kıvanç KUBAL Gürz, demir topuz. KUBAN Kapan KUBAT Kapalı, gizli KUBAY birl. Kubi/Ay Yakutların eski dönem “Temizlik Tanrıçası” KUBİ Kubil Gökyüzü, feza, sema. Mec. Başsızlık ve sonsuzluk. KUCAN Göçen, göçer KUCAR Göçer, göçücü KUÇAM Deste, demet, bağ KUÇAR Göçer, göçmen KUDA Sihir, büyü KUDAGAÇI Büyücü, doktor KUDAK Kadak, katı, sert KUDEKAN Buyruk, sert, emir, azar KUKUNkıvılcım, ateş parçası KUKUŞ 1- Gonca, gül 2- Şaka, latife KUL Bağımlı, bağlı, köle mec. Bağlılık, sadakat KULA 1- Kızıl ve karışımı renk, doru, bordo 2- Yelesi, ve kuyruğu kara, gövdesi kızıla çalan at 3-Yabani at 4- Gözü kara,atılgan KULAÇ 1- Açıklık, mesafe 2- İki kol arasındaki ara KULAGU 1- Yaratıcı, kılıcı, hükmedici 2- Kula gibi 3- Korkusuz, gözü kara KULAN 1- Galip, utkan 2- Vahşi at 3- Yaban eşeği KULANŞI 1- At terbiyecisi 2- Musikişinas, müzisyen KULBAK Merhametli, yardımsever KULDAM Sadık kul KULGA Güvercin KULGU 1- Müfettiş, murakıp 2- Güvercin KULİ kulıg Cesur, gözü kara KULPU 1- Kilit 2- kulluk, kulluk eden KULUGA Güvercin KULUN Tay, süt emen çağdaki at yavrusu KUMAÇ Solgun, soluk KUMAK 1- Yardım, kömek 2- Sevda, aşk KUMAN 1- Solgun 2- Kumral, sarı ile kahverengi arası renk 3- Aman vermeyen, dirayetli KUMANDI Mutlu, sevinçli KUMARAL Kumral, buğday tenli KUMARGA Kuşatma, muhasara KUMRAL Buğday tenli KUL 1- Koyun 2- Can, ruh 3- Uçurum 4- Adalet KUNAN 1- İki yaşına gelmiş kısrak 2- Adaletli, adil KUNAR Bereket, bolluk KUNARLI Bereketli, münbit KUNDUZ Dere kenarlarında yaşayan, kürkünden börk yapılan bir hayvan KUNİ Adalet, hakkaniyet, adaletlilik KUNT 1- Dayanıklı, metin 2- Sade, gösterişsiz KUNUK 1- Mahzun, elemli 2- Konuk KUPÇI İnce, zarif KUPTAN Niyaz, dua, yakarış KUR Düzen, sıra, hiyerarşi, düzenleme KURAL Düzen, düzenlilik, kaide KURALAY Ceylan, ahu KURAR Organizatör, düzenleyici KURAY Bir çeşit bozkır bitkisi ot KURÇ kuruç Kılıç yapımında kullanılan, iyi bir çelik türü KURÇAK Heykel, yontma taş KURÇI 1- Kürçü 2- Kurucu KURÇIK Kurum, kuruluş, yapılanma KURGA 1- Tecrübeli, bilge 2- İnce, narin KURGAN 1- İstihkam, kale 2- Anıt, anıt mezar KURIDIN Batılı, batı bölgesinden KURUM Figür, dans KURIMLAK Cilveli, hareketli, kıvrak KURIKAN 1- Kürkan, damat 2- Hisar, kale 3- Ağaçlık bölge KURLAS Düzen, işleyiş, ahenk KURMAN Düzgün, düzenli, düzenleyici KURMUŞ Planlı, düzenli, örgütlü KURT Bağımsızlığına olan düşkünlüğü, evcilleşmeyen tek hayvan oluşu, mücadeleciliği, hareketliliği,gururlu ve zeki oluşu, özellikle de sosyal ve örgütçü oluşu ve daha bir çok özellikleriyle, Türklere benzeyen ve Türklerin de çok eskiden beri kutsayarak, sembolleştirdiği hayvan KURTAK Kurulu, ayarlı KURTAR Kurtarıcı KURTARAN Kurtarıcı KURTGA Tecrübeli, gün görmüş KURTUL Haraç, vergi, cizye KURTULGU 1- Vergi, haraç 2- Kurtuluş, istiklal KURTULMUŞ Özgür, bağımsız, azade KURTUN Batılı, batıdan KURUĞÇIN Kurşun KURUK Koru, park, koruluk KURULTAY birl. Kurul/Tay Kongre, divan, oturum Gerek seçim, gerekse devlet için önemli kararların alındığı seçkinler meclisi KURUM 1- Kuruluş, düzen, düzenleme 2- Çalım, jest, afi 3- Kaya parçası KURUT1- Kurt 2- Kale burcu 3- Kurutulup, suyu alınmış peynir topağı KUSKUN Atın kuyruğundan geçirilip, eyere bağlanan kayış KUŞ Kuş KUŞÇAK Kuşçu, kuş eğiticisi KUŞÇU Kuş eğiticisi KUT 1- Uğur, talih, baht 2- Tanrısal, mübarek 3- Can, ruh, dirilik, yaşam kaynağı, yaşam gücü 4- kader, yazgı 5- Erk, iktidar 6- Bereket, nasip KUTADGU Kutsanmış, kutlu, değerli, yararlı KUTALAN birl. Kut/Alan mübarek KUTALDI birl. Kut/Aldı kutlu, mübarek KUTALMIŞ birl. Kut/Almış kutlu, mübarek, kutsanmış KUTAMIŞ Kutsamış, değer vermiş, mübarek eylemiş. KUTAN 1- Dua, yakarış, niyaz 2- Bir avcı kuş 3- Saban, pulluk KUTAR Kutsar, kutsayan, kut veren KUTAŞ Kutlu, mübarek KUTAY birl. Kut/Ay T... 1- Ateş parçası,ateş 2- Şamanist gelenekte,” Ateş Tanrısı” 3- İpek, ipekli kumaş 4- Tanrıça 5-Paha biçilmez, değerli T... İlhanlı hanlarından, Argun Han’ın evdeşi ve Keykatu Han’ın anası. KUTGARU Buyruk, fermen KUTKU Ağırbaşlı, alçak ,gönüllü KUTLU 1- Mübarek, Tanrısal 2- Bahtiyar 3- Kabul görmüş, saygıdeğer KUTLUCA Uğurlu, bahtı açık KUTLUĞ Kutlu, mübarek KUTLUĞ İNANÇ Kutluk İnanç Kutlu/İnanç KUTLUK Kutlu KUTLUK Kutluğ Kutlu, mübarek KUTSANDI Kutlu, mübarek KUTUN 1- Mesut, mutlu, nurlu 2- Mukaddes, kutsal KUTUNMUŞ Kutlu, mübarek KUTUR Kutlu, mübarek KUTUZ birl. 1- Kut/Uz 2- Yaban öküzü KUVANÇ Kıvanç, gurur, mutluluk, iftihar KUVANDUK Kıvanç, mutluluk, iftihar, gurur verici KUVART 1- Kurt 2- Dayanıklı, kavi, metin KUVAT Sevinç, mutluluk KUVRAG Toplum, toplumcu KUYAK Zırh, demirağ KUYAN Tavşan, bozkır tavşanı KUYAŞ Güneş ışığı KUYDUNG Beden, vücut KUYMU Sevinç, neşe KUYTAK Mahfuz, siper KUYTURKA Bağış, ihsan, lütuf KUYULDAR Saygıdeğer, saygıya layık KUYUM Aksesuar, küpe, bilezik KUZ Dağın, güneş görmeyen yamacı KUZAY Kuzey yönü, güneşin az olduğu yer,Karanlık ve soğuk yer KUZLAK Bebe, yavru KUZU 1- Koyun yavrusu 2- Yavru, bebe KÜÇ Güç, dirayet, kudret KÜÇKARA birl. Küç/Kara Acı kuvvet KÜÇEM 1- Güç, kudret 2- zorba KÜÇEY Güçlü, gücü yeten KÜÇİ Güç, güçlük, zorluk KÜÇİN An, kısa zaman parçası KÜÇKEY Güçlü, zorlu KÜÇLÜK Güç, güçlük, zorluk, kudret KÜÇÜK Ufak, minyon KÜÇÜLÜ Güçlü, zorlu KÜÇÜLÜK Güçlük, güç, zorluk KÜÇÜM Güç, kudret KÜKLER Müneccim, yıldız falcısı KÜKREK 1- Onur, gurur 2- Kükreyiş, kükreyen KÜL 1- Ateş, ateşlilik, yakıcılık, yok edicilik 2- Yenilmezlik 3- Ulu, ünlü 4- Cesaret, gözü karalık 5-Göl, göl gibi geniş ve büyük KÜL TİGİN birl. Kül/Tigin Birkaç anlam 1- Ateş prensi 2, yenilmez prens 3- Ulu prens 4- Yok edici prens KÜLÇUR Ululuk, yüksek mevki, saygıdeğerlik. KÜLE 1- Güle , gülüş 2-Demet,bağ, deste KÜLEGEÇ 1-Güleç, güler yüzlü 2-Name, melodi KÜLEGEN Gülen, güler yüzlü KÜLEK 1- Fırtına, kum fırtınası 2-Bakraç, tahtadan yapılmış yoğurt kabı KÜLEM Bereketli, münbit KÜLER birl. Kül/Er ..Ulu, saygın kişi. KÜLTEM Deste, demet, buket KÜLÜG Külük 1-Ünlü, meşhur, çok tanınan 3-Hızlı,seri KÜLÜNK Kazma KÜMÜŞ Gümüş KÜN Gün, güneş KÜNANA birl. Gün/Ana Şamanist gelenekte, göğün yedinci katına bakan tanrıça KÜNÇEK Güneşlik, şemsiye KÜNDEŞ 1- Gündeş, güneşe eş değerde 2- İzci, takipçi, halef KÜNDÜN Gün ışığı KÜNDÜZ Gündüz KÜNEŞ Güneş KÜNGERÜArzu, dilek, temenni KÜNG Cariye, dişi köle KÜNİ 1- Adil, adaletli, hukukçu, yasalara bağlı 2- İtaatkar, muti KÜNKAŞ Danışma, nasihat KÜNTEM Günlük, gündelik KÜNÜÇEN Muti, itaatkar, saygılı KÜNÜLÜK 1- Şemsiye, 2- Günlük, yevmiye KÜR 1- Gür, sık, bol, bolluk 2- Canlı, diri, sağlam, sarsılmaz 3- Gürleyen, kükreyen, kabadayı, gözü kara, yürekli 4- Öz, maya, özünü yitirmemezlik 5- Düzen, düzenlilik 6- Çare, çözüm, deva KÜRÇE Esas, asıl, maya, öz KÜRÇİ Kabadayı, gözü kara KÜRHAN Gürhan birl. Kür/Han Türk mitolojisinde, Kara Han’ın oğullarından KÜRİ İç geçiren, imrenen, kıskanç KÜRKAN birl. 1- Kür/Kan Gür/Kan 2- Damat Körekan KÜRMEN Özlü, soylu KÜRÜGEN 1- Gürgen 2- Köregen, damat KÜRÜM Basiret, meleke KÜRÜNÇ 1- Özlü, soylu 2- Düzen, düzenli 3- Kıskanç KÜŞLİK 1- Güçlük, güç, zorluk 2- Mutlu, mutluluk KÜŞÜM 1- Ar, edep, hicap 2- Güç, güçlülük KÜVENÇ Güvenç KÜVENÇİ Güvence, garanti KÜZ Güz, sonbahar, hazan KÜZNEK Işık kırılması MAMAKakin, kendi halinde MAMAY Sakin, munis MAMIŞ 1- Saygılı, söz dinler 2- Saygı MANAS 1- Huy, mizaç 2- Heybet, heybetli MANAY Saha, bölge, mıntıka MANÇO Mengü, sonsuz MANÇU Mengü, sonsuz MANGALAY 1- Alın, yüz, cephe 2-Süvari, iyi ata binen MANGU Mengü, bengü, sonsuz MANGUR Mangır, bakır para MANGUT Ölümsüz, sonsuz MARAL Ceylan, ahu türü bir hayvan MAYDA Narin, ince, ince yapılı MENÇİK Mülkiyet, mal varlığı MENDEŞ Menteş, mintaş Acele, aceleci MENGİ Mengü, bengi, bengü MENGİLİK Sonsuzluk MENGÜ Ebedi, sonsuz, sonsuza kalan, sonsuzluk, ölümsüzlük MENGÜÇ Sonsuzluk, sonsuzluğa ulaşmış, ermiş, ulu, saygıdeğer MENGÜÇ ATA birl. Mengüç/Ata Bilgi ve tecrübesine başvurulan ulu ve bilge kişi MENGEN 1- Nişancı, iyi ok atan, okçu 2- Becerikli, mahir METE 1- Soylu, saygıdeğer 2- Bütün, bütünlük, bütünlükçü METEHAN birl. Mete/Han Hun kağanlarının en ünlüsü. Aynı soy ve kökten gelen boylar arasında, kan dökülmesini yasaklamış hepsinin tek bir devlet çatısı altında toplanması gerektiğini,bunun aynı zamanda Türk Tanrısı’nın bir emri olduğuna inanarak bu yolda mücadele etmenin ve bunun getireceği sonuçların,en büyük ve paha biçilmez bir mutluluk olduğuna inanmış, bunu da ayrıca,devlet politikası biçimine töresine devlet idaresine sokan,ilk düzenli ve sınıflı kara ordusunu kuran,”Birleşik Türk Devletleri ülküsünü devlet siyaseti olarak ve bunu gerçekleştiren ilk Türk büyüğü. MİN 1-Bin,bin sayısı. 2-ben,gamze MİNG1-Ben,gamze 2-Huzur,refah 3-Bin sayısı MİNGAN Benli,gamzeli MİNGİLİK Rahat,huzur,refah MİNGİR Çok külliyetli. MOĞOLKaygı,endişe,hüzün Oğuz’un amcası ve ilk kayın atası MOKAN Büken, güçlü MONGUÇ Atik, çevik, hamleci MOTUN Bütün, bütünlük Mete Han’ın asıl adının bu olduğunu söyleyen tarihçiler de var. MUGLU Üzgün, hüzünlü MUNAR Serap, algın MUNCUK Boncuk, takı, mücevher MUNÇUĞ Boncuk MUNG 1- Hüzün, elem, üzüntü 2- Ming, ben, gamze MUNGLUĞ Mungluk Üzgün, bunalmış, hüzzam MUNGUL Hüzünlü, elemli MUTLU Mutlu, mesut, bahtiyar MÜÇEK öpücük, buse MÜGE İnci çiçeği MÜLDÜZ Berrak, saf MÜREN Irmak, akarsu NATUKYurt, avul, yerleşim bölgesi. NAYMAN 1- Soylu, asilzade 2- Kendinden emin NİRUN Saf, katıksız, sade. NOGAY Başıboş, serbest, azade. Çengizliler döneminde, genellikle Uygur asıllı memurlara verilen bir unvan. NOYAN 1- Soyluluk unvanlarından 2- Sükunet,huzur 3- Başkomutanlık, başkomutan OBA1- Yurt, mekan, mesken,diyar, çadır, mahalle 2- kabile, aşiret OBAR Ev, baraka OBEN 1- Genç aygır 2- Erkek deve yavrusu OBULAZ Oblas, oflas 1- Gözü pek, atılgan 2- Alicenap, yüce gönüllü. OBUT Şeref, haysiyet OBUZ Kaynak, menba OCAK Otak, odak Ateşlik, ateş olan yer, ateş tüten yer. Mec. Ev, yuva, insan eğitiminin, başladığı, insanın pişmeye ve biçimlenmeye başladığı yer. OCAKLI Ocak sahibi. OD Ot, ateş ODAK Ocak, yanma, yansıma merkezi ODAKAN Hanım ozan ODANA birl. Od/Ana Şamanist gelenekte, “Dişi Melek” ODATA birl. Od/Ata Şamanist gelenekte “erkek melek” ODÇU Ateşçi ODGURMUŞ 1- Oturmuş, oturaklı, sakin, kendinden emin 2- Yuva kuran, birlik kuran ODHAN birl. Od/Han Şamanist gelenekte, “Ateş Tanrısı” OG Ok Doğma, doğum, yaratılış OGAN Okan, Ugan 1- Tanrı, Tanrılık vasıfları, yaratma, yaratış, doğuş, halik 2- Anlayış, zeka,bilgelik 3- Eski Türklerde, kan davalarına karşı çıkan, oba ve oymaklar arasındaki geçimsizliklerde,arabuluculuk yapan, “Barış Tanrısı” 4- Altay ve Tuna Türklerinde “ Ateş Tanrısı” OGLAĞU Körpe, genç kız OGRAK 1- Azim, kararlılık 2- Niyet OGRAŞ Uğraş, mücadele, meşgale OGSAT Benzer, benzerlik, benzeyiş OGTADURMUŞ birl. Okda/Durmuş Bu ad, iki anlamda da yorumlanabilir. Akıllı, zeki Durmuş. Zor durumda kalan, zor koşullarda olan OGUR 1- Gizlilik, gizem 2- Uğur, baht, talih, mutluluk OGURLU Uğurlu OGURMUŞ Gizemli, ağzı sıkı OGUTUR Gizli, gizemli OGÜN birl. O/Gün ..Eski bir Türk geleneği olan, tarihin önemli ve özel günlerinin anısına verilen, o gün ya da o günlerin yıldönümüne denk düşen günlerde doğanlar için kullanılan bir ad. OĞÇU Okçu, haberci, ulak OĞIRCIK Uğurcuk OĞLAGU Körpe kız OĞLAK Keçi yavrusu OĞLAMAN Bir yaşında doğum yapan, koyun ve keçi OĞLAN Oğul, erkek çocuk, genç erkek OĞRAMIŞ Uğurlu OĞRUN 1- Gizli, gizemli 2- Yavaş, ağır OĞUL 1- Oğlan, erkek çocuğu 2- Evlat, genel olarak, kız yada erkek çocuğu OĞULÇA 1- Oğulcuk, biricik oğul, biricik evlat 2- En küçük oğul OĞULGANMIŞ Oğlu olmayan OĞUR 1- Uğur, talih, bahtiyarlık 2- Vakit, zaman, devir OĞUŞ 1- Bolluk, bereket 2- Hısım, akraba, nesil OĞUZ 1- Ok-Uz 2- Ağuz, ağız 3- Olağanüstülük 4- Çağrı, davet, toparlama birleştirme, yaratış OK 1- Doğum, doğuş, yaradılış 2- Akıl, us 3- Dokunma, el sürme 4- Söyleyiş, çağırış, haber verme 5- Silah, yay ile kullanılan ok 6- Örgüt, teşkilat OKAN 1- Ogan 2- Anlayış, fehim OKATMIŞ Okutmuş Haberci, ulak OKÇI 1- Okuyucu, haberci 2- Ok atan, okçu 3- Örgütçü OKIÇI Davetçi, davetkar, çağırıcı OKİ Çağrı, davetiye OKLAMIŞ Ok atmış, savaşçı OKLU 1- Akıllı, zeki 2- Örgütlü OKŞAK Benzeyen, andıran, tanıdık, bildik OKŞAN Benzeyen, okşayan OKTA Akıllı, zeki, dahi OKTAR 1- Okçu, iyi ok atan 2- Bilgili, akıllı, yaratıcı 3- Davetçi, davetkar OKUKLU Alim, bilgin OKUMAGAN Arif, eğitimsiz ama kendini yetiştirmiş, olgunlaşmış OKUNÇ Toy ve düğün davetiyesi OKUŞ 1- Bilgi, bilgelik 2- Bereket OKUŞLUĞ 1- Alim, bilgin 2- Bolluk, bereket, bereketli OKUTGAN Okutan, eğitmen OKUTAN Eğitmen, öğretmen OKUV Okuyuş, kıraat, çağırış OLAGAN Olan, doğal, olumlu OLAM Debdebe, gösteriş, tantana OLBAK Oluş, oluşum OLCA Ganimet, bolluk OLCAŞ Tören, seremoni, tazim OLCAY Tanrı sıfatlarından. Baht, talih, açık talih, ululuk OLCAYTU Açık talih, bahtı açık, bereketli OLÇA Ganimet, bereket OLÇAM Ganimet, nimet, bolluk OLÇAR 1- Saldırı komutu, saldırı 2- haber, havadis 3- Uygun, muvafık OLÇUM 1- Olgunluk, olgun, yetişkin 2- Hüner, marifet OLGAÇ Olgun, olmuş OLGUN Yetişkin, olmuş, kamil OLUM Oluş, doğuş, olmaya elverişli. OLUN 1- Oluş, olgunluk, ağırbaşlılık 2- Genç, taze 3- Soyluluk OLUŞ Oluşum, düzen OMAÇ Amaç, gaye OMAK 1- Soy, kan, soyluluk 2- Aile, akraba OMAY Umay Seçkin, güzide OMRAK Sevilen, maşuka OMUR Umur 1- İlgi, heves 2- Güç, dayanıklılık, dayanıklı OMURCA Sağlam, dayanıklı OMURTAG Kartal yavrusu ONAK 1- Onanmış, kabul görmüş 2- Sevgili, el üstünde tutulan ONAL 1- Doğuş, ortaya çıkış 2- Sağlam, dayanıklı ONANLI Sağlam, meyin, mütehammil ONANMIŞ Sağlam, bayındır, destekli ONAT 1- Sağlam, dayanıklı 2- Yakışıklı 3- Terbiyeli, iyi davranışlı ONATÇA Makbul, hatırşinas ONAY 1- Sağlam, dayanıklı, uygun 2- Makul, kabul,tasdik ONG. 1- Sağlamlılık, kalıcılık, dayanıklılık 2- İyilik, rahmet, bereket, bolluk 3- Sevinç, neşe, mutluluk ONGAN 1- Uğurlu, mutlu, bahtiyar 2- Verimli, gelişkin 3- Bayrak, simge, totem ONGU 1- Kar, kazanç 2- Set, sütre ONGUÇ Karlı, kazançlı, verimli, uğurlu ONGUDAY Karlı, kazançlı ONGUN 1-Bolluk ve bereket tanrısı. 2- Uğurluluk, verimlilik, kalıcılık 3- Av totemi, kutsanmış av hayvanı 4- Totem, sembol, bayrak, flama ONGUR Kurtuluş, salah ONGUT Koruyucu, muhafız, kale muhafızı ONUK 1- Sağlıklı, dayanıklı 2- Uğurlu, aziz, saygıdeğer 3- Usul, yol, teamül 4- Yararlı, faydalı ONUŞ 1- Bereket, bolluk, verim 2- Uğur, talih OPAK Apak Temiz, bakımlı OPAN Mağara, delhiz OPÇIN Apçın,afşın Zırh, demirağ OPUR Obur, iştahlı OPUZ Katı,sert OR 1- Yer, durak, bölge 2- Doğramak, biçmek 3- Mevki, mertebe 4- Düzen, kuruluş ORAK Doğramak, kesmek, doğrayıcı, biçici ORAN 1- Taht, şeref makamı 2- Yüksek mevki, yüksek derece ORAY birl. Or/Ay 1- Aynı, eşit, eş değerde Kırgızlarda 2- Fırsat, hamle Kazaklarda ORAZ Uraz, uras, ıraz Şeref, onur, talih ORÇUN 1- Kesici, keskin, doğrayıcı 2- Bölge, vilayet 3- Onurlu, ahlaklı, iyi huylu ORDA Orta, merkez Kağan veya Han otağının bulunduğu yer ORDU Orda 1- Orta, çekirdek, merkez 2- Silahlı ve düzenli topluluk ORDUCA 1- Ordu ile ilgilenen 2- Ortaca, ortanca ORGA Bayrak, flama ORGARUN 1- İstihkam 2- Bayraklı, bayrak sahibi ORGİR Kesici, biçici ORGUN Sırdaş, sır saklayan, ketum ORHUN Sır saklayan, sırdaş, gizli, gizemli ORMAG Doğramak, biçmek ORMAN Ağaçlık, bölge ORMUŞ Doğrayan, biçen ORNAK 1- Taht, tahtırevan 2- yer, yöre ORPAG Menşe, kök, nesep ORTAÇ 1- Ortadaki, ortanca 2- Ilımlı, dengeli ORTAÇI Ilımlı ORTAĞ Ortak, ortalama, ortada buluşma ORTUG Ortak, pay sahibi ORUK 1- Yol, eylem, gidişat 2- Çare, çözüm, imkan, uygunluk ORUM Mera, otlak ORUN 1- Makam, mevki, özel yer, şerefli yer, taht 2- Karargah, görev yeri ORUNÇ Hediye, bahşiş ORUNÇAK 1- Oya, işleme 2- Rehin, emanet ORUNDUK Koltuk, iskemle ORUNGULUK Bayrak, flama ORUNLUG Taht, makam ORUNTAG Yüksek mevki, makam ORUS 1- Talih, uğur, baht, mutluluk 2- Amaç, hedef OSKAY 1- Hamarat, işgüzar 2- Neşeli, şen OT 1- Ateş, ocak, ev 2- Nebat, bitki OTACI Utacı 1- Doktor 2- Eczacı, ot ve bitkilerden ilaç yapan kişi 3- kam, baksı OTAĞ 1- Oda, içinde ateş yakılarak oturulabilen büyük ve geniş çadır 2- Yeni evlenenlere armağan edilen ev, çadır OTAĞA birl. Ot/Ağa ..evin reisi, aile reisi, evde sözü geçen kişi OTAK Yeni evlenenlere armağan edilen ev, çadır, oda OTAMIŞ Doktor, hekim OTANCAK İlaç, merhem, deva OTAR Geçici, fani OTÇİGEN birl. Ot/Çigen “Ot/Tigin” adının , Moğol ağzındaki söylenişi. OTGUN Kabadayı. OTKUN Kabadayı. OTLUĞK Ateşli OTMAN Ailenin en küçük oğlu .Ocağın ateşini yakıp ısıtacak ve devamlılığı sağlayacak olan, Çok eskilerden beri süregelen,Türk töresince çocuklar arasındaki paylaşımlarda ev , en küçük çocuğa kalır. Bu yüzden ilerde evin yada mülkün idaresi küçük oğlandadır. Yani, ocak,onunla yanmaya devam edecek,aile oba yada oymağın yaşamı onun sayesinde sürecektir. Bu çocuklara içeren ”Otman,Ot Tigin,Othan” vb. adlar verilir. Otmanlı devletinin kurucusu ve ilk hanı. Ertuğrul Beğ’in en küçük oğlu. Daha Ertuğrul Bey ölmeden,Töreye göre,birçok mal mülk, büyük çocuklara, beylik, en küçük olan Otman’a geçmişti. OTMAR Ateşli, ateş saçan OVAT Düzgün, muntazam OVLAZ Gözü pek, atılgan OVMAÇ El ile yoğrularak yapılan yiyecek OY 1- Düşünmek, düşünce, fikir 2- Çukur OYA 1- Oyularak yapılan elişi, işleme 2- Emanet, rehin 3- Sempatik, minyon OYAN 1- İman, inanç 2- Düşünce, efkar OYAZ Çukur, kuyu OYBAK Çukurlu vadi OYBAT Oyuk ve çukurlu yer OYGAK 1-Oya, rehin 2- Uyanık, müteyakkız OYGUR Dere yatağı, dere oyuğu OYINLI Düşünceli, efkarlı OYLUM 1- Çukur, kuyu, boşluk 2- Kurucu, kuruntu, yormak OYMAK Yığın, kitle. Türklerin sosyal birimleri içindeki sıralamada, Obadan büyü Boy’dan küçük olan akrabalar topluluğu OYMUR Dere, dere yatağı OYNAK Maral, ceylan, vb. Hayvanların bir arada olup su içtikleri kuyu, su birikintisi OYRAM Girdap, anafor OYRAT Derin, oyuk, derinleşmiş OYTUN Kutsanmış, mübarek OYUR Vücut, endam OZ İleri, ön, önde OZA Kadim, eski, ezeli, hep var olan OZAĞI Tecrübeli, bilgili, uzman OZAMIŞ Uzamış, uzman, usta işinin ehli OZAN Uzan Öncü, herkesin önünde olup hitap eden, şiir yazan ve okuyan, kopuz çalarak şiir okuyan ve yazan. Usta, işinin ehli OZAR Uzman, usta, bilir kişi OZGAN Kademeli, dereceli, öncelikli OZMAN Uzman OZMUŞ Uzmanlaşmış, yetik OZUL Esas, kaide OZUT İkamet, ikametgah OZUTGAN İleride, ilerici PARSLeopar PARSAK 1- Acıma duygusu, merhamet 2- Porsuk PAŞA Baş komutan, general. Bu sözcük, bazı dilbilimcilerimize göre, Baş-Şad, bazılarına göre de Baş- Ağa birleşimi ve zamanla ağız değişimiyle bu biçime gelmiştir. PEÇEN Çayır, çimen, çayırlık, otlak PEÇENEK 1- Otlak, çayırlık 2- Bacanak PEK 1- Berk, katı, sıkı, sert, kuvvetli, dayanıklı 2- Bey sözcüğünün, değişik ağız ayrılığı Bek, beg,beğ, bey vb. PEKİŞ Sıklık, sertlik, pekişmişlik PELEN İyi, ehven PELİN Acı ve keskin kokulu bir yayla çiçeği PELİT Meşe ağacının çiçeği PERİNÇEK Berincek 1- Sadık, içten bağlı 2- Fedakar PINAR Kaynak, kaynarca, göze PIŞGAN Olgun, pişkin PİŞKİN Olgun, pişmiş PUSAT Busat, basat 1- Silah 2- Zırh, koruyucu PUSUG Pusu PUSUN Pusu, pusma, sinme PUSUNÇ İltica, sığınma, sinme, pusma, sığınmış, mülteci PÜSKÜL Sarkık, asılı duran süs, aksesuar SABASava 1- Sapa, sopa Sopa, değnek, savma aleti, savaş aleti 2- Söz, iddia, hitap SABACI 1- Sopacı, sopayla dövüşen 2- Konuşmacı, hatip SABAK Savak 1- Sopa, cop sopa kullanan, dövüşçü, sopa ile dövüşen 2- Kımız saklamak için beygir derisinden yapılan tulum SABAR 1- Sapar, savar, döver, sopayla döven 2- Savar, savaşır, savaşçı 3- Hatip, konuşmacı SABI 1- Sopa, cop 2- Savaş, dövüş 3- Söz, sohbet SABU 1- Sopa, cop, değnek 2- Savaş, dövüşçü, dövüş ustası, savaşçı SAÇA Saçı, bahşiş, armağan SAÇAN 1- Cömert, dağıtan, harcayan 2- Yayıncı, yayın yapan SAÇI 1- Armağan, bahşiş 2- Adak, inanç gereği dağıtılan nesne SAÇILIK Armağan, hediye, bahşiş SAÇUK 1- Eli açık, cömert 2- Armağan, bahşiş 3- Aleni, saklısız, gizlisiz SADAK Okların, içinde muhafaza edildiği torba ok torbası SADU İyi, çok iyi, ala SAGAY 1- Düşünceli, Düşünen, sakınan 2- Özleyen, özlemiş, özlem oymaklarından SAGIM 1- Emel, arzu, Murat 2- Düşünce, fikir, düşünceli, fikir sahibi 3- Sağlamlık,dayanıklılık SAGIN 1- Özlem, hasret 2- Düşünce, plan, tasarım 3- Davet 4- Kıvılcım SAGINÇI Sagınan, düşünen, özleyen, sakınca duyan SAGU Ağıt, mersiye SAGUNDU Özlenen, düşünülen, kollanan SAGUNDUK Özlenen, düşünülen, özlemeye değer SAGUNUR Düşünce, tasarım SAĞ 1- Sağlık, dirilik, canlılık, yeterlilik 2- Akıl, fetanet 3- Doğruluk, inanırlık 4- Halis, saf, net SAĞ BİLGE birl. Sağ/Bilge Doktor, sağlık uzmanı SAĞAN Doğan türü, yırtıcı avcı bir kuş SAĞANAK Sağanak, sert ve hızlı yağan yağmur SAĞANÇIĞ Nefs, can, ruh SAĞBİLİ birl. Sağ/Bili Bilig Sağduyu, hikmet SAĞDAÇ Sağlıklı günlerin arkadaşı, can yoldaşı SAĞDIÇ Sağdaç “ Damadın en yakın, en güvenilir arkadaşı” SAĞIK 1- Düşünceli, planlı 2- Sağ, diri, uyanık 3- Ateş, kıvılcım, ateşli SAĞIM 1- Yaşam, sağlık 2- Serap, algın SAĞIN 1- Düşünce, tasarım 2- Özlem 3- Ateş, kıvılcım SAĞINÇ 1- Kurgu, hayal 2- Sakınca, mahsur, endişe 3- Özlem SAĞIŞ Hesap, matematik, sayış SAĞLAM Sağlıklı, güçlü, dayanıklı, dirençli SAĞLI Sağlık Diri, canlı, sağlıklı SAĞLICAK Sağlıklı, diri, esenlikli SAĞMAN Sağlıklı, güçlü SAĞNAK Sağanak SAĞRAK İçki içilen kap, kupa, kadeh SAĞRI 1- Sağrak 2- Sarı SAĞUNÇAK Ağıt, mersiye SAĞUNMUŞ 1- Özlem içinde olan 2- Düşünen, düşünceli 3- Davet eden, davetkar SAKA 1- Akıllı, arif 2- Düşünceli, kaygılı 3- Sakal 4- Saklı, saklayan, koruyan SAKAR 1- Alnında beyaz lekesi bulunan at 2- Uğursuz, sakıncalı SAKÇI Koruyucu, muhafız SAKIK Çoban yıldızı SAKIN 1- Düşünme, tasarım, kaygılanma, kaygıyı ortadan kaldırma eylemi 2- Saklama, koruma,esirgeme 3- Uzaklaşma, ayrılma SAKINÇ Düşünce, kaygı SAKIŞ Kaygı, endişe SAKLI 1- Korunmuş, mahfuz, esirgenen 2- Zinde, dinç, sağlıklı SAKLICA 1- Gizli, örtülü, korunan 2- Hazine, mücevher SAKLIÇAK 1- Gizli, gizlenmiş, örtülü 2- Yaşam, sağlık, esenlik SAKMAN 1- Uyanık, diri, sağlam 2- Sokman, dize kadar çıkan çizme SAL 1- Saldırı, saldırmak 2- Salmak, bırakmak, azat etmek, serbestlik 3- göndermek, yaymak,ulaştırmak, uzatmak SALAÇAK Salınan, bırakılan, salınmış SALACUK Saldıran, saldırıcı, gönderici SALAMAN Salınan, bırakılan, azat edilen, serbest, azade SALAMIŞ 1- Saldıran, düşmana karşı hamle ve manevra yapan 2- İyi kılıç sallayan, silahşor 3- Salmış, köle azat etmiş SALANÇU Saldırgan, iyi kılıç kullanan SALAR 1- Ordu sevk eden 2- İyi kılıç kullanan, silahşor SALÇI 1- Salıcı, sevk edici 2- Salan, serbest bırakan 3- Karahanlılar döneminde, saray aşçılarının unvanlarından SALÇUK 1- Salınmış, azat edilmiş, saltuk, eski köle 2- Başına buyruk, bağımsız, otoriteye karşı çıkan 3- Saldıran 4- Silahşor, iyi silah kullanan 5- Küçük yel, esinti 6- Haber salan, mesaj yollayan SALDIRAN Hücum eden, asker sevk eden SALDIRGAN Saldırıcı, hücumcu SALDIRI Hücum, taarruz SALDIRMIŞ Hücum etmiş, taarruz etmiş SALDUR Saldırı SALGARA Salınmış, azade, başına buyruk, otorite tanımaz SALGIN 1- Serbest, bağımsız 2- Serap, hayal SALGUR Atak, tetik, saldırmaya hazır SALGUT Mebus, vekil. Eskiden bir bölgeyi temsilen, Kağan’a Başkente gönderilen kişilere verilen unvan SALIK 1- Vergi, vergi borcu, haraç 2- Haber, öğüt, tavsiye SALIKÇU Haberci, öğütçü SALIM 1- Serin esen yel, serinlik 2- Ferman, emirname 3- Üzüm demedi, salkım SALIN 1- Serbest, serbestlik, salınma, boy gösterme 2- Jest, eda 3- salıncak SALINMIŞ Serbest, azade, salaman SALKIM Salınmış, sarkık SALTUK 1- Serbest bırakılmış, azade, hürriyetine kavuşmuş eski köle 2- Başına buyruk, bağımsız SALTIN Yalnız, yalnızlık içinde, tek kalmış SALUK Salık Serbest, azade, hürriyetine kavuşmuş SALUM 1- Özgürlük, azat 2- Kılış, silah SALUN 1- Jest, mimik, eda, cilve 2- Boy gösterme, ortaya çıkma SALUNDU 1- Özgür, hür 2- Edalı, boy gösteren SALUR 1- Saldıran, saldırgan, asker salan 2- Silahşor, iyi silah kullanan 3- Saldırma, kılıç, silah 4- Serbest, azade SAMSA Baklava türü bir hamur tatlısı SAMUKA İnatçı, dirençli SAN Sanmak, saymak, var kabul etmek SANAGA 1- Serap, hayal 2- Niyet, maksat SANAĞ Hesap, matematik SANAK Matematik SANÇAK Ucu sivri mızrak SANÇAR Saplayan, batıran, dürten, mızrak kullanarak sançan, sançıcı, iyi silah kullanan SANÇI 1- Ucu sivri demir, silah 2- Sivri bir aletin, vücuda değince verdiği acı 3- Acı duymak 4- Hayalet SANÇIĞ Ucu sivri demir, kargı SANÇIŞ Hamle, kılıç veya kargıyla yapılan dürtüş SANDUGAÇ Bülbül SANEK Hayran, meftun SANG San, düşünce var sayma SANGI Hayal, serap SANIR 1- Hayal 2- Burç SANKUR Hayret, şaşkınlık SANLAV Hürmet, saygı SANLI 1- Sanıcı, düşünücü 2- Şüpheci SANSAK Anlayış, intiba SAPA 1- Sopa, değnek 2- Kılıç sapı, kabza 3- Aykırı, farklı, başka SAPAK 1- Sopa 2-Aykırı, aykırılık SAPAR 1- Sabar, döver, dövücü 2- Aykırı, farklı 3- Kabza SAPURLUŞ Devrim, ihtilal, ayaklanma, ayrılma SARAR Saran, sarıcı, sarma eyleminde olan, ören, örücü SARGIN 1- Sevimli, sempatik, çekici 2- Sargı, sarılı, örülü SARGUT 1- Güneş ışığı 2- Bağış, ihsan SARI 1- Sarı renk, sarışın 2- Sarılı, sarılmış, saran, sarılma SARICA Sarılı, sarı gibi, sarıya çalan SARIG Sarılı, sarılmış, örgülü SARIL Sarılmaktan...sarıl, mec. Sevgili, saygılı, cana yakın SARIM 1- Suyu süzmeye yarayan, ince dokuma 2- Sarma, sarılma SARIP Sarp, dik, sarılı, çıkılması güç, yalçın SARMAN Sarıman 1- Sarışın, sarıya çalan 2- Sıcak kanlı, cana yakın SARMAŞIK Sarılı, sarpa sarmış, sarılan SARTIK 1- Sarılı, örgülü, örülmüş 2- Farklı, dikkat çekici SARU 1- Sarı 2- Sıra dışı, farklı, dikkat çekici 3- Batı, batı yönü SARUCA 1- Bir sungur türü avcı kuş 2- Sarıya çalan, sarışın SARUL Sarılı, sarılmış SATI 1- Satık, satuk, satılmışın dişisi 2- Pazar yeri Eski Türk geleneklerine göre, çocukları sık ölen ya da olmayan ailelerin, çocuğu olduğunda, yaşaması ve uzun ömürlü olması için, onu Tanrı’nın sevdiği, toplumun sevip saydığı, bir ulu kişiye ya da onun ruhuna, çocuğu koruması, manevi bir destek vermesi bakımından emanet edilmesi eylemine satma-satılma adı verilir. Çocuk erkekse, “Satılmış”, kız ise “Satı” adı verilir. SATIÇ 1- Satıcı, tüccar 2- Mertebe, rütbe SATIM 1- Satıcığım 2- Ticaret SATIŞGAN Satıcı, tüccar SATUK Satı, satık, satılmış SATUN Satın alma, satın alma gücü, paha SAV Sava 1- Mesaj, haber, yeni haber 2- İddia- isnat 3- Ün, san 4- Savaş, vuruşma, dövüş 5-Öykü, atasözü, darbı mesel SAVA Sav SAVACI Savcı SAVAN 1- Savıcı, savaşçı, def edici 2- Elçi, arabulucu SAVAR Savaşçı, savıcı, defedici SAVARU 1- Bahşiş, armağan 2- Geçici, muvakkat SAVAŞ Harp, döğüş, vuruşma, savma, defetme SAVAŞGAN Savaşçı, cengaver SAVÇISavcı, savacı1- Elçi, haberci, resul, sözcü 2- Savaşçı, cengaver 3- Ünlü, meşhur, ün salmış SAVDUK Uğurlama, veda SAVGAT Armağan, bahşiş SAVGU 1- Haraç, vergi 2- Şifa, derman SAVRIN 1- Armağan, bahşiş 2- Ahd, azim SAVRUK Savrulmuş, derbeder SAVTUR Veda, uğurlama SAVUN 1- Davet, çağrı 2- Savunma, savaş 3- Ağıt, mersiye, ölenlerin yiğitlik ya da hayırlı işlerini anlatmak için verilen yemek SAVUNDUK Davetiye SAVUNGAN Savunucu, savaşan, direnen, müdafi SAVUR Eli açık, cömert, hovarda SAVURKAÇ 1- Savurgan, hovarda, eli açık 2- Fırtına, katı yel SAVUT 1- Koruyucu, koruyan, müdafi 2- Zırh, çelik yelek, demirağ SAY sag, sağ, sak, sayı 1- Saygı, sayma, geçerli kılma 2- Düşünme, ölçme, seçme, tasarım, hesap, ödeşme 3- Taşlık yer 4- Zırh, göğüslük SAYAK Saygılı, hürmetli SAYAN 1- Saygılı, saygıdeğer, saygıya layık 2- saygı gösteren, efendi, ağırbaşlı SAYDAM Saf, net, berrak, sayılabilen, açık, temiz, bilinen SAYDUR Saygı duruşu, ihtiram duruşu SAYGI 1- Hürmet, önem, değer, edep 2- Sayı, sayım, matematik SAYGIN İtibarlı, hürmet gören, saygı gören, hatırı sayılır SAYIL Seçilmiş, seçkin, sayılan SAYILGAN Sayılan, saygı gösterilen,muteber SAYIM Saygı, saygı gösteriş SAYIN 1- Seçkin, değerli, muteber, güzide, muhterem 2- Saf, halis, arı 3- Güzel, ender rastlanan SAYINDI Saygı duyulan, itibar gören, muhterem, saygın SAYIR İçinden su çıkan mağara SAYIŞ Ödenek SAYIT Saygın, muteber SAYLAK Sayılan, takdir gören, usta, uzman SAYLIK Şeref, haysiyet, onur SAYMAN Sayıcı, hesapçı, hesap ve sayı uzmanı SAYRI Üzgün, mahzun, yorgun ilgisiz SAYVAN Gölgelik, kamelya SAZAĞAN Sazan Soğuk yel SAZAK 1- Sazlık, bataklık 2- İnce yağan kar 3- Ak bulut 4- Çok konuşan, geveze 5-Poyraz, soğuk esen yel 6-Sezgin, sezici, uyanık SAZAN 1- Soğuk esen yel 2- Sazlık, bataklık 3- Sezen, sezici SEBE Sevgi, sevi SEBÜK Sevik, sevilen, sevgi gören SEÇEN 1- Titiz, seçici, ayırıcı 2- Konuşkan, hoş sözlü SEÇİL 1- Seçkin, güzide, seçilmiş 2- Farklı, olağanüstü SEÇİLİR Seçkin, güzide SEÇİLMİŞ Seçkin, güzide SEÇKİN 1- Farklı, göze batan, olağanüstü 2- İtibar gören, muhterem SEGREK Seyrek, ender rastlanan SEĞİRTGEN 1-Koşucu, atlet 2- Afacan, ele avuca sığmaz, tez canlı SEĞREK Seyrek, nadir, az rastlanır SEKMEN Seviye, mertebe SELÇİK Seligcik 1- Temiz, pakize, namuslu, bakire 2- Küçük kılıç, bıçak 3- Açık,beliğ, fesahatli SELEK Eli açık, cömert SELEN 1- Salınan, sallanan, kıvrılan 2- Temiz, pak, namuslu, zarif, bakire 3- Fısıltı, hafif ses 4-Haber, havadis 5- Yılan Tuva ve Çuvaşlarda SELENGE Kıvrılan, kıvrık SELİGSilig 1- Namuslu, temiz, dürüst, pakize 2- Kibar, narin, zarif SELİGÇİK Selçik Temiz, namuslu, bakire SELİN 1- Selen, salınan, haber, fısıltı 2- Sülün kuşu SEMİZ 1- İri yarı, şişman 2- Besili, bakımlı SENGER 1- Canavar, ejderha 2- Kale, burç SENGİ Sevgi, sevi SENGÜN Ordu komutanı, general SEPİL 1- Yaygın, yayılmış, bulaşmış 2- Kale, hisar SEPİN 1- Çeyiz, kalın 2- Yaygın, yayık SEREDAY Yüzük, takı, aksesuar SERİM 1- Gösteriş, teşhir 2- Sabır, metanet SERİN 1- Gölge, gölgelik 2- Genişlik, gerilmişlik 3- Soğuğa yakın, hafif soğuk 4- Sabırlı, dayanıklı SERİNGEN 1- Serince, serinleşmiş 2- Sabırlı, dayanıklı SEVEN Sevmek...den sevgi sahibi, şefkatli, tutkulu SEVERGE 1- Dost, yakın, yaren 2- Aşk, sevgi, tutku SEVGİ Sevme eyleminin nüvesi SEVİ Sevgi, sevgi eğilimi, sevgi yakınlığı SEVİGEN Seven, sevgisini veren SEVİK 1- Sevilen, sevgi gösterilen, sevgiye layık, sevgili 2- Dost, gönüldaş SEVİL Sevilen, el üstünde tutulan SEVİLGEN Sevilen, aşırı ilgi gören SEVİM Sempati, alım, çekicilik- sevgiye yol açan SEVİMLİ Çekici, sempatik SEVİN Sevinç, mutluluk SEVİNÇ Neşe, coşku, sevinme duygusu, mutluluk SEVİNÇEK Sevinilecek şey, sevinç kaynağı SEVİNDÜK Mutluluk, bahtiyarlık Uzun süren bir çocuksuzluk döneminden sonra, çocukları olan ailelerin sık kullandığı, geleneksel adlardan SEVİNMİŞ Sevinçli, mutlu, mutlu olmuş SEVİNTİ 1- Mutluluk, mutlu olmaya değen 2- Ferahlık, gevşeme, rahatlık, huzur SEVÜK Sevilen, sevgili, canan SEYİRTGEN Afacan, çalışkan, ele avuca sığmaz SEYREK Az rastlanır, sıra dışı SEZEK 1- Hassas, duygulu, ferasetli 2- Sezgi, anlayış, kavrayış, his SEZEN Anlayan, kavrayan, hisseden SEZER Hassas, duygulu, fark edici SEZGİ İdrak, seziş, hissediş, ilham SEZGİN Hassas, sezici SEZGİR Hassas, narin, alıngan SEZİGEN Sezen, sezgin SEZİK Sezgin, içli SEZİKLÜ Tedbirli, sezici SEZİM Hissediş, anlayış SEZİMTAL Hassas, duygulu SEZMİŞ İdrak eden, anlayan SIBAK Sopa, değnek SIDAL Muktedir, güçlü, egemen SIGUN 1- Yabani geyik 2- Emek, zahmet, sıkıntı SIĞIN Erkek geyik, Ala geyik SIĞINAK Sıkı korunan, sığınılacak yer, yoğun ve katı olan yer SIĞINDIK Bağlılık, sadakat SIĞLAM 1- Sağlam, sıkı, yoğun 2- Sine, bağır SIK Katı, yoğun SIKI Katı, sıkılmış, yoğun SIKILGAN Daralmış, daralan, sıkılaşan, utangaç SIKIN 1- Keder, yas, üzüntü, sıkıntı 2- Ala geyik SILIV Temiz, pakize, bakire SILKIM Cesur, gözükara SIN 1- Deney, deneme 2- Endam, gösteriş SINAÇI Hakem, sınayıcı SINAĞ Sınav, imtihan, deneme SINAK Deney, sınav, imtihan SINAUVU Sınav, deney SINAYÇI Hakem, sınayan SINÇI Hakem, sınaçı SINDIRAÇ Bülbül SIRAY Çehre, yüz, beniz SIRGA 1- Küpe, takı, aksesuar 2- Armağan, bahşiş 3- Halka, halkalı SIRGALU Küpeli SIRMA Sırlı, boyalı, gümüş tel SIYKIM Sevgili, canan SIYLI 1- Sevimli, sempatik, muteber 2- Armağan SIYLIK Armağan, bahşiş SIYURGAL Armağan SIZGIÇ Kalem, yazgaç SIZIM Sızı, yakınma, hüzün SİBEL 1- Buluttan ayrılıp henüz yere düşmemiş yağmur tanesi 2- Buğday, buğday tanesi SİLGİ Arınma, temizlik, parlaklık SİLİG 1- Temiz, namuslu, dürüst 2- El değmemiş, bakir, bakire 3- Tatlı dilli SİNÇE Çehre, beniz SİNGİL Küçük kız kardeş SİNGİN Mahçup, sıkılgan SİNKEL İmtiyazlı, ayrıcalıklı SİNKİL İmtiyazlı SİR 1- Şeciye, soy, kök 2- Birleşik, birleşmiş SİREK Zeki, akıllı SİTACU Nazlı, narin, alıngan, hassas SİYAVUŞ Sevimli, sempatik, sevgiye layık SİYENDİ Sevilen, sevilmiş, sevgiye layık SİYREK Az rastlanır, seyrek bulunur SİYUN Sevim, sevimlilik, sempati, beğeni SİYURAN Utkan, muzaffer SİYURGAL 1- Ödül, armağan, ödül alma 2- Madalya, askeri nişan SİYURGATMIŞ 1- Düşmanı bozguna uğratmış 2- Başarılı, ödül ve övgü almış SİYÜNÇ Sevinç, mutluluk SİZGEK Zeki, sezgin, müdrik SİZÜÇEN Hassas, zeki, uyanık, akıllı SOBAY 1- Bekar, yalnız, münferit 2- Silahını iyi kullanan, deneyimli asker, savaşçı SOĞAY Sağlıklı, zinde, dinç SOKMAN 1- Mert, dürüst 2- Diz kapağına kadar gelen uzun bir tür çizme Türkmen çizmesi SOKULAG 1- Adak, kurban 2- Sokulgan, munis, cana yakın SOKULGAN Cana yakın, munis SOKUM Kurban, adak SOLAGAY 1- Solak 2- Ters, hiddetli, öfkeli SOLAK 1- Asker yöneten, asker sevk eden Sulag 2- Sol el ve ayağını kullanan SOLAŞIGLI Yararlı, çok yararlı, iş bitirici SOLGUN Rengi kaçmış, yıpranmış, hüzünlü SOLGUR Salgur Atak, saldırı SOLIN Araştırmacı, meraklı SOLMAGAN Canlı, ölümsüz, solmaz SOLMAZ Canlı, diri, çekici SOLTU Soludu, soluklu SOLUK Nefes, can SONGAR Sungur, şahin SONUÇ 1- Son, bitim, kıyı 2- Uç, sınır, limit Otmanlı ve Salçuklular döneminde, sınır karakollarında görev yapan kişiler verilen bir ad SORGUÇ Başa takılan çelenk SORGUN Söğüt türü bir ağaç SOYÇA Soylu, soyluca SOYDAM 1- Soylu, soyunu düşünen 2- Ailesine bağlı, yuvasına bağlı SOYDAN 1- Soylu, soylu bir aileden gelen 2- Hanedan, hanedanlık SOYDAŞ Aynı soydan gelen, aynı soyun kişileri SOYLAMIŞ 1- Soyunu çoğaltıp, kutsayan, örgütleyen 2-söz, söyleyen, konuşmacı, hatip SOYLU Asil, asalet sahibi SOYLUHAN birl. Soylu/Han SOYON Sayın SOYSAL birl. Soy/Sal 1- Ünlü, meşhur 2- Soylu, asil 3- Medeni, uygar SOYURGAL 1- Ödül, askeri ödül,madalya, nişan 2- Armağan, bağış, ihsan SOYURGAT İhsan, bahşiş SÖKE Diz üstü çöküş, çökme SÖKMEN 1- Yiğit, gözü kara, düşmana diz çöktüren, dize getiren, buyruğunu dinleten 2- Sokman, uzun çizme SÖKÜR 1- Kızgın, hiddetli, kabarmış 2- Dize getiren, diz çöktüren,buyruğunu dinleten SÖKÜRMÜŞ Dize getirmiş, baş eğdirmiş SÖN Güçten kesilme, azalma SÖNMEZ 1- Canlı, enerjik, ateşli, iddialı 2- Parlak, göz alıcı SÖNÜ-k- Sönük, pasif, cansız, heyecansız SÖYKEM Sempati, sevim, sevimlilik SÖYLEM Anlatım, hitap, hitabet, demeç, izah SÖYLENCE Efsane, mit, destan, lejant SÖYÜ 1- Aşk, sevda 2- Sevinç SÖYÜÇEN 1- Aşık, sevdalı 2- Sevinçli, mutlu SÖYÜNDÜK Sevindik SÖZBAY birl. Söz/Bay Söz zengini, hatip, söz cambazı SÖZBİR birl. Söz/Bir mec. Doğruluk, dürüstlük, söz birliği, sadakat SÖZEÇEN Sözen SÖZEN Hatip, konuşmacı SÖZER birl. Söz/Er, mert, sözünün eri SÖZERİ birl. Söz/Eri, mert, sözünün eri SU 1- Sıvı 2- Asker, er, erat SUBAK Sopa, değnek, cop SUBAY birl. Su/Bay 1- Bilgili ve deneyimli asker 2- Hafif süvari, atlı asker 3- Bekar evlenmemiş Anadolu ve Azerbaycan’da 4- Çocuksuz, çocuğu olmayan Kazak ve Kırgızlarda SUGAY Aya benzer, ay parçası SUĞUNÇAK Sığınak, sığınılacak yer, sine, bağır SUKTA Sıkıcı, ezici, acı kuvvete sahip SULAK 1- Asker sevk eden, sefere çıkan 2- Sulu, verimli SUN 1- Çağrı, davet 2- İncelik, nezaket 3- Vermek, ihsanda bulunmak SUNA 1- Emsalsiz güzellik 2- Yeşilbaş ördeği SUNAK Adak, kurban SUNAR 1- Davetkar 2- Cömert, abadan SUNAYAN Çığırıcı, davetkar SUNÇA Sunak, adak SUNÇAK Adak, kurban SUNGU Bağış, ihsan, ikram SUNGUN 1- Yetenek, yetenekli 2- Sunulan, adak, hibe SUNGUR 1- Kartal 2- Şahin SUNGURCA Sungur yavrusu, küçük sungur SUNKA Sunak SUNKAK Sunak SUNKAR Sungur SUNKUR Sungur SUNTAY birl. Sun/Tay SUNU İkram, davet, bağış, armağan SUSKUÇAK Küçük, körpe SUSÜ Sağlık, şifa SUTU BOĞDA Mübarek, Tanrısal, Tanrıdan gelen Eski dönem Tanrı sıfatlarından SUVAN Savaşçı, cengaver SUVAR Bolluk, bereket SUVAT 1- Su kanalı 2- Suyun taksim edildiği yer SUYUN siyun, sevim Sevimlilik, sempati, niyet SUYUNÇUK 1- Sevinç, sevimlilik 2- Müjde SÜÇÜG Süçig Tatlı, lezzetli, hoşa giden SÜDÜN birl. Süt/Ün, Soylu, temiz SÜLEDİ Saldırgan, akın yapan, akıncı SÜLEK Saldırgan, akıncı SÜLEMİŞ 1- Akıncı, saldırgan, düşman üzerine asker yollayan 2- İyi silah kullanan, silahşor SÜLÜN Uzun kuyruklu, renkli bir kuş SÜNE Ruh, can SÜNGÜ Süngük 1- Kesici ve delici, uzun bıçak 2- Kemik, kemik parçası, kemikle yapılan mızrak 3-Eskiden, mezar başlarına dikilen sırık SÜNGÜK Süngü SÜNGÜŞ Süngü darbesi, süngü hamlesi, süngüleme, savaş SÜRÇEK Yemek, oyun ve eğlence için yapılan, gece toplantısı SÜREN 1- Asker sevk eden, savaşa asker yollayan 2- Haykırış, nara, savaş narası SÜRERAsker sevk eden SÜRGİT 1- Payidar, kalıcı 2- Ulak, postacı SÜRÜN Süs, makyaj, makyaj malzemesi SÜSÇEN Kargı ve kılıç saplamada usta olan kişi SÜSMEN 1- Süslü, süsü ve süslenmeyi seven 2- Tos atan, toslayan SÜSÜN Süslü, işveli, sempatik, çekici SÜVERCE Canan, aşık olunan, maşuka SÜYEK Kemik, soy, sop SÜYGEN Sevgili, canan SÜYÜK Kemik, soy, oymak SÜYÜM 1- Sevim, sempatik 2- Görüş, kanaat SÜYÜN Sevim, sempati SÜYÜNÇ 1- Sevinç,mutluluk 2- Müjde SÜYÜNÇÜ Süyünç müjde SÜYÜRGE Toy, şölen, ziyafet SÜYÜŞ Buse, öpücük SÜZEM Diksiyon, söz söyleme ve konuşma ahengi SÜZGE Tarak, çok ince dişli saç tarağı SÜZGÜ 1- Tarak 2- Süzgeç SÜZGÜN 1- Arınmış, süzülmüş 2- Mest, mahmur, kendinden geçmiş 3- Göz alıcı, alımlı TABAN1- Tapan, tapınan 2- Temas, dokunma, vurma 3- Dizi, sıra, kafile TABAR 1- Tapan, tapınan 2- Vuran, döven, dövüşçü TABGAÇ 1, Dövüşçü, kavgacı 2- Ulu, saygıdeğer, muhterem 3- Tapıcı,tapınıcı TABIN Tapın İbadet TABKI Vicdan TABU Tapı, tapu Kutsanmış, kutlu yapılmış, tapılacak duruma getirilmiş TABUK 1- Tabu 2- İnayet, yardım, hizmet TABUN Tapın, ibadet TAÇA Tasarı, kurgu, plan TAÇAM Tasarı, plan, kurgu, senaryo TADIK Tat, lezzet, damak TAG Tak, tağ, dağ TAGA 1- Silah 2- Kural, kaide 3- Saygıdeğer, hürmet edilen TAGAY 1- Saygı duyulan kişi 2- Dayı, ana tarafından gelen akraba TAGI 1- Dindar, inançlı 2- Takı, aksesuar TAGUK Tavuk TAĞ Dağ TAĞAN Üç ayak, saç ayağı TAĞAŞAR birl. Dağ/Aşar mec. Azimli, kararlı TAĞLUK Dağlık, dağlık bölge TAĞMA 1- Dağ eteği 2- Elçi, devlet temsilcisi, devlet görevlisi TAĞUDAR 1- Heybetli, dağ gibi 2- Dağıtıcı, yok edici, yıkıcı, şiddetli 3- Kısmet, nasip TAKAK Ucu, ateşli ok TAKAY 1- Dayı, ana tarafından akraba 2- Dolunay TAKIĞ Takı, ziynet, aksesuar, mücevher TAKIR Takı, ziynet TAKIŞ Takı, süs, aksesuar TAKİ Dindar TAKSUK Harika, olağanüstü, anormal TALA 1- İri cüsseli, heybetli 2- Seçkin, güzide TALAKAN Yağmacı, yağmalayan TALAN Yağma, yağmalama, üşüşme, saldırı TALAS 1- At yarışlarındaki, başlangıç ve bitiş çizgisi 2- Fırtına, kum fırtınası 3- Dalga 4- Tartışma, münakaşa TALAY Taluy, Tulay, Toluy,Tolu 1- Okyanus, derya, büyük deniz, büyük göl mec. Ululuk, büyüklük, sonsuzluk 2- Gelecek, ikbal 3- Seçkin,güzide Şamanist gelenekte Deniz ve göllere bakan Tanrı TALAZ Dalga TALI Güzide, seçkin TALIKU Seçkin, güzide, beğenilen TALIMAN Seçkin, güzide TALKILIÇ Dalkılıç Zırhsız, korumasız TALKAN Kızartılmış tahıl TALPIN Faal, aktif, çalışkan, himmetli TALŞIK İtimat, teminat, güvence TAMAN Duman, sis TAMAR 1- Damla, damlayan 2- Demir, demir cevheri TAMGAÇ Memur, devlet memuru, damgacı, devlet görevlisi TAMIŞ 1- Demiş, söylemiş, bilgili, deneyimli, sözüne değer verilen, sözüne güvenilen 2-Damla TAMİR Temir, demir TAMİZ Damla TAMTUK Büyük ve kuvvetli ateş TAMU Tamuğ Yerin dibi, yer altı, cehennem Şamanist gelenekte, kötü kişi ve ruhların, öldükten sonra gittikleri yer TAN Tang 1- Gün açımı, gün doğumu, şafak 2- İlginç, acayip, şaşkınlık yaratan 3- Tatlı, tat veren,huzur veren TANA Dana dana, iki yaşındaki inek yavrusu TANDU 1- Tan vakti, tan vaktinde doğmuş 2- Alev, alevli büyük ateş TANG 1- Mucize, olağanüstülük 2- Tan vakti 3- Giriş, antre TANGAK Kaygı, endişe TANGSUK Mucize, şaşırtıcı olay, olağanüstülük TANGUT Tankut Savaşlarda, mızrak ve tuğların yanına ya da ucuna takılan ipek kumaş, flama TANIK 1- Tanuk, şahit, gözlemci 2- Tanıdık, dost, yaren TANIL Ünlü, meşhur, tanınan TANIP Tanınmış, ünlü TANIR Ünlü, tanınmış TANIŞ 1- Tanınan, bilinen, aşina, tanıdık 2- Danışılan, bilgi ve deneyimine başvurulan, danışman TANIŞIK Yakından tanınan, tanıdık, bildik, dost, yaren TANIŞMAN Danışman Tanış, danışılan, bilgili kişi TANIT Tanınacak nitelikte, belirgin, tanınabilen TANJU Tanyu Sonsuz genişlik, ululuk,olağanüstülük, mucize gibi Hun imparatorlarının unvanlarından TANLA 1- Şaşılası, ürkütücü, olağanüstü, mucize 2- Suçlayan, yargılayıcı 3- Doğuş, tan vakti TANLAĞI Mucize TANMAN Tan vakti doğan TANRIDAĞ birl. Tanrı/Dağ “ Tanrı Dağı” Çok eski dönemlerden beri, kutsanarak, Tanrı tarafından yalnızca Türklere tahsis edildiğine inanılan ve halen kutlu kabul edilen sıradağların genel adı TANRIKUT birl. Tanrı/Kut Tanrısal, Tanrıdan gelen, Tanrının Kutunu üzerinde bulunduran, haşmetli, Hun imparatoru Mete Han’ın unvanı TANSIĞ Tansık,Tansu hayret verici, şaşırtıcı, olağanüstü TANSU 1- Tansık, mucize 2- Yadigar, armağan 3- Birleşik TANTIK 1- Çok konuşan, konuşkan 2- Tanıdık, hısım, ahbap TANUĞ Tanı, teşhis, kanıt, tanınan, tanınmaya yol açan TANYU Tanju Ulu, ulaşılmaz, hükümran TAP Dilek, istek, umut, yardım ve bunları içine alan beklentilerle dolu inanç TAPAĞ 1- Tapma, tapınma, saygı 2- Görev, iş TAPAR Tapan, seven, uman TAPARLU 1- Mutlu, umutlu 2- Sofu, dindar TAPDUK 1- Çocuğu uzun süre olmayanların, çocuğu olduğunda verdiği adlardan 2- Saygı ve sevgiye layık, saygıdeğer 3- İbadet, tapınma TAPI Tapınma, ibadet TAPIK Önde, önde olan, önde gelen TAPIN Tapınma, umma, beklenti TAPINGU Tapınılacak nitelikte sevilen TAPIR Buluş, yenilik, icat TAPKI Vicdan TAPKIR Ayak altında kalıp, katılaşan toprak TAPKUR Tabur, dizi, topluluk, kafile TAPLAK Rıza, kabul, teyit TAPUK Tapu, Tabu 1- Tapınma, dilek, istek 2- Tabu, kör inanç 3- Hizmet, hizmetli TAPUKÇI Tapıcı Saray muhafızı, muhafız askeri TAPUKSAK Saygılı, hürmetli TAPUN Kutsama, kutsal bir varlığa yönelme, beklenti, ibadet TAPUNMUŞ Sofu TAR Dar, darlık, zahmet, sıkıntı TARA Ağaç dallarını budamak için kullanılan bıçak TARAGAY Turgay, tarla kuşu, çayır kuşu TARAKA 1- Tarak, eşme, ayırma aleti 2- Saygı gösteren TARAMAN Tarayıcı,rençber, çiftçi TARAN 1- Geniş arazi, ekinlik, ekin yeri 2- Sınır, hudut TARANÇI 1- Sınır muhafızı 2- Ekinci, rençber TARANG Mevki sahibi, imtiyazlı, saygıdeğer TARBAN Gururlu, mağrur TARDU 1- Öncelikli, imtiyazlı 2- Durdu, duran yaşam Göktürkler dönemi, üst düzey yöneticilere verilen bir unvan TARDUŞ İmtiyazlı TARGAN Savaşlarda, düşmanın geçeceği yollara, onların gidişini ağırlaştırmak ve güçleştirmek için bırakılan, kaya ve kütük parçaları TARGUN Mahçup, sıkılgan TARHAN Tarkan İmtiyaz sahibi soylu kişi. Bu kişiler, vergi vermez, suçları dokuz kereye kadar bağışlanır, kağan ve hanların huzuruna izinsiz girebilirlerdi. TARHUN Güzel kokulu bir yayla çiçeği TARIK Darı, tahıl, ekin TARIM 1- Emek, enerji, zahmet, sıkıntı 2- Ziraat, rençberlik 3- Irmakların küçük kolları TARINÇ Sınır, hudut, uç TARING 1- Derin, derinlik 2- Ziraat TARKAN İmtiyazlı ve soylu kişi Tarhan TARKANÇ 1- Öfke, gücenme, rahatsızlık, kızgınlık 2- Darılma, sıkılma TARKAT Bakan, nazır, yönetici, bürokrat TARKINÇ 1- Darılma, darlanma, küsme, küskünlük 2- İsyan, başkaldırma TARLIG 1- Güçlük, darlanma, sıkılma 2- Bahşiş, hediye TARTA Terazi TARTAGAN 1- Tartan, terazi 2- Dağınık, derbeder TARTIŞ Armağan, bağış TARUG 1- Darı, ekin 2- Hediye, bağış TASAR Plan, tasarı, tasarım TASIM Gösteriş, afi TAŞ 1- Dış, dışta olan, görünürde olan 2- Kaya parçası mec. Sertlik, dayanıklılık TAŞAN Taşmış, dışa vurmuş, coşkun TAŞAR Taşmış, coşkun, ateşli TAŞGAN Taşan, coşan, ateşli TAŞGARU Dışarı, dışarıdan, taşra TAŞGIN Taşmış, dışa vurmuş, coşkulu, ateşli, asabi TAŞKI Dışarıdan, taşralı TAŞKIN Coşkun, ateşli TAŞRALU Dışarıdan, yabancı TAŞRIK Dışarıda, gurbet, gurbetçi, sefere giden. TAŞUG Taşınabilir mal, menkul değer TAŞÜREK birl. Taş/Yürek Cesur, gözü kara TAT 1- Yemek, damak 2- Uzak, uzakta, uzaktan, yabancılaşmış 3- Kılıç pası, paslı kılıç TATAR 1- Uzakta kalmış, yabancılaşmış 2- Çayırlık, mera 3- Kent dışında yaşayan TATAŞ Dadaş 1- Yakın dost, yaren, arkadaş 2- Uzakta kalmış, aynı uzaklığı paylaşan TATIG Tatlı, hoş TATIR Çayırlık, otlak, mera TATLI Tatlı veren, hoşa giden mec. Güler yüzlü, sevimli, cana yakın TATU 1- Barış, sulh 2-Uzağı gören, uzak görüşlü 3- Bakıcı, eğitici 4- Tatlı, tat veren 5- Yaratılış, fıtrat TAV 1- Hız, devinim, çeviklik, koşu, davranmak, harekete geçmek. 2- Dağ TAVAR Hızlı hareket eden, hızlı davranan. TAVGAÇ 1- Hızlı koşan, hızlı davranan, atik 2- Çekici, cezbedici TAVIŞGAN Tavşan TAVLI 1- Hızlı, atik 2- Dağlı TAY 1- Dayak, dayanak, dayanılacak nesne 2- Soy, asalet, soyluluk unvanı 3- Ululuk, büyüklük,çokluk 4- Mevki, yer, bölge 5- Ananın erkek kardeşi, dayı 6- Süt emen at yavrusu TAYAK Baston, değnek, dayanılacak nesne. TAYANÇ 1- Dayanç, dayanak 2- Hami, koruyucu, sırdaş, güvenilen kişi TAYANÇI Danışman, memur. Uygurlar döneminde, küçük dereceli memur unvanlarından TAYANG Dayak, dayanak, destek, dayanak TAYANGU Danışman, aracı, sıra dışı. Han ve kağanların danışmanlarına verilen bir unvan TAYCU 1- Hami, destekçi, koruyucu 2- Soylu, seçkin 3- Tay sahibi,tay eğiticisi TAYEÇE birl. Tay/Eçe..Soylu, saygıdeğer hanım. Teyze, sözcüğünün buradan geldiğini söyleyen dilciler var. TAYGA 1- Kavak, çam, söğüt karışımı ormanlık bölge 2- yoğurtlu sebze çorbası TAYGAN 1- Karışık ağaçlı orman 2- Dayanak, destek TAYGANA Kaygan, kayıcı TAYGUN Yavru, çocuk, torun TAYGUR Kayan, kızakla kayan TAYIK Kibar ve nazik genç TAYLAN 1- Beyefendi, centilmen 2- Yakışıklı, heybetli 3- Düzgün ve etkileyici konuşan TAYŞI 1- Mürşit, yol gösteren 2- Hami, koruyucu TEBER Balta, baltalı mızrak TECİMEN İdareli, ekonomist TECİMER Ekonomist, hesaplı TEDAN Tutan, zapt eden, zabit TEDİK Tetik 1- Usta, becerikli, bilgili 2- Öğüt, nasihat TEGEN Değen Değerli, karşılığı olan TEGİN Tigin, prens, şehzade, bey oğlu. Göktürkler döneminde, vali unvanı olarak da kullanılmıştır. TEGİNEK Değnek, baston TEGİR 1- Değer, kıymet, paha 2- Hücum, taarruz 3- Ulaşım, ulaşma TEGİŞ 1- Değişim, değişme 2- Dövüş, temas, çarpışma, hücum TEGRE Daire, çevre, civar, etraf TEGREK 1- Değer, kıymet 2- Tekerlek, değirmi, yuvarlak TEĞME Değme, seçkin, farklı TEKER 1- Değer, kıymet 2- Çevre, yöre, daire 3- Saldırgan, mütecaviz TEKEŞ Döğüş, değiş, temas, savaş, savaşçı TEKİN 1- İyi, güzel, biricik, emsalsiz, uğurlu, uygun 2- Rahat, güvenli,güvenilir, 3- Tigin, prens, bey oğlu 4- Tabi, bağlı, kul, köle 5- Boş, ıssız, toplumdan uzak kişi 6- Saldırgan TEKİNİK Güvenilir, iyi, münasip, uygun TEKİR 1- Değer, kıymet, paha 2- kara benli, kara çizgili 3- Hücum, saldırı, saldırganlık TELA 1- Delici, delen 2- Tolu, olgun, bilge 3- Armağan, adak, sungu TELEK Armağan, sungu TEMİR Demir TEMİR YALUP birl. Demir/Yalup ...demirci ustası, silah yapımcısı TEMİRÇAL birl. Temir/Çal kılıç darbesi, kılıç vuruşu TEMİREN Ok başlığı, okun ucundaki sivri ve delici demir parçası TEMİRHAN birl. Temir/Han Eski dönem, “ Maden Tanrısı” TEMİRKIRAN birl. Temir/Kıran mec. Acı kuvvet, acı kuvvete sahip kişi TEMİŞ Demiş, söylemiş, bilgin, deneyimli TEMÜGE Temürge demir, nüvesi TEMÜRKAZUK birl. Temir/Kazık Kutup yıldızı TENBE At koşumu, koşum takımı TENEKUR Boraks madeni TENGİZ Deniz TENİK Azim, kararlılık TENŞİ Eşit, adil, adaletli TEOMAN Sis, duman, tuman TEPE 1- Uç, sınır, doruk, yükseklik, yüksek yer 2- Yığın, kütle 3- Bir nesnenin sivri ucu TEREÇE İnce, narin, zarif TEREK Siper, koruyucu TEREKEME Siper, siperlik, sütre TERİLGEN Diri, canlı, hazır, tetik, tetikte TERİLGENBUDUN birl. Terilgen/Budun Devletin çekirdeğini oluşturan boy merkez halk Devletin, temel, ulusal askeri gücü TERİM 1- Bilim, sanat, bilim ve sanat erbabı 2- Emek, alın teri, zahmet 3- soyluluk, şeref, onur,nurlu 4- toplantı, dernek 5- Han soyundan gelen kızlara verilen bir soyluluk unvanı TERİŞ Derleme, toparlama, birleştirme, birleştirici, derleyip toparlayıcı TERKEN 1- Süs oku, süslü ok 2- Savaş arabası 3- Soylu, soyluluk unvanı TERNEK Dernek, toplantı TESİYEMİ TANYU Ululuğun sınırı olmayan, en ulu TETİK 1- Uyanık, hazır 2- Becerikli, mahir TEYENG Sincap TEYMUR Demir TEZ 1- Hızlı, ivedi, hızlılık 2- Kaçma, ürkme, ürküntü 3- Şiddet, şiddetli TEZME. Çabuk kızan, canı ağzında, kızıp çekip giden TEZÜREK birl. Tez/Yürek Heyecanlı, ateşli TIBIK Sakin, asude TILSIM Büyü, efsun, sihir TIN Tin Ruh, can, nefes TINGI 1- Tin, can, yaşam 2- Kulağa gelen ses, ses dinleme Tınlama TINGLAK Efendi, söz dinleyen TINGLAR Dinler, hürmetkar TINGLATUR Sözü dinlenen, sözü geçer TINGLAYU Munis, söz dinleyen TINGLIĞ Canlı, diri TINI 1- Ruhsal, ruhla ilgili 2- İnanç, iman 3- Tıngırtı, kulağa gelen ses TİGİN Prens, şehzade, han oğlu, bey oğlu TİGREK Çevre, daire TİKE Parça, bölüm, lokma, tıkım TİKEN Dikili, dik, dikmiş TİKİM Parça, lokma TİLBE Dilek, dilenen şey, murat TİLBİ Dilek TİLEK Murat, istek, dilek TİLKİ Tilki, kürkü için avlanan hayvan TİLMAÇ Çevirmen, tercüman TİLMEN Dilmen Konuşkan, hatip, çenebaz TİLTAY Etken, amil, neden TİLUN Dolun, tolun, dolu, tam, eksiksiz, kusursuz TİMAGUR Merhametli, vicdanlı TİMUÇİN Temuçin, temurçin, timurçine Çengiz Kaan’ın ilk adı. Ancak doğrusu, Timurçin’dir. Demir ucu, sivri demir anlamındadır. TİMUR Demir TİMUR KÜRKAN birl. Timur/Kürkan Türk dünyasının en ünlü simalarından. Yalnızca Türk tarihi değil, dünya tarihinin de başta gelen liderlerinden. Çengiz Kaan’dan sonra, dünyanın ikinci büyük fatihi. Yaşamı hep çetin mücadelelerle geçmiş, koca bir imparatorluğu adeta yoktan var etmiştir. Kürkan Damat lakabını, evliliğinin ilk yıllarında, kayın eçesi olan Buhara Emir’ in himayesinde oluşu nedeniyle almış, daha sonraları,İranlılar ona “ Timurleng”, Otmanlılar “ Aksak Timur” lakabını takmışlardır. Bu ulu kişi zamanında,Türk dünyası üçüncü ve son kez olarak, tek devlet çatısı altında toplanmış, “ Birleşik Türk devletleri” ideali, bu ulu kişinin döneminde son kez gerçek olmuştur. TİN 1- Can, ruh, öz 2- Soluk, nefes, yel 3- Dinmiş, dingin, sakin, bitik 4- Gök, göksel, Tanrısal TİRGEÇ Diri, canlı, dirilik veren TİRİG Diri, canlı, güçlü TİRİGLİĞ Dirlik, yaşam, geçim TİRİL 1- Can, ruh, yaşam 2- Dirilik, canlılık, derlenip toparlanma 3- Derlenme, derleniş TİRİM Yaşam, geçim, hayat yolu TİRKİŞ Kervan, kafile TOGA 1- Doğa, tabiat, hilkat, yaratılış, huy 2- Kalın, katı, yoğun, doymuş 3- Usul, yordam, teamül TOGAY 1- Toga 2- Dolunay 3- Koruluk, küçük orman TOGU 1- Doğu, doğuş 2- Vuruş, darbe TOĞAÇ tokaç Topuz, çamaşır yıkarken kullanılan tahta topuz TOĞAN 1- Doğan, doğan kuşu 2- Canlı, doğmuş olan, yaşayan TOĞMA 1- Dokuma, dokumadan yapılan giysi 2- Yerli, yerli halktan olan kişi TOĞMAK Tokmak TOĞMUŞ Doğmuş, ortaya çıkmış, canlı, yaşayan TOĞRUL 1- Tuğrul 2- Doğrulmak, ayağa kalkmak TOĞRULÇA Doğan kuşu, doğan yavrusu TOĞSIK Doğuş, doğum, ortaya çıkış TOĞUL 1- Doğulu, doğudan 2- Doğum, doğuş, ortaya çıkış TOĞULGA Tolga, tulga, savaş başlığı, miğfer TOK 1- İrilik, katılık, dayanıklılık, yoğunluk 2- Vuruş, darbe, dövüş, savaş 3- Yol, yöntem, yordam TOKA 1- Tok, sert, katı 2- Usul, yol, yordam, teamül 3- Dövüş, vuruş, vuruşma, 4- Huy, hilkat,yaratılış TOKAÇ Togaç Topuz, çamaşır topuzu TOKALIG Tokluk, katılık, sertlik TOKAY 1- dolunay 2- Dere kenarlarında yetişen bir çiçek, çalı TOKLU 1- Yol, yordam, bilen, bilge 2- Bir yaşını geçmiş kuzu 3- İri, dolgun, besili TOKMAK Vurma, ezme, dövme aracı Kalın, geniş, ağaçtan yapılmış çekiç TOKOL Kuma, ikinci hanım TOKTA 1- Durma, yaşama, direnç, dayanıklılık 2- Tedbir, tedbirlilik TOKTAK Tedbir, tedbirli, temkinli TOKTAMIŞ Durucu, kalıcı, dirençli, dayanıklı, uzun ömürlü, dirayetli TOKTAR Dayanıklı, dirayetli, uzun ömürlü TOKU 1- Doğu 2- Dövüş, temas, savaş TOKUM 1- Doğum, doğuş 2- Yaşam, direnç, dayanıklılık TOKUMAK Tokmak TOKUR 1- Gözü pek, cesur 2- Dokur, dokumacı TOKURGAK Dokuma aleti, dokuma tezgahı TOKUŞ 1- Dövüş, savaş, vuruşma 2- Doğuş, direnç, yaşam, dirayet TOKUZ 1- Dokuz sayısı ..Türklerin uğurlu ve kutlu saydıkları sayılardan 2- sıkça ve kalınca dokunmuş bir kumaş TOLAN Eşsiz, emsalsiz TOLAY Bir tavşan türü TOLDI Doldu, dolu, doluluk, bütünlük, olgunluk, irilik, bilgelik, erginlik TOLDIKORGAN Anıt, lahit, abide TOLGA Miğfer, çelik başlık TOLGAN 1- Dolgun, iri, dolu 2- Acı, üzüntü, inleme TOLKAN Dolgun TOLMIŞ Dolmuş, dolu, olgun, bilge TOLU 1- Dolu, olgun, kamil, yetkin, usta 2- İçki, içki kadehi, içki ile dolu kadeh 3- Seçkin, güzide TOLUHAN birl. Tolu/Han Arap işgalleri sırasında, onlara karşı direniş örgütleyen ve çeşitli savaşlara giren bir bey TOLUK 1- Dolu, olgun, yetkin, bilge 2- Tuluk, tulum TOLUM 1- Silah, savaş aleti 2- Olgun, dolgun TOLUN Dolu, tam, bütün, eksiksiz, kusursuz, olgunlaşmış TOMAN Duman,sis TOMBAY Manda, camış TOMRİS Tomris Hatun 1-Demir ucu 2- Demir sesi. 3- Demirin özü, Bereket, bolluk,uğur. T... Türk tarihinin ünlü simalarından. Sakalar devletinin katun’u kraliçesi İran – Turan savaşları sırasında, zalimliğiyle ünlü, Pers kralı Hüsrev’in, Türk topraklarını işgal etmesine karşın yapılan savaşta büyük kahramanlıklar göstererek, onu yenmiş, başını kesip kan dolu bir fıçıya atarak, “Hayatın boyunca kana doymadın, kan döküp kan içtin. Ben de sana yakışanı yapıp, seni bundan mahrum etmeyeceğim.” diyen ulu kişi. TON Don, giyim, giysi, elbise TONA Giyimli, varlıklı, yakışıklı TONAT Donat, cömert, eli açık, aç doyuran – çıplak giydiren. TONATMIŞ Giydirmiş, hayır hasenatta bulunmuş, cömert ve eli açık. TONGA Kaplan, Asya kaplanı. TONGUZ Domuz TONKA 1- Tunga , kaplan 2- iri,büyük,gösterişli TONLU Giyimli,şık,zengin,varlıklı TONSUZ Yoksul TONYUKUK Tanyu/Kök,gök Sonsuzluk ve genişlik,bilgelik ve deneyimlilik. TOP Yığın, topluluk, bütünlük, erk TOPAÇ 1- Top gibi, toparlak, dolgun 2-İbrik 3- Sepet, sele TOPAK Topluca, toplanmış, yığın TOPRAK.. Yer, yurt, arazi TOPURGAN Ayak basıldığında toz çıkaran, yumuşak toprak TOPUZ Toplanıp, kurutulmuş, katılaşmış, topluca ve katıca. Silah, dövme ve ezme aracı TOR 1- Mevki, mertebe, şeref, şereflilik 2- Türeme, doğma, soy, gelişme, yayılma 3- Ağ, tuzak 4-Giysi 5- Evlat, çocuk, nesil 6- Zayıflık, incelik, hamlık TORAMAN 1- Fahri, onursal, şerefli 2- Kaba, yetişmemiş, acemi 3- İri, dolgun, heybetli Toran Turan, duran, yaşayan, dirençli TORÇUK Kozalak TORKU İpekli kumaş TORLAK 1- Eğitilmemiş at 2- Çırak, acemi, ham TORMIŞ Durmuş, yaşayan, yaşar, yaşam TORMU Yaşam süresi, yaşam TORU 1- Duruş, yaşam 2- Bolluk, bereket, fazlalık 3- Doru, doru renk TORUG Doruk, Doru renk TORUK 1- Doruk, zirve 2-İnce, zayıf, ham, olmamış TORUM 1- Aygır, aygır yavrusu 2- Kul, köle, muti, bağlı 3- Deve yavrusu TORUN 1- Evladın, evladı 2- Sevgili, biricik, çok sevilen 3- Acemi, ham, yetişmek üzere olan 4-Genç boğa TOSUN 1- Genç boğa, 2- Tos atan, tos vuran, azgın, azmış, saldırgan TOY 1- Şölen, yemekli eğlence, düğün dernek 2- Em, ilaç, doyum, doyumluluk 3- Ordu, ordu birliği 4- Çamur bataklık 5- Doğan türü bir avcı kuş 6- Genç, gençlik, acemilik, çıraklık TOYAK 1- Atlara giydirilen savaş zırhı 2- Tırnak, at tırnağı TOYAN Toy sahibi, toy veren kişi TOYGA 1- Toy sahibi, toy veren kişi, 2- Toylarda yapılan çorba, ayranlı çorba TOYGAN 1- Kurultay üyesi 2- Bir kuş türü 3- Genç, taze TOYGAR Tarla kuşu, çayır kuşu TOYGUN 1- Genç, taze, deneyimsiz 2- Doymuş TOYGUR Doymuş, gözü tok, olmuş, olgun TOYLAK 1- Toy yeri, toy yapılan yer 2- Karargah, ordunun toplandığı yer. TOYLUK Toy yeri, Toy yapılan yer TOYMADUK 1- Özlenen, özlemi duyulan 2- Hırslı, doyumsuz TOYMAGUR İştahlı, obur TOYTİMUR Ermiş, keramet sahibi, Şaman büyüğü, kam, rahip TOZUN 1- Tosun 2- Düzen, uyumluluk TÖGİ Cömert , eli açık TÖGÜN Çekici, yakışıklı TÖKMEN Çekici, yakışıklı TÖKÜ Eli açık, cömert, müsrif TÖKÜŞ Düğüş, savaş, vuruşma TÖLEÇ Ücret, yevmiye TÖLEGEN Olgun, kamil, yetişkin TÖLEK 1-Ücret, yevmiye 2- Sükunet, sakinlik TÖLİS Bölük, bölünmüş TÖLÜK Tuluk, tulum TÖR 1- Türemek, çoğalmak, yaratılış 2- Makam, mevki, onur yeri, şerefli yer 3- Usul, kural, teamül TÖRE 1- Düzen, gelenek, usul, teamül, geleneksel hukuk 2- Türeyiş,yaşayış, çoğalma, yaratılış TÖRELİ Töresi olan, töreye bağlı, geleneklerine bağlı TÖREMEN Görgülü, töreye bağlı TÖREN 1- Töreye uygun yapılan, töre gereği yapılan, merasim 2- Soylu, necip, seçkin TÖRKİN Kök, menşe, dip, soy TÖRÜ 1- Yasa, devlet düzeni 2- Türeyiş, yaratılış TÖRÜCE Töreye ve yasaya uygun TÖRÜİÇİ Töreye uygun TÖRÜLÜG Töreye bağlılık, Töre bilgisi, Töre uygulaması TÖRÜM 1- Türeyiş, yaratılış 2- Töreye bağlılık TÖRÜMÇÜ Töreye bağlı, soyuna bağlı TÖRÜN 1- Soylu, soyluluk 2- Tören, merasim, ihtiram TÖRÜTGEN Yaratıcı, yaratan, halik TÖŞTÜK Düş, rüya TÖZ Kök, dip, temel, cevher, öz TÖZLÜK Öz, esas, asıl, kök, köklü, özlü TÖZÜN Soylu, temeli sağlam, köklü TUNAY Evlatlık kız çocuğu TUDUN Tutun 1- Tutunma, bağlılık, sadakat 2- Destek, güvence, tutunulacak nesne Hazar kağanlığı döneminde kullanılan “ vali “ unvanlarından TUGAN Doğan TUGANA Özel ok İçi oyulmuş, içinde evrak gizlenen ok TUGAN 1- Küçük ırmak, çay, akarsu 2- Togay TUĞ Sancağın tepesine takılan at kuyruğu, kıldan yapılan flama, Uğur ve Kut işareti olarak kullanılır olmasına karşın, bundan daha çok savaş isteği, başkaldırı ve isyan sembolü olarak kullanılmıştır. 2- Tıkaç,kapak, bent, set TUĞANÇI Doğancı, doğan terbiyecisi, doğan eğitmeni, doğan yetiştiricisi TUĞCU 1- Tuğ taşıyan kişi, alemdar 2- İsyancı, isyankar TUĞÇE Küçük tuğ, tuğcuk TUĞLU Tuğ sahibi, kutlu, uğurlu TUĞLUK Tuğlu, tuğu olan, tuğ taşıyan TUĞMA 1- Doğmuş, ortaya çıkan, boy gösteren 2- Tuğ kaldıran, isyankar TUĞRUL 1- Doğan kuşu, bir doğan türü 2- doğru, doğrulmuş, dik- ayakta 3- Türk mitolojisinde, adı geçen, yarı insan, yarı kuş. TUĞSAVUL birl. Tu/Savul Eski dönemlerde, ordu içinde tuğ taşıyan ve onu koruyup, önde tutmakla görevi olan kişilere verilen ad. TULA 1- Tolu, dolu, olgun 2- Ayna TULAN Dolu, olgun, kamil TULAY 1- Talay, taluy, okyanus, deniz 2- Ayna 3- Dolu, dolgun, olgun TULGA Tolga, miğfer TULGAR 1- Azim, kararlılık, inanç, güvenç 2- Gösteriş, heybet, heybetlilik TULGAY Tuga, Tolga, miğfer TULİ 1- Dolu, olgun, kamil 2- Ayna TULKİ Tilki TULTAG Sakin, kendinden emin TULU 1- Dolu, ergin, olgun 2- Ayna TULUK 1- Dolu, olgun, bilge 2- yayık, çömlek TULUN 1- Tolun, dolu 2- Çene kemiği TUMA Yeğen, kuzen TUMAÇI Erkek kuzen, Amca, hala, dayı, teyze çocuğu TUMAÇIM Kız kuzen TUMAĞAN 1- Nilüfer çiçeği 2- Duman, sis TUMAN Duman, sis TUMAY Sessiz, sakin, kendi halinde TUMGAN Tuman, sis TUMRUL Dumrul, Demir ucu TUNA Tona Varlıklı, zengin, gösterişli, ihtişamlı TUNÇ Bronz, Bakır, kalay karışımı TUNG Nüfus sahibi, kudretli, muktedir TUNGA 1- Kaplan, Asya kaplanı 2- Kudret, ihtişam, fevkaladelik TUNGUÇ Çocuk, evlat, evlatlık TUNGUT Evlatlık TUNUÇ Tunç TUR 1- Durmak, yaşam, canlılık 2- İrade, istek, yargı TURA 1- Dura, durak, ev, mekan 2- Deriden örülen kamçı 3- Sibirya bölgesinin eski adı TURAK 1- Durulan yer, yaşanılan yer, mekan 2- Yaşam, ömür TURAL Durma, yaşama, ömür TURAM Olgunluk, kemal TURAMUN 1- Evcil, evcimen 2- Onurlu, onuruna düşkün TURAN Duran, yaşayan, ömür, ömürlü, yaşama direnci Çocukları sık ölen ailelerin, uzun ömür ve kalıcılık dileklerini içeren adlardan. TURÇAK Filiz, fidan TURÇİK 1- Durucu, kalıcı, uzun ömürlü 2- Fidan TURDU Durdu, sağ, salim, yaşar, yaşayan, kalıcı, ömürlü TURGAK Bekçi, muhafız, koruyucu TURGAN Duran, ömürlü TURGAY 1- Tarla kuşu, serçe 2- Türk/Ay TURGUT Turagut 1- Ömürlü, durucu, uzun yaşamlı 2- Belde, mekan mesken, yaşanılan yer TURKAK Nöbetçi, bekçi TURKU Ateşli, heyecanlı TURKUAZRengi mavi ile Türk mavisi özdeş olmuş bir süs taşı TURMUŞ Ömür, yaşam, uzun ömürlülük çocukları sık ölen ailelerin kullandıkları adlardan TURNA Leylek türü, iri ve geniş kanatlı bir kuş TURSUN Dursun, Durdu, duran, durmuş vb. yaşam, ömür, uzun ömür TURŞAK Filiz, sürgün TURU 1- Duru, saf, arık 2- Duran, yaşayan, ömürlü 3- Durgun,sakin TURUM 1- Yaşam, ömür 2- Sükunet, durgunluk TURUMTAY 1- Turum/Tay 2- Doğan türü, avcı bir kuş TURUŞKAN Dayanıklı, metanetli, dirençli, uzun ömürlü TURUT 1- Yer, yurt, durulan, yaşanılan yer 2- Ömür, yaşam TUSİT Göğün ötesi Şamanist gelenekte, ulu ruhların gittiği yer. Göğün katlarından TUSKAN Akraba, yakın, hısım TUŞGÜL İşaret, iz, nişan TUT 1- Yakalayış, kavrayış, saklayış 2- Vuruşma, vuruş, yenme, ezme, koparma 3- Ordu, ordugah 4- Kılıç ve benzeri silahların üzerindeki kir, pas TUTA Bahşiş, armağan TUTAÇ Komşu, yakın, dost TUTAÇI Komşu, yakın TUTAK 1- Silah kabzası 2- Saldırı, hücum, taarruz 3- Evlatlık TUTAM Demet, buket, deste TUTAN Elinde bulunduran, yönetimi altında bulunduran TUTAR Tutucu, hükmedici TUTAŞ 1- Küçük hanım, evin en küçük kızı 2- Bekar, bakire kız 3- Komşu TUTGAK 1- İnilti, inleyiş, hüzün 2- Geceleri keşfe çıkan savaş birliği TUTGAN Tutucu, fanatik TUTGUÇ kahvaltı, kuşluk vakti yenen yemek TUTGUN Tutsak, esir, hapis,tutulu, tutulmuş, bağlanmış TUTKU Kapama, ele geçirme, bağlama, bağlanma TUTGUK Esir, hapis, tutsak TUTNAK Destek, arka TUTNUK Tutunulacak nesne, dayak, arka,destek TUTSU 1- Vasiyet, öğüt, nasihat 2- Bağımlılık TUTSUK Öğüt, nasihat, vasiyet TUTU Esir, tutsak, rehine 2- Çekici, cazip, güzel 3- Tutuş, savaş, dövüş 4- Ağırbaşlı,utangaç 5- Yiğit, batur, dövüşçü 6- Bakan, nazır, vali TUTUG Vali, askeri vali Göktürkler döneminde kullanılan askeri unvanlardan TUTUK 1- Dövüş, savaş, savaşçı 2- Devlet görevlisi, devlete bağlı 3- Evlatlık 4- Büyü, sihir 5-Tutsak, esir, tutulmuş, rehin TUTUN Tutunulacak nesne, destek, arka, güvence TUTUNÇ 1- Evlat, oğul, uşak 2- Tutunulacak nesne, güvence TUTUNGU Öğüt, nasihat, vasiyet TUTURGAN Öğüt, nasihat, vasiyet TUTURGU Öğüt, nasihat, akılda tutulan TUTUŞ 1- Dövüş, savaş 2- Zapt etmek, egemenlik kurmak 3- bağlılık, sadakat 4- Orduyu ve devleti düzene sokmak TUTUŞUK Demet, çiçek demeti,buket Çengiz Kaan’ın Uygur kökenli danışmanı, oğullarının eğitmen ve atabeyi bu ulu kişi, imparatorluğun resmi dilinin “Türkçe” oluşunda ve Türk kültürünün egemen kılınmasında, önemli etken olmuştur. TUYAK 1- Dayak, destek, değnek 2- Duyan, işiten, işitici, dikkatli, uyanık TUYAN Duyan, işiten TUYGU Duygu, his duyumu TUYGUN Doğan türü bir avcı kuş TUYUK Dayak, destek, arka TUYUN Saygın, muteber TUZGU Yemek, yoldan geçenlere verilen yemek TUZAK Sevgili,sevgili için söylenen söz TUZAĞI Sevgili, aşık, maşuka TUZGUN Armağan, sunu, bahşiş TÜBE 1- Tepe, yüksek yer 2- Siper, sütre TÜBEK Tübe, tepe TÜGÜN 1- Düğün, bağlılık 2- bahşiş, hediye TÜGÜZ Düz, tam, eksiksiz, mükemmel TÜKEL 1- Tüy, saç, kıl 2- Dik, dikili Türk mitolojisinde, ağaçtan doğduğuna inanılan kişi TÜKÜN 1- Düğün, dernek, toplantı 2- Bahşiş, armağan TÜLEK 1- Zeki, kurnaz, fettan 2- Tüylü, kıllı TÜLGÜ Alaca, renkli bir karga türü TÜLİN 1- Ayna 2- Ayın çevresindeki ışık halesi TÜLÜ 1- Rica, yakarış 2- Düş, rüya TÜLÜŞ Ücret, değer, emeğin karşılığı alınan karşılık TÜMEN 1- Duman, duman, sis 2- On bin sayısının askeri terminolojideki kullanılışı TÜN Gece TÜNBAY birl. Tün/Bay Kazak ve Kırgızlarda, yatak, şilte TÜNEK Gece kalınan yer TÜNG 1- Gece, gece karanlığı 2- Olağanüstülük, fevkaladelik TÜNKÜR Peri, melek TÜR Soy, kök, orjin, çeşit, kan, damar, doğuş, yaratılış, oluş TÜRE 1- Töre 2- Tigin, prens, şehzade TÜREL Türeli, töreye bağlı, töresel, hukuk, hukuki, hukuka uygun TÜRELİ Türe sahibi, töreye bağlı, hukuka bağlı TÜREMEN Töreye bağlı, töreye göre yaşayan TÜRENER Töreye bağlı, töre sahibi TÜRETGEN Yaratıcı, mucit, üretken TÜRK Bu kutlu ad, birçok anlamları içinde barındırır. Türeyiş, doğuş, güç, erk, soy, döl, çoğalma, düzen vb. Birçok dilbilimci, değişik anlatımlar yapıyormuş gibi görünseler de aslında tek bir şey vardır ortada. O da Töreli, Töreye bağlı, Töreye göre olmuş, Töre ile özdeş, iyilik, güzellik, doğruluk ve düzenlilik içinde yaşayan, bunun için gerektiğinde, mayasından gelen güç ve erkini kullanan kişi ya da kişiler topluluğu, anlamlarını net bir biçimde içinde barındırıyor olması. TÜRK BİLGE KAĞAN Orhun anıtlarında, Bilge kağan kendini böyle tanıtır. TÜRKÜ Türk dilinde söylenen, melodi TÜRÜ Dürülmüş, derli, toplu, düzenli TÜRÜNG Aktif, faal, çalışkan TÜŞ Düş, rüya TÜŞTEMİZ birl. Tüş/Temiz TÜTSÜ Güzel kokulu ot yakarak ortaya çıkarılan koku TÜTSÜK 1- Tütsü, tüten koku 2- Öfkeli, kinci, öç alıcı TÜTÜK 1- Güzel ve etkileyici koku, duman, tütme kokusu 2- Düdük, savaşlarda ve savaş talimlerinde komut vermek için kullanılan düdük TÜZ Düz, düzen, kök, esas, kural, bütünlük, doğruluk, uyum, uyumluluk TÜZE 1- Düz, doğru, düzen, kural, uyum, ahenk 2- İdare, yönetim 3- Ulus, topluluk, halk 4- Uyum, uyumluluk, barış, uzlaşı 5- Kusursuzluk TÜZBAYKÜÇ birl. Tüz/Bay/Güç Bütün, hepsi, hepsini içine alan TÜZEN Düzen, uyum, kurallar bütünü TÜZLİ Uyumlu, uygun, düzenli, idareci TÜZLÜG uyum, ahenk, geçim TÜZÜK Düzük 1- Düzen, düzülü, sıralı, düzenleme, düzenlenmiş, düzenli, 2- Özel durumlara göre biçimlenmiş kurallar bütünü TÜZÜL 1- Düzülü, sıralı, muntazam, disiplinli, hiyerarşik 2- Anlaşmış,anlaşmalı TÜZÜM Düzgünlük, sıra, dizgi TÜZÜN 1- Düzen, kural, teamül, gidişat 2- Öz, kök, soy, soylu, seçkin, egemen 3- Uysal, yumuşak huylu ve davranışlı UBUTAr, edep, tevazu, alçak gönüllülük UC Uç, sınır UCAS İddia, bahis UCUD Yeryüzü, dünya UCUN Uçta, sınırda, kenarda, uçbeyi UÇ 1- Son, bitim, sınır, kıyı 2- Aşırılık, ekstrem 3- Herhangi bir nesnenin sivri kısmı 4- Ordu kanadı, kol, cenah UÇA 1- Koruma, himaye, arka 2- Uç, sınır, limit 3- Kendini aşmış, yüksek, ulu UÇAR 1- Haber, havadis 2- Kanıt, delil 3- Göğe yakın, Tanrıya yakın, dindar 4- Uçarı, vurdumduymaz UÇBEY birl. Uç/Bey Sınır karakollarında görev yapan askeri birlik komutanı UÇGUN 1- Kam, baksı, kendinden geçmiş, transa girmiş 2- Kıvılcım UÇKAN Uçan, uçucu UÇKARA birl. Uç/Kara ..Sırtı renkli, kanatları kara bir kuş türü UÇKUN Uçuk, kendinden geçmiş, ateşli, heyecanlı UÇMAĞ Uçmak Cennet UÇSIZ Sınırsız, geniş, büyük, alabildiğine.. UÇUK Uçmuş, kendinden geçen, mest olan kam, baksı UÇUMAK Uçmak, cennet UÇUR Devir, dönem UÇURAN Kam UÇURUM Son, uzak, uzak nokta, uçulan, uzaklaşılan, yüksek ve derin dağ yamacı, yar UÇUZ birl. Uç/Uz 1- Alçak gönüllü 2- Basit, kolay UD Ut 1- Arka, geri, ardından gitme, takip 2- karşılaşma, çatışma, yenme, utku 3- Uyuma, uyku UDAR 1- Takipçi, peşini bırakmayan, kovalayan 2- Yener, galip gelir UDU Uyku UDUK Uyanık, diri UDUM Art arka, arkası sıra UDUN 1- Hüner, beceri 2- Sönmüş, sönük UDUZ 1- Mürşit, yol gösteren, ardından gidilen 2- Yollayan, sevk eden UGAN Kaadir, yaratan ve hükmeden, Ali, yüksek, kudretli Çok eski dönemlerden beri, Tanrı ve Tanrı sıfatı olarak kullanılan bu sözcük, Türklerin ilk Müslüman oldukları dönemlerde de, bir süre Tanrı adı olarak kullanılmıştır. UGIN Fikir, düşünce UGIŞ Zeka, üretkenlik UGUZ Kutlu, mübarek UĞRAK 1- başvurulan kişi, bilge ve deneyimli kişi 2- Savaşa giderken, Askerlerin, aile ya da eşyalarını topluca bıraktıkları yer 3- Uğranılan yer UĞRAŞ 1- Düşünce, tasarı, iş, çaba, meslek 2- Mücadele, savaşım, savaş, Karşılaşma, karşı karşıya gelme UĞRAŞI Meslek, iş, çaba, savaşım, geçim UĞRUK Savaşa giderken, askerlerin eşyalarını bıraktıkları yer UĞRUN Yan bakış, gizlice bakış UĞUR 1- Baht, talih, iyilik, güzellik, kut, bolluk, bereket 2- Süre, zaman UĞURAL Uğurlu, kutlu, bahtı açık UĞURÇAL birl. Uğur/Çal Sürmek, değdirmek UĞUŞ Akraba, hısım, kan bağıyla birbirine bağlı kişilerden her biri UKUŞ Zeka, akıl, yetenek UL 1- Temel, esas, kök, oluş, oluşum, doğuş 2- İşaret, nişan, iz ULA Temel, esas, esaslı ULAÇ 1- Ulaştıran, bağlayan, bağlayıcı 2- İsabet 3- Tim, takım, müfreze ULAÇLI Ulaştıran, ulak ULAĞ 1- Soy, nesil 2- Maiyet, bütünlük 3- ulak, haberci 4- Bağ, zincir ULAK 1- Ulaştırıcı, ulaştıran, haberci, bağlantı sahibi ULAKÇI Haberci, ulaştırıcı, bağlayıcı, bağlantı ULAM 1- Eklenmiş, katılmış, tim, müfreze 2- Dizi, dizili, bağlı, dizgi 3- yetenek, yetenekli 4- Ululama, selamlama, temenna ULAN 1- Bağlayan, bağlayıcı, birleştirici, etkileyici 2- Ulu, ululanmış, saygıdeğer, söz dinleten 3- Taze, tazelik, gençlik, genç, cıvan ULANBATUR birl. Ulan/Batur Ünlü ve ulu kahraman ULANDI Ululandı, kutsandı, kutlu ULANMIŞ Ulu, kutsal, mübarek, saygıdeğer ULAR 1- Bağlayan, birleştiren, birleştirici 2- Erkek keklik ULAŞ 1- Ululuk, ululaşma, yücelik 2- Oluş, temel, kök, soy, soyluluk 3- yetişme, kavuşma Ulaşılacak olan, bağlanılacak olan, ülkü, ideal 4- uluyuş, kurt gibi uluma 5- Savaş uranı, savaş narası 6- Kent, kent arazisi 7- İsabet ULAŞLU 1- Amaçlı, idealist, ne istediğini bilen 2- Ulaşıcı, bağlayıcı, birleştirici 3- Kentli, zengin, varlıklı ULAT Bağlayıcı, birleştirici ULCA 1- Ezeli, eskiden beri var olan 2- Pay, ganimet, savaş ganimeti ULCAŞ 1- Tazim, ululama, büyükleme 2- Bölüşüm, paylaşım, ganimet ULDIZ Yıldız ULIÇ Yavru, yaren, sevilen ve korunan ULIÇIM Yavru, yavrucak ULIG Uluma, yakınma, sızlanma ULIŞ Uluyuş, kurt gibi ulayış ULU Ulug, Uluğ Yüce, yüksek, mübarek ULUCA 1- Ululuğa yakın, saygıdeğer, hürmetli 2- Üst düzey yönetici, erk sahibi ULUÇ 1- Temel, esas, oluş, ulaş 2- Bağ, bağlantı, ilişki 3- Uluyuş, uluma ULUĞAYGUÇİ birl. Ulu/Ayguçi Göktürkler ve özellikle Uygurlar döneminde başbakan sadrazam, baş vezir unvanı olarak kullanılmıştır. ULUĞNOYAN birl. Ulu/Noyan Çengiz Kagan döneminde “Başkomutanlık” sıfatı olarak kullanılan bir unvan ULUKOYUN birl. Ulu/Koyun Yakut destanlarında adı geçen “Ateş Tanrısı” ULULA Yücelt, yükselt, mübarek kıl ULUM Debdebe, şaşa, gösteriş ULUN Ulan, İlun Ulu, ululanmış ULUNYEGE birl. Ulun/Yeke Sözü dinlenen, saygı duyulan, bilgi ve deneyimine başvurulan hanım ULURAK Ulu, kebir, en büyük ULUS 1- Ul Temel, kök, esas dan...Ul/Uz 2- Ülüş, bölüm, kesim, topluluk...dan boy, halk, millet,budun Uygurlarda ULUŞ Pay, bölüm ULUTOYUN birl. Ulu/Toyun Yakut destanlarında, kişiler arasındaki ilişkileri düzenleyen Tanrı UMAK Irk, soy, kemik UMAN Umutlu, bekleyen UMANÇ 1- Umutluluk 2- İntizar UMAR Umutlu UMAY Koruyucu, şefkatli, iyiliksever Eski dönem, Tanrıçalarından Halen, Altay ve tüm Kuzey Türkleri arasında çocukları sevip, koruduğuna inanılır UMDI Arzu, beklenti UMDU Ümit, ümitli UMUCA Umutlu bekleyiş UMUÇ Rica, yakarış, beklenti UMUG 1- Ümit, destek, dayanak 2- Sığınma, iltica UMUNÇ Rica, beklenti UMUR Umar, ümitli UMUŞ Beklenti UMUT Umuş, ümit, beklenti UNAT Doğru, yerinde, uygun, olgun, yeterli UNGAN Ungan 1- Bağlı, bağımlı 2- Bahtiyar, doğru yolda olan UR 1- Uğur, baht, mutluluk 2- Vur, vurmak, darbe URAGUT Dişi, üretken, tohum, tohumluk URAK Orak, doğrayıcı, biçici URAN 1- Savaş narası, nara 2- Vuran, vurma eyleminde bulunan, döven 3- parola URAS 1-Kut, baht, mutluluk 2- Ateş bakışlı URAZ Uras, kut, baht URAZLI Mutlu, bahtiyar URKU Uğur, baht, talih URPAK Urpağ 1- Evlat, uşak 2- Kibar, nazik URUK 1- Boy, ok, ulus 2- Vuruk, vurgun URUL 1- Tür, cins 2- Örs URULU Cins, soylu URUM 1- Şeref, onur, haysiyet 2- Meleke, beceri, yatkınlık URUMDAY Panzehir ve tedavi için kullanılan bir taş URUN 1- Orun, şeref, itibar 2- Miktar, adet URUNÇA 1- Şerefli, onurlu 2- Emanet, rehin URUNGU 1- Şeref, onur, haysiyet, onurlu davranış 2- Eğitim ve talim kılıcı URUS 1- Orus, uras, uraz 2- Uruş, kırış, savaş URUŞ Vuruş, döğüş, kırış, savaş URUŞKAN Savaşçı, cengaver URUT 1- Aşama, merhale 2- Amaç, maksat, hedef URUZ 1- Uraz, uras 2-Vuruş, dövüş US Öz, töz, yeti, anlayış gücü, akıl, zeka, uzluk USAN Uslu, akıllı, usta, uzman USBOL birl. Us/Bol ..Dahi, üstün zekalı USLU Akıllı, uzman, üstad USLUM Becerikli, mahir USLUY Deneyimli, tecrübeli USUK Uslu, akıllı, zeki USUN 1- Uzun, uzman, derin, engin, deneyimli 2- Gerçek, sahih UŞAK Çocuk, genç, taze, ufaklık UTA 1- Tedavi, onarım, tamir, iyileştirme 2- Zafer, galibiyet UTACI Doktor, eczacı, iyileştirici UTAMAN 1- Utkan, galip, muzaffer 2- Eczacı, doktor 3- Edepli, mahçup, sıkılgan UTAN 1- Galip, muzaffer 2- Utanma, ar, mahçubiyet UTANGAN Utangaç, mahçup, kendi kendini sıkan UTAR 1- Yener, utkan, galip 2- İyileştirici 3- Kovalayan, takip eden UTAŞ. 1- Yardım, imdat 2- Galibiyet, zafer, utku 3- Takip, kovalamaca UTGUÇU Galip, muzaffer UTKU Zafer, galibiyet, yenme, üstün gelme, güçlüklerden sonra ulaşılan mutlu son UTLU 1- Galip, muzaffer 2- Sıkılgan, mahçup UTUGLU Galip, muzaffer UTUŞ Yenme, galibiyet, zafer UVUT Utanma duygusu, edep, ar UYAN 1- Dikkat, itina, dikkatlilik, tedbir 2- İman, inanç UYANIK Dikkatli, tedbirli UYAR Uyumlu, uygun UYAV Uyanık, fatin, ferasetli UYDAÇI Mürşid, yol gösteren, öğretmen UYGAN 1- Uyumlu, geçimli, uysal 2- Bağlı, tabi, muti UYGAR Uygur çağdaş, uyumlu, uygun, uyarlı, medeni UYGU Ahenk, uyum UYGUL Uyumlu UYGUN 1- Yakışıklı, güzel, elverişli 2- Geçimli, dirlikçi, imtizaçlı UYGUR uygar Türk boyları içinde, bu günkü anlamda bir kentleşmeye ilk başlayan Türk boyu. Kağıdı, akapunkturu, matbaayı, tekstil sanayiini ve daha birçok buluşu gerçekleştiren Türk boyu UYGUT Uyumlu, ahenkli, uygar UYGUTALP birl. Uygut/Alp UYLAŞ 1- Uyum, geçim, dirlik, düzen 2- Fikir, düşünce, tefekkür UYLAŞI Uyum, geçim, barış UYSAL uyumlu, efendi,yumuşak başlı, halim, selim UYTUN Kutlu, mübarek UYUM Uygunluk, denklik, ahenk, armoni UZ Us, öz, erk, yetme, beceri, başarı, açılma, uzama, genişleme, açılım, yayılım UZA 1- uzay, genişlik, uzunluk, yaygınlık 2- Eski, eskiye dayalı, kadim, mazi 3- Geçiş, geçit UZAK. 1- Uzman, usta, sanatkar 2- Güçlü, egemen, başarılı UZAM Uzmanlaşmış, ustalaşmış, usta UZAN Uzman, usta, akıllı, bilgili, sanatçı, pir UZAY Feza, gök boşluğu, uzamış, genişlemiş, geniş UZDU Ezeli, çok eski, kadim UZEL birl. Uz/El Usta, maharetli, becerikli, sanat erbabı UZELLİ Usta, maharetli, elinden iş gelen UZLUK İhtisas, uzmanlık UZMA Kalifiye, uzman, pir UZMAN Usta, pir, otorite UZUG Uyanık, dikkatli, müteyakkız UZUN Usun 1- Uzman, pir, becerikli, iş bitirici 2- yaygın, geniş 3- kalıcı, daimi VARBar Oluş, ortaya çıkış, doğuş VARAK Menzil, varılacak yer VARAN 1- Varlıklı, zengin 2- Sonuca ulaşan, eren VARGI 1- Varılan yer, sonuç 2- mal, mülk VARIM 1- Servet, mal, mülk 2- Evlilik çağına gelmiş kız VARIMLU Evlilik çağına girmiş kız VARIŞ Menzil, varılacak yer VARIŞLI Menzil VARLIG Varlık 1- Mevcudiyet, var olma hali 2- Varlık, servet, zenginlik, bütünlük 3- Evren, kainat VAROL birl. Var/Ol Uzun ömür dileği VERDİ Cömert, eli açık, bağışlayıcı, ihsanda bulunan VERGİ Bergi, birgü 1- Huy, tabiat, yaratılış, aitlik, özellik 2- Haraç, nüsum, verilen, ödenen nesne VERİM Veriş, verme, bolluk, bereket VURGUN 1- Vurulmuş, aşık 2- Baskın, ırgalama, yağmalama VURUŞ Savaş, döğüş, kırış YABAYapa, yapu 1- Yapı, oluşum 2- Alet, edevat YABAGU Yabgu, genel vali YABALAK Yablak Dayanıklı, metin, mütehammil YABAN 1- Yabancı, yabani, vahşi 2- Yapan, yapıcı YABAY Yapay, yapan, yapıcı, yapılmış YABGU 1- Üst düzey yönetici, genel vali 2- Merkeze bağlı, özerk, bölge yöneticisi Göktürkler döneminde kullanılan unvanlardan YABIR 1- Yapıcı, pozitif kişilikli, aktif, çalışkan 2- Güreşçi, dövüşçü YABIT Yapı, yapıt, eser, mamulat YAD Yabancı, el, değişik, farklı YADA 1- Yabancı, yabancılık 2- Büyü, sihir, büyü yapmada kullanılan bir taş YADAÇI 1-Yaya, piyade 2-yada taşını kullanan YADEL birl. Yad/Er Gurbet, yabancı memleket YADU Yadçı, yad edici YAGLA Talan, yağma YAĞADUR Yağış, yağmur, bolluk, bereket YAĞAN Yagan, yakan 1- Ucu ateşli ok 2- Yağmur 3- Gökten inen nur 4- Yakın, yar, canan YAĞDIKAR birl. Yağdı/Kar kar yağarken doğan YAĞDIBASAN birl. Yağdı/Basan Düşmana baskın yapan, düşmanı yok eden YAĞISAVAN birl. Yağı/Savan Düşmanı püskürten, düşmanı kovan, kovalayan YAĞISIYAN birl. Yağı/Sıyan defeden,kovan YAĞIŞ Yakız- Yavuz Kara, yanarak kararmış, karaya çalan mec. Cesur, gözü pek, şiddetli, yaman,yiğit YAĞMA Ganimet, ganimet paylaşımı, bolluk YAĞMUR Yağmur yağışı YAĞMURCA 1- Sessiz ve kısa süren yağmur 2- Bir geyik türü YAĞRIK Yakarış, dilek, niyaz YAĞRIKÇI 1- Yakarıcı, duacı 2- Faydalı, yararlı, işe yarayan YAĞUK Yavuk Sevilen, yakınlık duyulan, gönül yakınlığı YAKA 1- Sınır, sınır bölgesi 2- Kıyı, sahil YAKACIK Dağ eteği YAKAK Ucu ateşli ok YAKAN 1- Yakıcı, yok edici 2- yağan YAKARCA Yakan, sıcaklığı artıran YAKARI Dua, temenni, yakarış, dilek YAKI 1- İlaç, em 2- Yakıcı, yakan YAKIT Yakılan, enerji, ısı kaynağı YAKŞI Yakışıklı, güzel, çekici, yakıcı, uygun, yakışan, doğru, iyi YAKŞILIK İyilik, güzellik, uygunluk YAKTU Işık, meşale, aydınlık YAKURA Yakın, yakınlık duygusu YAKUŞUK Yakışıklı, güzel, uygun, uyumlu YAKUT Yakıt, enerji, yakılan YAKUZ Yağız YALABIR Parlak, parıldayan YALABUK Parlak, parlayan, ışık saçan YALAP Parlak, ışıltı, ışık saçan Eski dönem, Tanrı ad ve sıfatlarından YALAV Alev, yalaz YALAVAÇ Yalvaç YALAZ 1- Yalın, çıplak, aleni 2- Yalın, parlak, ışıklı, alev YALÇIN Dik, sarp, yukarıda, ulaşılmaz YALDIR 1- Parlak, parlayan 2- Yıldır, yıldıran,caydırıcı, ürkütücü YALDIRAN 1- Yıldırıcı, caydırıcı, ürkütücü 2- Parlak, parlaklık veren YALDIRIM Yıldırım YALDIZ Yıldız, ışık saçan parlaklık, parlayan, ışıyan YALDRUK Yaldırık Parlak, parlatılmış YALGIN Serap, yanıltıcı, görüntü YALIM 1- Ateş, kıvılcım 2- Kılıcın keskin tarafı, ince ağzı 3- Yüksek kayalık YALIN 1- Alev, parlaklık 2- Çıplak, net, açıkta olan, açık 3- Kınsız, kılıfsız kılıç 4- Tek başına, yalnız, korumasız YALINCA Yalnız, tek başına YALINÇAK Fakir, çıplak, garip, korumasız, sahipsiz YALMA Yağmurluk, pelerin YALMAN 1- Kılıcın keskin ağzı, kılıcın uç kısmı 2- Eğimli, dik tepe YALTUK Yalınlık, yalın olma hali YALUNMUŞ Yalın, çıplak, saf, arınmış YALUY Büyü, tılsım, sihir YALVAÇ Elçi, resul, nebi, peygamber YAM 1- Ulak atı 2- At gibi, ata benzeyen 3- Çöl, kıymık YAMAÇ 1- Bayır, dik yokuş, dağ ya da tepenin herhangi bir yanı 2- karşı, karşısı, öteki taraf YAMAN 1- Müthiş, dehşetli, etki ve beceri bakımından olağanüstü 2- kötü, fena, üzücü YAMÇI 1- Ulak, postacı 2- Ulak atı, postacı atı 3- Yağmurluk 4- Kalın, kolsuz yelek, kuzu derisiyle kaplı giysi YAMI 1- Ulak atı 2- Çöp, kıymık 3- İtibar, nüfuz YAMTAR 1- Yaman, güçlü, kuvvetli 2- Yağmurluk 3- Obur, iştahlı YAMUN Denetleyici, murakıp, müfettiş YANAÇI Yanaç Canip, candan YANAĞ Yanak Yanak, kısım, yan YANAR 1- Işıltı, ışık 2- Ateşli, sıcak kanlı, heyecanlı YANAŞIK 1- Ev kızı 2- Evlatlık alınmış, kız çocuğu YANBAŞ Sadık, bağlı, yakın, yanında,yanı başında, vefakar YANÇ Yanıç Hilal, yarım ay biçiminde YANÇI At zırhı YANÇUK Yancık At zırhı, at örtüsü YANDAŞ Yanında duran, destekleyen, taraftar YANDIK Heybetli, gösterişli, azametli YANDU İnançlı, inanmış, imanlı YANGAK 1- Yanak 2- yanık, sevdalı YANGAL Isı, hararet, ateş, ateşlilik YANGIR Hazin söz, dokunaklı söz, hazin konuşma YANI Cilve, işve, can yakıcılık YANIK Sevdalı, aşık, istekli YANIT 1- Ödül, mükafat 2- Karışık YANK Yang Metod, tarz, usul YANKU Yankı Aksi seda, eko YANKUÇİ Mübaşir, mahkeme memuru YANTIR Şehla, şehla gözlü YANTUK Gösterişli, azametli YANTUT Bedel, tazminat YANUÇ İnce, zayıf, narin YANUK 1- Esmer tenli, kara 2- Tutkun, aşık, sevdalı YANULMAS Yanılmaz, deneyimli ve bilgili otorite YANUT 1- Yanıt, karşılık 2- Ödül, mükafat YAPA 1- Yaba, yapma, çaba, enerji 2- Bütün, hep, bütünlük 3- Vefa YAPAGI Yapağı YAPAN 1- Yapıcı 2- Yaban, vahşi YAPAR Yapıcı, üretken, olumlu YAPARLI Olumlu, yapıcı YAPI Mamul, yapılmış YAPINÇ Yapınçak Yapılmış, mamul, üretilmiş YAPRAK Yapurgak Ağaç ve çiçek yaprağı YAPSIK Memnuniyet, neşe, meftunluk YAPŞIN Yapıcı, olumlu, becerikli YAPURGAK Yaprak YAR Yarı 1- Uçurum, dik bayır 2- Tanzim, tertip, organizasyon YARAGU Yarar, fayda, faydalı, yararlı YARAĞ Yara, yarag 1- yarar, fayda, faydalı, yararlı 2- Silah, zırh, kalkan YARAŞUK Uyumlu, ahenkli, barışsever YARAŞUR Uygun, münasip, layık YARATGAN Yaratan, yaratıcı YARATU Yaratma, tertipleme, düzenleme YARATUN Yaratıcı, tertipli, düzenli, örgütlü YARATUR Yaptırır, yaptırımcı, buyurucu, örgütleyici YARAY Usta, ehil, beceri sahibi YARAYLI uygun, münasip, yararlı YARÇI Ortak, şerik, hissedar YARDAK Yardımcı, asistan, muavin, refik YARGAN 1- yararlı, faydalı, güvenilir, yakın 2- Koruyucu, muhafazakar 3- Mahkeme, yüksek mahkeme YARGI Hukuk, hüküm, mahkeme, adalet YARGICI yarguçu, yagıçı, yargıç Yargıç hakim, yargı mercii YARGIÇ Yargıcı, hakim YARGIÇU Yargıç YARGIN yarkın 1- Gün ışığı 2- Şimşek, çakın 3- Canan, arkadaş, dost 4- Güler yüzlü YARGUÇİ yargıcı, yargıç, hakim YARIM 1- Yapıcı, yaparlı 2- yarış, müsabaka 3- Bölüm, bölünmüş YARIP Yarı, yarım, bölük, bölünmüş YARIŞ 1- Bölüş, bölüm 2- Müsabaka, karşılıklı, ileriye atılma YARIZ Yarıcı, seri, çabuk, hızlı YARLIG 1- Bağışlama, acıma 2- Ferman, buyruk YARLIGAÇ İnayet, yardım, bağış, merhamet YARLIGAMAS Acımasız, acımaz, bağışlamaz YARLIGAMIŞ Bağışlayıcı, merhametli, rahman YARLIGAN Rahman, bağışlayıcı YARLIGAR Bağışlayıcı YARLIGASUN Bağışlayıcı, rahman YARLIK 1- Esirgeme, bağışlama 2- Buyruk, ferman YARLUĞ İrade, istem, buyruk YARLUK Muhtaç, yoksul YARLUKA Bağış, lütuf, koruma YARMAKAN Yarmayan Armağan, hediye YARP yarıp Durgun, sabit YARPAN Yarban, yarıban Sabit, sakin, kendi halinde YARŞI Hissedar, ortak YARTIM 1- Kısım, bölük, fırka 2- yardım, inayet, destek YARUK 1- Işık, ziya, nur 2- Zırh, koruyucu YASA Yasağ, yasak Yasa, kanun, nizam, kural, kaide, yasak YASAÇU Yasacı 1- Parlamenter, Yasa yapan, yasa koyucu 2- Yasaya bağlı, yasal YASAĞ yasak, yasa YASAL 1- Disiplin, sıra, saf, ordunun yürüyüş düzeni 2- Yasalara uygun, nizami YASAN 1- Tertip, düzen, tasarı, plan 2- İşaret, alamet, karar YASAR Yasur yasaya uyan, yasayı uygulayan YASATAN Yasalara saygılı YASATUR birl. Yasa/Tur Yasaya bağlı, yasayı uygulayan YASAVUL Yasayı korumak ve uygulamakla görevli memur. Zabıta, polis YASGUÇ Nikap, gizlilik YASUN Yisun, İsun Doğa, tabiat YASUT yasıt Onur, şeref, haysiyet YASVUL Yasavul 1- Polis, bekçi 2- Mübaşir YAŞ Yaşam, ömür, dirilik, aydınlık, tazelik, ışımak, gelişim, yeşil, yeşillik, gençlik YAŞAGU Ömür, yaşam, canlılık YAŞAM Hayat, ömür, dirlik YAŞAR Ömür, yaşam, hayatta kalış. YAŞIL 1- Yeşil renk gençlik, zindelik 2- Yeşillik, çimenlik YAŞIN 1- Gizlilik, gizem 2- Şimşek, çakın YAŞIT 1- Genç, körpe, taze 2- Eş, denk, eşit YAŞLAK Giz, sır, esrar, gizli kalması gereken YAŞRU Giz, gizlilik, gizem YAŞUK 1- Işık, ışın, şua 2- Aşkın, aşık, aşmış YAŞURGAN Ketum, sıkı ağızlı, sır vermez YATAĞAN yatağan, yatakan 1- Kama türünde, iki tarafı da kesen bir bıçak 2- Tembel, miskin 3-Borcunu ödemeyen, üstüne yatan Uygurlarda YATI Yatık, meleke, beceri, el yatkınlığı YATKIN Yatık, yatan, uygun, uygunluk YATMAN Muti, efendi, uyumlu, itaatkar YATUK 1- Yatkın, becerili, meleke sahibi 2- Tembel, ağır kanlı YAVÇIN Yatçın Konuk, yatıya gelen konuk YAVGA Soy, sop, nesil YAVNIK Sevinç, neşe YAVRİ Zayıf, güçten düşmüş YAVRU Zayıf, bakıma muhtaç, ilgi ve bakım bekleyen YAVUK Yakın, yakında duran, yakınlık duyulan, sevgili YAVUZ Yağız Kara. Mec. Sert, şiddetli, dehşetli, gözü kara, yaman YAY 1- Yaz mevsimi 2- Silah, ok atmaya yarayan, gergin ip, gerginlik YAYAK yaya, piyade YAYGARU Bahar, ilkbahar, yaza doğru giden zaman YAYGIN Yayık, yayılmış YAYGIR Yaykır Uzay, sema, yıldızlar alemi YAYIK 1- Yaygın, geniş, genişlemiş 2- Tufan, deprem 3- Altay destanlarında adı geçen, Tanrı Bayülken’in oğullarından YAYIN Serap, feyezan YAYKIRU Sema, feza, uzay YAYLA Yaz yeri, yazlık. Bahar, yaz aylarını geçirmek için çıkılan, yüksek dağlık bölge YAYLAERİ birl. Yayla/Eri Yaylada yada yaylaya çıkarken doğan çocuklar için kullanılan adlardan YAYLAK Yayla, yazlık, sayfiye YAYLIM Yayılım, yayılma yeri, otlak, mera YAYMUT birl. Yay/Mut Yaz sevinci YAYUÇI Yayıcı, dağıtıcı, haber yollayan YAYUK 1- Yayvan, yayık, uçsuz bucaksız, geniş 2- Deprem, yer sarsıntısı YAZAL Takı, süs, ziynet, mücevher YAZDIÇ Anıt, kitabe YAZGAN Yazan, yazıcı, yazgıyı tayin eden Eski dönem Tanrı ad ve sıfatlarından YAZGI 1- Yazı, kader, mukadderat, alın yazısı 2- Tanrısal, ilahi YAZGULU Talihli, bahtı açık YAZIÇU Yazıcı, katip YAZIM Yazgı, mukadderat YAZIN 1- Yaz vakti, bahar vakti 2- Kader, alın yazısı YAZINÇ Kader, alın yazısı, yazgı YAZIR 1- Çok ülkeler gezmiş, görmüş 2- Çok ülke fethetmiş, fatih 3- yazar, yazıcı, katip YALIKSUZ Günahsız YEDEN 1- Yedeği olan, yedeğine alan, tedbirli 2- Yetkin, yeterli, usta YEĞ Yek, yeke 1- Yüksek, ala, eftal, iyi, daha iyi 2- Soylu, asil, seçkin, güzide, mümtaz YEĞEN 1- Yeğ, üstün tutulan, yeğin, yeğlenmiş 2- Kardeş çocuğu Babası ya da anası ölmüş, ya da uzakta olup da yakın akrabaları tarafından yetiştirilen çocuklar için kullanılan adlardan 3- Güveyi, damat YEĞİN 1- Üstün, faik 2- Bereketli 3- Çok güçlü, hızlı, şiddetli YEĞİNEK 1- Yığınak, küme 2- Üstün, faik, daha iyice YEĞNİ 1- hafif 2- Alçak gönüllü, mütevazı YEĞREK Yekrek Etfal, evla, iyi, üstün YEKREK Evla, iyi, üstün, daha iyi YEKSEK Tedbirli, ihtiyatkar YEKÜL Yeğül Yeğni, faik, üstün, muzaffer YEL Rüzgar, esi YELÇİ Yel gibi, hızlı YELEÇ Havadar, yel alan YELEGEN Hızlı, süratli, yel gibi YELEĞİN Yel alan yer, rüzgarlı yer YELEK 1- yel gibi, hızlı 2- Okun arkasına takılan tüy, denge tüyü 3- Kolsuz ve yakasız üst giyeceği YELEKİN Yeleğin Rüzgarlı, yel esen yer, yel alan yer YELEN 1- Arzu, istek, dilek 2- Fırtına YELES Yel esintisi, havadar, rüzgarlı YELESER birl. Yel/Eser Esintili, havadar, yel esen.. YELESEY birl. Yel/Esey Yel esintisi YELİM Hareket, eylem, devinim YELİN 1- Yel uğrağı, yel alan yer 2- Yel değişi, yel teması YELİS Havalı, havadar, rüzgarlı YELİZ birl. Yel/İz Havadar, rüzgarlı, havalı YELKİM Havadar, havası güzel yer YELKİN 1- Konuk 2- Hızlı, yol gibi YELME Öncü, yol gösteren, mihmandar YEN 1- Yenmek, alt etmek 2- Deri 3- Yeni, yenilik, orijinal YENCİLEK Hafif, yeğin, narin, ince YENDÜN Tercih, seçim, referans YENGİ 1- Yeni, orijinal 2- Zafer, utku YENİN Galip, muzaffer, utkan YENİŞ Galebe, galibiyet, utku YENTÜR Kalender YENÜL Mütevazı, alçak gönüllü YEPREM Aktif, faal, becerikli, çalışkan YERÇİ Başkan, yol gösteren, mürşit. YERÇİLİG İzci, takipçi YERGİN Mahzun, hüzünlü, bitkin, yere bakan, boynu bükük YERİNÜR Durağan, üşengeç, müşkülpesent YERÜNMES Hamarat, çalışkan, vurdumduymaz YESUGA Yesuge, yasagay Yasa, yasak, yasaya bağlı, yasadan yana YESUKEN Yasuga, yasag, yasa Yasa, yasak, yasalı, yasaya bağlı YEŞİL Yaşil 1- Tazelik, taze, körpe 2- Çimen, çimenlik YEŞİM Eski dönemlerde, Türklerce kutsanmış, değerli taş YET yeti, yete Kudret, kuvvet, güç, yeterlilik, yetenek, beceri, maharet YETEK Gaye, emel YETEN Yeterli, yetkin, usta YETER Yeterli, yetkin, uzman, usta YETGİN Yetkin Çok çocuklu ailelerin, doğan çocuklarının sonuncu olması dileği ile verilen adlardan YETİ 1- yetenek, kabiliyet 2- Yetkin, kamil, olgun, becerikli, mükemmel 2- Etki, etkileyici 3- Yitik, kayıp, harcanmış, zayi olmuş YETİŞGİN yetişkin Yetişmiş, olgun, kamil, mükemmel, yetenekli YETİZ Hazır, amade, yeterli, olgunluğa ermiş YETKİ Sorumluluk, maharet, iş bitirme gücü YETKİN 1- yetişkin, ehil, uzman, yeterli 2- Etkileyici, çekici, mükemmel YETMEN Olgun, gelişkin, uzman, yeterli, yetenekli YEYGÜ Armağan, bahşiş, ihsan YEYİN Galip, kavi, üstte olan YEYNİ Ehven, iyi YEYREK Makbul, kabul gören, beğeni toplayan YEYTEM Eski, kadim YIBAR 1- Koku, parfüm 2- Kokulu mum YIĞ Yığılı, toplu, birikim YIĞAÇ 1- Ağaç 2- Erkeklik organı 3-Yığıcı, toplayıcı YIĞAN Yıkan 1- Yığıcı 2- Yıkıcı YIĞIN Birikim, kitle, yığılı olma hali, yığılmış, istifli YIĞINAK Toplum, kitle YIĞINCA Genel, teamül, sosyal kural, toplumun benimseyip uyguladığı kurallar YIĞLINÇ Yığlınçı İffetli, edepli, namuslu YIĞNAK Yığın, yığınak, toplum, cemaat YIĞRIK Mahçup, utangaç YIKIN yığın Afet, yıkım , zarar YIKINÇ Yıkmış, yıkıcı YIKMIŞ Yıkıcı, devirici, güçlü YILDIKU Yıldız, yıldız kümesi YILDIR Yıldırıcı, ürkütücü, heybetli, dehşetli, şiddetli, gözü kara, korkusuz YILDIRAN Ürkütücü, korkutucu, heybetli, gösterişli YILDIRGAN Yıldıran, ürküten, korkutan, şaşalı, gösterişli YILDIRIM Yaldırım 1- Berk, yüksek voltajlı elektrik 2- Göz kamaştırıcı, ışık, aşırı parlaklık YILDIZ Yaldız, parlak ışık, parlayan, ışıyan YILDURU Berrak, net, temiz, billur YILGI Yılma, dehşet, ürküntü YILGIN Yılmış, ürkek, bezgin YILIĞ Yılgın, yılmış, yılık YILKI 1- At, at yavrusu 2- At sürüsü YILMA 1- Yılmaz, azimli, dayanıklı, cesur, korkusuz 2- Dik yokuş, dağ yamacı YILMASIN Yılmaz, korkusuz YILMAZ Gözü pek, korkusuz, batur, dayanıklı, azimli YIRAGU Yırcı, çalgıcı, enstrüman çalan, müzisyen YIRAK Irak, uzak, mesafeli YIRI Sol, sol taraf, tek taraf, tek taraflı YIRIM 1- Solak 2- Yarım 3- yurt, toprak YIŞ Yaş, yaşıl Orman, yeşillik içindeki bölge YIŞIK 1- Tulga, demir örgülü tulga 2- ışık YİBEK Ateşli, hararetli, heyecanlı YİGE Dayanıklı, kavi, metin YİĞENEK 1- Toplum, kitle, cemaat 2- Yeğen, yeğencik YİĞİN Daha iyi, sıkı, dayanıklı, üstün, tercih edilir YİĞİT 1- Yeğ, yiğ, iyi, daha iyi, sıkı, sağlam, güçlü, batur, cesur 2- Delikanlı, cıvan, genç 3- Koca, eş YİLUN Yulun İri, heybetli, gösterişli, cesim YİNÇKE İnce, zarif, narin YİNÇKELÜ Nazik, anlayışlı, kibar YİNÇÜ 1- İnce, zarif 2- İnci YİNDEK Daimi, ebedi, sürekli, kalıcı YİR Yer, toprak, arazi, arz, yeryüzü, dünya YİRÇİ Kılavuz, izci, rehber, yer bilen, yer bildiren YİRDEŞ Yurttaş, hemşehri, aynı toprağı paylaşan YİRDİNÇÜ Yirtinçü Evren, kainat YİRGA Mesut, mutlu, mutluluk dolu YİRTİNÇÜ Evren, kainat YİSUN yasun, yosun Doğa, tabiat, yeşillik YİTER Varis, mirasyedi YİTİK 1- Yetik, olgun 2- Keskin 3- Kayıp YİTİRMİŞ Yitik, kayıp, kaybetmiş, yoksul YİTÜT Meziyet, maharet, beceri YİZEK Askeri kılavuz, öncü YOĞANAK Yığınak, kütle YOĞÇI Yuğcu, yuğ yapan, yokluk çeken, yas tutan, yasçı YOĞUN Kalın, gür, iri, sık, sıkı, cüsseli, fazla, fazlalaşmış, katılaşmış YOKUŞ Yukarı, yukarı doğru çıkan, dik yol, bayır YOL Üzerinden gidilen...mec. 1- Kut, mut, baht, yazgı, kader 2- Örf, adet, töre, gelenek teamül, ilke, tarz, gidişat YOLA 1- Örf, adet, usul, erkan 2- Meşale, kandil YOLAÇ Yol gösterici, mihmandar, rehber, önder, öncü YOLAÇAN birl. Yol/Açan Önder, öncü YOLAK birl. Yol/ak 1- Dürüst, namuslu, temiz 2- Çığır, yenilik, gidişat 3-Kısa yol, kestirme yol YOLALDI birl. Yol/Aldı 1- İlerleme kaydeden, gelişen, uzman, profesyonel 2- Terbiyeli, yola gelmiş, geleneklerine bağlı YOLBAK Yolbaka, yolbakan Konuksever, misafirperver YOLBİLİR birl. Yol/Bilir Görgülü, bilgili, usul erkan sahibi YOLÇU 1- Önder, başkan, şef, lider 2- Peygamber, nebi 3- Gelenekçi, muhafazakar 4- Yolcu, yola çıkmış, yolunda giden YOLDAM 1- Uysal, yola gelen, yolunda giden 2- Usul, metot, tarz YOLDAŞ Aynı yolun yolcusu, aynı yolu paylaşan, aynı yola gönül vermiş, aynı yola baş koymuş,aynı, töre ya da prensipler üzerinde, fikir ve gönül birliği eden, çok yakınlaşmış dost, dava arkadaşı YOLERİ birl. Yol/Eri 1- Töreye bağlı, edep erkan sahibi, bilgili, deneyimli YOLKULU birl. Yol/Kulu mec. Töreye ve kurallara bağlı YOLLUK Yolluğ 1- Kutlu, mübarek 2- Olgun, ergin 3- Halas bulmuş, huzura kavuşmuş, mesut,bahtiyar YOLOĞLU birl. Yol/Oğlu 1- Fedai, serdengeçti 2- Adak, adanmış, kurban 3- Bağlı, kendini töreye bağlamış YOLUM Usul, kaide, prensip YONAT Tam, eksiksiz, kusursuz YONCA Sulu yerlerde yetişen bir bitki türü YORÇU 1- Askeri kılavuz, öncü, yol gösteren 2- Yorumcu, yorumlayan, eleştirmen YORDAM 1- Alışkanlık, eğilim, usul, meleke, beceri 2- Jest, eda, işve, naz YORGA Yurga Rahvan giden at YORNUK İstirahat, istirahatgah, dinlenme yeri YOVAŞ Yavaş Çelebi, efendi, ağırbaşlı, halim YÖNDEM Yöntem Usul, tarz, teamül, töreye uygun biçimde olan YÖNET 1- Biçim, tarz, yöntem 2- uygun, uyumlu, uysal, geçimli YÖNTEM Yöndem YÖNTEN Uslup, tarz, biçim YÖRGENÇ Dağ dönemeci, dağ yolu YÖRTEM Usul, biçim, tarz YÖYEN Mevsim, sezon YUĞAK Bir su kuşu YUĞKA İnce YUĞRUŞ Yukruş, Yukruç Eskiden, halktan biri olmasına rağmen, gösterdiği performans ve yararlılıklardan sonra, bey mertebesinde değerlendirilerek, devletin üst düzey kademelerinde görev alan kişi. YULA 1- Su kaynağı, yerden fışkıran su, göze 2- Işıldak, ışık veren, meşale, kandil YULU Adalet YULYU Yulu, yuluk, Yulug 1- Yardımcı, yardımsever, fedakar, adil 2- haraç, cizye, vergi 3- traş,traşlı, bakımlı 4- Yağma, yağmacı YULUĞBİRİM birl. Yuluğ/Birim Uygurlar döneminde alınan mahsul vergisi YULUK 1- Traşlı, matruş, bakımlı 2- Yağmacı YULUM 1- Fedakar, yardımsever 2- Yolcu, yoluna bağlı, töresine bağlı YULUN Yolcu, yola giden YUM Mutluluk, neşe, ferahlık, rahatlık YUMLU Mutlu, kutlu, mübarek, huzurlu YUMRU 1- Yumulu, yumuk, yumruk 2- İri, heybetli, gösterişli YUMUK Gül, goncagül YUMUŞ Yumuç 1- Söz, öğüt, nasihat 2- Emir, ferman, buyruk 3- Müjde, müjdeli haber 4- Yumuk,yumulmuş, yumruk YUMUTGAN Yapıcı, birleştirici, pozitif kişilik YUNAK Üzerinde çamaşır dövülen ve yıkanan, büyük taş parçası YUNMUŞ Yıkanmış, temiz, titiz, arık YUNT 1- Çadır, oba, ev, yurt, vatan 2- Terbiyesi tamamlanmamış, yarı yabani at 3- Uygarlık,medeniyet YURÇI 1- Becerikli, mahir 2- Yirçi, yer gösteren, rehber YURGA Rahvan giden at. YURT 1- Vatan, kutsanmış toprak 2- Kaynak, asıl, kök 3- Uygarlık, medeniyet 4- Çadır, oba, ev YURTLAK Yurt, vatan, sonradan yurt edinilmiş yer, yurtlaştırılmış yer. YUTLUK Kayıp, zarar YUTUM Yudum, damla, tike, parça YUVANÇ Teselli YÜCE Yüksek, ulu, alicenap, haşmetli YÜCEL Yücelik, ululuk, haşmet. YÜĞNEK Alçak gönüllü, mütevazı. YÜĞNÜK Salih, temiz YÜĞRÜK Yürük. YÜĞÜNT Selam YÜKNÜ Secde, secdede olan YÜKSEL Yükseklik, ululuk, büyüklük YÜKSELEN Ulu, kişi. YÜKSELİŞ Büyüklük, ululuk, ikbal YÜKÜN Baş eğme, saygı duruşu, tazim. YÜKÜNÇ Eğilme, reverans YÜKÜNGEN Eğilen, reverans yapan, saygılı YÜKÜNTÜR Baş eğdirir, diz çöktürür. YÜKÜNÜK Eğilme, reverans YÜKÜNÜR İbadet eden YÜLEK Okun arkasındaki, denge tüyü. YÜNKÜL Hafif, narin YÜRE Daire, helezon, çember YÜREĞİR Yürekli, cesur YÜREKLİ Cesur, korkusuz. YÜRİK Yaşam, hayat,, ömür, geçim. YÜRÜM Yaşam, hayat, ömür YÜZAK birl. Yüz/Ak Masum, günahsız. YÜZAKI birl. Yüz/Akı Masumiyet, temizlik, namus, namusluluk, başarı, beceri YÜZLÜG Yüzlüg, yüzlük Soylu, dürüst, namuslu.
Kuran'da Geçen Kız İsimleriBirçok anne ve baba yeni doğan kız çocuklarına "Kuran-ı Kerim'de geçen kız bebek isimlerini" koymak istemektedir. Toplumumuzda yer alan bir olgu neticesinde yeni doğan kız bebeklere Kuran-ı Kerim'den isim koymak büyük önem arz etmektedir. Peki, "Kuran-ı Kerim'de geçen kız isimleri nelerdir?" Kuran-ı Kerim'de geçen kız bebek isimlerinin anlamaları nelerdir?Dini kız isimleri ve anlamlarını merak eden birçok ebeveyn kızlarına güzel ve anlamlı islami isimler araştırıyor. Diyanet'e bile bu konuda sorular sorulmaktadır. Kuran'da geçen isimler haliyle Arapça olmaktadır. Kız çocuklarına koyulabilecek isimleri bir araya Kuran'da geçen kız isimlerinin yanı sıra sahabe isimlerine de yer vereceğiz. Listemizde keşfedilmemiş dini isimler de yer alıyor. Bazı anne babalar isimlerin hem Kuran'da geçmesini hem de modern isimler olmasını istiyor. Bu tarz isimlere de yer verdik. Az duyulmuş bir çok isim de listemizde yer Kuran'da geçen kız bebek isimleri ve anlamları...Kuran'da Geçen A Harfi ile Başlayan Kız İsimleriAzraMedine’nin bir diğer adı olan Azra ismi Kuran’da yer almaktadır. El değmemiş anlamına Aleyna sıkıntılardan kurtulmak anlamında kullanılan bir Suresinde geçen Asel, cenetteki bal anlamına 50’den fazla ayette yer alan Ahsen adı en güzel olanı Suresi ve Necm Suresinde yer alan Aden ismi Allah’ın yasakladığı kavim Musa’yı nehirsen çıkartıp büyüten Firavun’un eşinin ismi olan Asiye, asi ve acı çeken kadın bir çok ayette yer alan Azze ismi saygıdeğer, saygılı Haci Hicr, Taha surelerinde geçen Atiye ismi bağışlama ya da gelecek anlamlarında 31, Hud 82, Hicr 74 surelerinde bulunan Aliye ismi yüce 60, Araf 160 surelerinde yer alan Alime, bilgi sahibi olan kız anlamındadır. Bakara suresinde geçen kız isimlerinden kız hem de erkeğe konulabilen Azer ismi Kuran’da Enam suresi 74. ayette geçmektedir. Hz. İbrahim’in babasının adı, Kasım ayının bir başka adı 20, Yasin 20 ayetlerinde geçen Aksa ismi en uzak yer anlamına gelmektedir. Yasin suresinde geçen kız birçok ayetinde geçen Ahsa, sayma ya da hesap etme anlamına erkek hem de kız ismi olarak kullanılan Asi, dik baslı, baş kaldıran anlamındadır. Kuran’da Bakara 283. ve İnsan 24. ayetlerinde Muhammed suresinde yer alan Anife, gençlik çağının başlangıcı Geçen B Harfi ile Başlayan Kız İsimleriBeyzaGünahı olmayan, ak, beyaz erkek hem de kız ismi olarak kullanılan Benan ismi Enfal ve Kıyamet surelerinde geçmektedir. Parmakla gösterilen kişi kız hem de erkek ismi olarak kullanılan Bükre, Fetih suresi 9. ayette yer almaktadır. Sabah vakti suresi 37. ayette geçen Benna, yapı kuran kişi suresinin 32. Ayetinde yer alan Beyna ismi, iyi ya da kötünün arasında kalmış kız hem de erkek ismi olarak kullanılan Berka şimşek anlamındadır. Rad 12. Ve Rum 24. Ayetlerde yer suresinin 20. Ayetinde yer alan Berzah ismi dünya ile ahiret arasında kalan ölen insanların ruhlarının gittiği ve Hud surelerinde geçen Bereket, hem kız hem de erkek ismi olarak kullanılmakta ve bolluk Geçen C Harfi ile Başlayan Kız İsimleriCennetİyilik yapanların sonsuz mutluluğa kavulacakları yer anlamında kullanılmaktadır. Kuran'da farklı 62 ayette Geçen D Harfi ile Başlayan Kız İsimleriDuhanKıyamet gününde çıkacak olan duman anlamına vakti anlamına gelen Duha, hem kız hemde erkek ismi olarak birçok ayette geçen Dünya, üzerinde yaşadığımız toprak ve deniz anlamına gelirken; hayal, düşünce anlamında da Geçen E Harfi ile Başlayan Kız İsimleriEcrinEcrin, Allah'ın hediyesi olan sevap anlamına kız hem de erkek ismi olarak kullanılmakta olan Ebrar, iyilik sever, hayırsever Suresinde yer alan Esra ismi karanlıkta yol gösteren anlamına alfabesinin ilk harfi olan Elif , ince uzun boylu kız anlamına kökeninden gelen Ela ismi, göz rengi olarak Bakara 178. Ve Meryem 59. Ayetlerde davranış, tutum anlamında yer Allah'ın güzel isimlerinden biridir. Aynı zamanda duyma ve işitme anlamında da kullanılır. Sahabe isimlerinden güvenilir anlamlarına gelen Emine, Kuran’da Bakara, Araf ve Nahl surelerinde kız hem de erkek ismi olarak kullanılan Ezel, başlangıcı olmayan anlamında 4 farklı surede geçen Ecre ismi, ödül anlamı ve Kehf suresinde geçen isim gerçekleştirilmesi istenen ve beklenen suresinde yer alan Evsa ismi, emreden insan iyi olmak anlamında olan Evsa, Nisa ve Meryem Suresinde kız hemde erkek ismi olarak kullanılan Esved, Bakara suresinde geçer ve kara anlamına gelen Efide, Kuran’da Ahkaf ve Secde surelerinde anlamına gelen Evsan, Kuran’da iki farklı surede Geçen F Harfi ile Başlayan Kız İsimleriFirdevsCennet en güzel yeri, cennet bahçesi anlamına gelen Firdevs Kuran’da farklı surelerde yer ve Tevbe suresinde geçen Feriha ismi, ferahlığa erişmek Geçen H Harfi ile Başlayan Kız İsimleriHacerKuran’da birkaç ayette yer alan Hacer ismi, Kabe’nin duvarındaki siyah olarak ilk kadın olarak birçok ayette yer alan Hüsna, Allah’ın isimlerinin de genel suresinin 2 ayetinde geçen Huda, doğru yol ya da doğru yol gösteren kişi anlamına farklı ayetlerde geçen Huri, güzel anlamına 3 farklı ayette geçen Hasibe, saygın ve değerli kişi anlamına Tevbe, Haşr surelerinde geçen Halide, sonsuz birçok ayette geçmektedir. Yaşaman devamlılığını ifade hüzün keder anlamına gelen Hazen , Kur'an’da iki farklı surede anlamına gelen Hamiye, kızgın, çok sıcak anlamlarınada kollama anlamına gelen Hamiyet, Gasiye suresi’nde yer Geçen İ Harfi ile Başlayan Kız İsimleriİremFecr Suresinde geçen İrem ismi, cennete benzeyen bahçe anlamında olan İkra, Kur'an-ı Kerim de yer Geçen K Harfi ile Başlayan Kız İsimleriKevserKuran’ı Kerim’in bir suresi olan Kevser, cennette bulunan ırmak anlamına kız hem de erkek ismi olarak kullanılan Kader, Kuran’da birçok ayette geçmektedir. Alınyazısı anlamına suresinde yer alan Kadem, uğurlu anlamına yerleşişm yeri anlamına gelen Karye, Kur'an’da birçok ayette büyük anlamına Geçen L Harfi ile Başlayan Kız İsimleriLinaKuran’da bahsedilen Lina ismi, Hurma fidesi Kuran’da gece anlamında kullanılmıştır. Meryem ve Sebe surelerinde yer parlak olan şey anlamındadır. Kur'an’da iki farklı surede yer Geçen M Harfi ile Başlayan Kız İsimleriMerveMekke’de bir dağın adı olan Merve, Kuran’da Bakara suresinde yer dindar kadın anlamına gelmektedir. Kur'an’da yer alan surenin Kerim’de birçok ayette geçen Melek ismi, Allah ile insanlar arasında aracılık yapan manevi bir suresinde yer alan Melike ismi, hükümdarlığı temsil eden Muhammed’in mezarının bulunduğu şehirin suresinde yer alan Müberra ismi, temiz insan olarak yer alan bir surenin ismi olan Maide, yemek anlamına anlamında olan Mensure, Kuran’da İnsan suresinde yer suresinde yer alan Melike ismi, Hükümdar’ın eşi farklı surelerde yer alan Mavera ismi, bir şeyin arka tarafında kalmayı tercih etmek yer alan Mukaddes ismi mübarek olan şeylere atıfta bulunmak farklı surelerde yer alan Münteha, son anlamında anlamına İnsan suresinde yer alan Meşkure, beğenilmeye değer bir şey olarak Geçen N Harfi ile Başlayan Kız İsimleriNisaKadın anlamına gelen Nisa, ayrıca Kur'an’da bir surenin birçok surede geçen Nur, aydınlık birçok surede geçen Nuran, Nur ismi gibi aydınlık anlamına gelen Neşe ismi, Kuran’da 3 farklı surede mecliste bulunma, toplantıya katılma anlamında olan Nadiye, Kur'an’da Alak Suresinde yer suresinde yer alan Nüha ismi, akıl anlamına Geçen R Harfi ile Başlayan Kız İsimleriReyhanVakia suresinde geçen Reyhan, güzel koku öldükten sonra üflenecek olan sur’un ikincisi anlamındadır. Kur'an’da surenin içerisinde yer Geçen S Harfi ile Başlayan Kız İsimleriSerraKuran’da iki farklı surede geçen Serra, Arapça kökenli bir kelime olup genişlik, rahatlık anlamına anlamına gelen Sara, Kur'an’da bir surede yer anlamına gelen Sema ile ilgili Kur'an’da pek çok ayet birbirinden farklı 6 surede geçen Saliha, dinin emirlerini yerine getiren kişilere verilen kız hem de erkek isminde kullanılan Sultan, Kur'an’da birçok ayette Suresinde geçen sıdıka, sadık kalan, doğru söyleyen kişi anlamında ve Farsça farklı anlamlara gelen Sera ismi, Kur'an’da bir ayette yer almaktadır. Farsça, köşk anlamına gelirken; Arapça, yer anlamına suresinde yer alan Serap, bir yanılsama kumaş anlamına gelen Sündüs, Kur'an’da Duhan ve Kehf surelerinde eden anlamına gelen Sacide ismi, Kuran’da Zümer suresinde yer kişilik anlamına gelen Selime, Kur'an’da bir ayette ağaçlardan birisi olan Sidre, Kuran’da 3 farklı ayette yer anlamında olan Serap ismi, Kur'an’da Nebe suresinin 20. ayetinde Geçen Ş Harfi ile Başlayan Kız İsimleriŞuraKuran’da Şura isimli bir sure bulunmaktadır. Meclis, danışma gibi anlamlarda suresinde geçen Şüheda, şehit Geçen T Harfi ile Başlayan Kız İsimleriTuğbaCenette bulunduğuna inanılan bir ağaç farklı surede bulunan Tuğyan ismi, coşkun anlamına birçok ayette geçen Tayyibe, temiz Geçen U Harfi ile Başlayan Kız İsimleriUfukHem kız hem de erkek ismi olarak Ufuk, Necm suresinde Geçen V Harfi ile Başlayan Kız İsimleriVildanKuran’da birçok ayette yer Geçen Y Harfi ile Başlayan Kız İsimleriYüsraKolay olan anlamına gelmektedir. Kur'an’da iki farklı ayette yer suresinde geçen Yezra, çoğalmak Geçen Z Harfi ile Başlayan Kız İsimleriZelihaPeri gibi güzel olmak isminde olduğu gibi peri anlamına farklı surelerde yer alan Zülfa, yakınlık anlamında İsimleriSahabe, Peygamber efendimizin sohbetine katılanlar anlamına gelen bir terimdir. Sahabeler Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed ile görüşen ve muhammet eden, Müslüman olarak ölen kişilere verilen isimdir. Sahabelerden bazıları daha hayatta iken cennetle Sahabe İsimleri ve Anlamlarıİşte, çocuğunuza koyabileceğiniz kadın sahabe isimleri...EsmaKuran’da Allah'ın güzel isimlerinden biridir. Aynı zamanda duyma ve işitme anlamında da kullanılır. Sahabe isimlerinden ilk şehidi anlamına gelmektedir. İlk Müslüman sahabe hanımdır. Yasir'in annesi olarak da tabir sütten kesen kadın demektir. Peygamber efendimizin Hz. Hatice'den doğan kızının sevgili dost anlamına doğan kız çocuğa demektir. Arap toplumunda erken doğan kızlara verilen isimdir. Peygamber efendimizin eşinin bekçi, gözcü anlamına gelir. Yemen'de bir Arap kabilesinin de Arap kavmi Cennetle Müjdelenen 10 SahabeHz. EbubekirHz. ÖmerHz. OsmanHz. AliAbdurrahman bin AvfEbu Ubeyde bin CerrahTalha bin UbeydullahZübeyir bin AvvamSa'd bin Ebu VakkasSaid bin ZeydDaha hayattayken cennetle müjdelenen sahabelerin dışında ilk iman eden 30 kadın ve erkek sahabenin isimlerini de sizinle İman Eden 30 SahabeHAZRET-İ HATİCE BİN HARİSE HAMZA BİN HARİS TAYYAR HUZEYFE BİN UTBE BİN REBİA BİN UMEYR İBNİ MESUT BİN ESVED ZER GIFARİ BİNTİ EBUBEKİR BİN MAZUN HABEŞİ BİN ERET BİN EBİ BELTEA BİN SAİD BİN CAHŞ BİNTİ UMEYS BİN EBİL-ERKAM BİN YASİR SELEME SELEME BİNTİ HABBAT RUMÎ BİN ABESE HABİBE BİN FUHEYRE BİN AMİR BİNTİ HATTAB FÜKEYHE
A İLE BAŞLAYAN KIZ BEBEK İSİMLERİAçelya Fundagillerden çok renkli çiçekler açan Ayın on üçüncü gecesi, beyaz Beyaz, Güzel kokulu bir süs Ela, karışık renkli, Esenlik ve güzelliklere sahip, esenlik içinde Yüksek yer, yükseklik, Ay tutulması sırasında ayın çevresinde görünen Dişi kurt, güzel Dünyanın en büyük Sevdiğim, Aşmış, Yüzünde benleri olan İLE BAŞLAYAN KIZ BEBEK İSİMLERİBade Aşk, kutsal Yazla kış arasında olan mevsim. Güzellik, gençlik Resim, tasvir, Hanım, kadın Bel, geçit; iki dağ arasından geçen Kar İşaret, Parmak ile Olgunluk ve güzelliğiyle üstün olan Güçlü, kuvvetli, Berrin En yüksek, en ulu Müzik parçasını oluşturan ezgilerin Çok beyaz, Daha iyi, en "Bir içim su" denilebilecek kadar güzel İLE BAŞLAYAN KIZ BEBEK İSİMLERİCanel İçten, candan uzatılan dostluk Hayat veren İçten , Hayat veren Ateş. Ceren Çok hızlı koşan, gözlerinin güzelliğiyle ünlü, ince bacaklı, zarif Bir şeyin özü. Güç, İnce-uzun boyunlu ve İLE BAŞLAYAN KIZ BEBEK İSİMLERİÇağda Yeni bir çağa adım atılmış. Bir bitkinin değişik renklerle bezenmiş kokulu Akdeniz çevresinde yetişen çok renkli kır Hafif yağan İnce ince yağan İLE BAŞLAYAN KIZ BEBEK İSİMLERİDamla Çok küçük miktarda Yaprakları güzel kokulu, yaz-kış yeşil olan bir Yeryüzünün çoğunu örten engin Toplayan, düzenleyen, Sığ Büyük deniz Hareket, Güzel Göz, göz Gönlümü Gönle ışık saçan, ay kadar Ünü her tarafa yayılmış, herkesin konuştuğu, herkesin dilinde olan Yaradılış ve yapı özelliklerinin tümü; Güneşin doğduğu ana Ayın tam yuvarlak olduğu Doruk, İLE BAŞLAYAN KIZ BEBEK İSİMLERİEce Kraliçe. Güzel kız, Kraliçem, sevgili hoş, Rüzgar, Türkiye`nin batısında yer alan Deste, El Renkler, Arzu, Doğru, inanılır, güvenilir Havva. Yaratılan ilk Bir şeyin içindeki öz; buğday tanesinin olgunlaşmış içi, Sonbaharın ilk Melodi, şarkı, Deniz Sarıya çalar kestane Çok güzel, son derece cesur ve yiğit İLE BAŞLAYAN KIZ BEBEK İSİMLERİFeray Ay ışığı, ayın parlaklığı, ışıltı Gelecek zaman, Köke değil dallara ait olan. İkinci derecede Yeni yetişen Yaralayan, İnce ve güzel Nergisgillerden güzel kokulu sarı bir Çalı ormanı, Erdem, iyi huyların ve üstün vasıfların Parlak, aydınlık Sevinçli, Çiçek demeti, gölge Güzel kokulu bir İLE BAŞLAYAN KIZ BEBEK İSİMLERİGamze Göz kırpma, gözle işaret; nazlı bakma; gülerken bazı kişilerde yanaklarda beliren Sır; aklın erişemediği çözülemeyen Özü genç Gök mavisi, mavi gözlü Türkiye`nin çeşitli yerlerinde bulunan akarsuların İstek, arzu, Göz alıcı ve gösterişli olma durumu, Çok sevilen, beğenilen nitelikte olan. Çok Gül fidanı, gül yetişen Gül Gül toplayan, gül 24 saatlik zaman dilimi; güneşin yeryüzüne gönderdiği ışık; güneş, İLE BAŞLAYAN KIZ BEBEK İSİMLERİHandan Güleç, sevinçli, şen Gülüş, gülme, Varmış, olmuş gibi zihinde canlandırılan imge, Kuruyup dökülen ağaç yapraklarının Kuruntu, İLE BAŞLAYAN KIZ BEBEK İSİMLERİIlgaz Atın dörtnala koşması. Hücum, Beyaz ya da pembe, çiçekli, çok hafif yapraklı bir Uzlaşmacı Akarsuların en Cisimleri görmeyi, renkleri ayırt etmeyi sağlayan fiziksel enerji. Aydınlık, Pırıltı, parlaklık, ışık, Güzel koku; el ve yüze sürülen çiçek İLE BAŞLAYAN KIZ BEBEK İSİMLERİİdil Kır hayatını konu edinen yazı veya şiir, aşk Su İki şey arasındaki ilişki; bir şeye duyulan Yılın ılık İlk doğan çocuklara verilen Temel alınan düşünce, İlk çocuğum İlk doğan çocuklara verilen ad. Önce, İpek böceği kozasından elde edilen ince parlak kumaş. Kibar, Özgür, El Büyüklük, Güzel, adaletli, Baht açıklığı, işlerin yolunda Cennet İLE BAŞLAYAN KIZ BEBEK İSİMLERİJale Çiğ, kırağı. Sabahları otların üzerinde olan su Güneşin Yakınmak, haykırmak anlamları Dağınık, İLE BAŞLAYAN KIZ BEBEK İSİMLERİKamelya Pembe, kırmızı, beyaz çiçekler açan bir süs Kokulu bir Parlak Güçlü, cesur kız Yüksek tutulan ya da sayılan birinden gelen İçinde tohum ya da krizalit bulunan Gülgillerden, yapraklanmadan önce çiçek açan, düz kabuklu ağaç ve bu ağacın yuvarlak sulu ve tek çekirdekli Yanmakta olan bir maddeden sıçrayan küçük ateş Kumla örtülü deniz En büyük en İLE BAŞLAYAN KIZ BEBEK İSİMLERİLal Parlak, koyu kırmızı renkte Parlayan, Parıltı, Parlayan, parlayıcı. Konfor. Lüks Açık Titreyen, Uzun ve karanlık İLE BAŞLAYAN KIZ BEBEK İSİMLERİMaide Kurulmuş hazır Dişi Narin ince Ay İnce ve Masum, halim Suda açan Bal Ege denizine dökülen Yaprağına dokununca toplanan bir Mine. Liman. Şişe, cam, billur. Şarap Maden ve çini üzerine vurulan camı andırır Yılın ilk aylarında Güneş gibi İnci İyi haber sevinçli İLE BAŞLAYAN KIZ BEBEK İSİMLERİNarin İnce yapılı, nazik ve İnleme, iniltiNazan Nazlı, naz Naz Yaban gülü, mısır Sevinç içinde Yeni, yepyeni, yeni Resim, nakış, resim gibi Fidan, genç. Fidan gibi ince Mısır’dan geçen Akdeniz’e dökülen meşhur Ayın Ateş, İLE BAŞLAYAN KIZ BEBEK İSİMLERİOlca Ganimet, Gözde, sevilen, Salepgillerden güzel çiçekli birtakım bitki türlerinin ortak Bir nesneye oyularak yapılan süs. Genellikle ipek veya ibrişim ile iğne, mekik, tığ kullanılarak yapılan ince Hacim, dirim; içi oyulmuş, çukur duruma getirilmiş. Resimde derinlik, üç boyutluk etkisi, mimarlıkta mekan İLE BAŞLAYAN KIZ BEBEK İSİMLERİÖge Çok akıllı. Ün, Yeni çıkmış Övme, övmek için söylenen Hikaye, ayrıntılarıyla anlatılan Bireyin kendi varlığı; gerçek ben Kişinin kendi içinde, özünde, canda Soyca temiz, köleliği olmayan, Büyük hassasiyet Yabancı. İyi, güzel. Cana yakın, şakacı. Yürekli, gözü Gerçek gül, benim gülüm Herhangi bir kısıtlamaya, zorlamaya, koşula bağlı olmayan, başına buyruk, Bir şeye karşı duyulan istek, bir kimseyi ya da bir şeyi görme, kavuşma isteği; Su kaynağı. Küçük dere. Ağaç Nil gibi Özü ışıklı, Besleyici Şiir. Hak edilmiş İLE BAŞLAYAN KIZ BEBEK İSİMLERİPamira Dünya’nın en bol oksijen oranına sahip egzotik bir Orta Asya Baharda çiçek açan bir kır Işık saç, ışılda. Ün kazan, Acı ve güzel kokulu bir Uçan, Arıların bal topladıkları balmumu Belli, açık, ortaya çıkmak, Büyük su Pırıldayan şeyin çıkardığı Ülker Çok güzel, Uçarak yükselmiş, rengini İLE BAŞLAYAN KIZ BEBEK İSİMLERİRana İyi, güzel, yumuşak, Çok ses çıkaran, Boyalı, renkli; hoş, latif ve Dişi ceylan Gül rengi, pembe kırmızı arası bir Düş; gerçekleşmesi beklenen şey, Güzel, hoş Renkli, boyalı, Erimiş, yetişmiş, Canlı yüzlü, taze Hoş, ince, İLE BAŞLAYAN KIZ BEBEK İSİMLERİSaba Gündoğusundan esen hafif ve tatlı rüzgar. Türk müziğinde bir Saf, temiz, kalabalık, Ses; Doğa veya bir engele çarpıp geri dönen ses, Midye ve istiridye gibi deniz hayvanlarının kabuğunda bulunan pırıltılı, beyaz, gökkuşağı renkli değerli Uyanık, tetikte. Gözü açık Haber, Varlıklı olmak, zengin Sezmek eyleminden sezgi; sezme Bir süre ayrı kaldığı bir yere veya yakınlarına Gümüş gibi parlak ve Yüreğim, çok Canlıların yaşaması için en gerekli olan kokusu, rengi olmayan Yakan, İLE BAŞLAYAN KIZ BEBEK İSİMLERİŞebnem Gece nemi, çiğ, nem, Utanan, Küçük insan Şenlik, neşeli olma, Âşık, tutkun. Sevgiden aklını Çok kıymetli, çok Tatlı, cana yakın Alev, Teşekkür eden, minnettar Hastalıktan kurtulma, şifa İLE BAŞLAYAN KIZ BEBEK İSİMLERİTalha Güzel, Dolunay, ayın on Tan vakti esen Cennette bulunduğun inanılan büyük ağaç. Güzellik, Doğuş, Ayın ince Cennet İLE BAŞLAYAN KIZ BEBEK İSİMLERİUlya En yüce, en ulu, yüksekUmay Devlet Usta, Pek Uyum, İLE BAŞLAYAN KIZ BEBEK İSİMLERİÜlkü Amaç, Ay gibi tanınmış, ünü parlak, Adın duyulsun, tanın, ün kazan. Ün Onur, Dost olan, yakınlık İLE BAŞLAYAN KIZ BEBEK İSİMLERİVedia Korunması için bırakılan Vefalı, sevgisi geçici olmayan. Tam, Durmadan, aralıksız, Yeni doğmuş Dürüst, İLE BAŞLAYAN KIZ BEBEK İSİMLERİYağmur Bulutlardan yeryüzüne düşen su Bitkilerin solunumunu sağlayan, yeşil ve türlü biçimlerdeki ince Dost, Çeşitli renklerde kokulu çiçekleri olan bir Ferah yer, aydınlık, Açık yeşil ve pembe renkli kolay işlenen değerli bir Gökyüzündeki ışıklı cisimlerin her Uzun ve İLE BAŞLAYAN KIZ BEBEK İSİMLERİZara Çok asil, uysal, güzel anlamına Çok beyaz, parlak Anlayışlı, Altından ya da altına benzer Altın gibi Altından Hafif, güzel, soğuk Saf, temiz, hafif tatlı KAPSAMLI BEBEK İSİMLERİ REHBERİ HÜRRİYET AİLE’DE!
azeri kızı isimleri ve anlamları