🪅 Mimar Sinan Ve Mihrimah Sultan
Mimar Sinan'ın Camilerindeki Akustik Verilerin Değerlendirilmesi, Mimarbaşı Koca Sinan'ın Yaşadığı Çağ ve Eserleri, Vakıflar Genel Müdürlüğü, İstanbul, 545-550. Jan 2002 M Kayılı
Mimar Sinân Âğâ veya Koca Mi’mâr diye de anılan Sinan, Kanuni Sultan Süleyman dahil üç büyük Osmanlı padişahı döneminde yaşamış, dünyanın en büyük mimar ve yapı sanatçılarındandır. Mimar Sinan’ın, 1490’da Kayseri'nin Ağırnas köyünde dünyaya geldiği rivayet edilir. Yavuz Sultan Selim’ in
Cami, Kanuni Sultan Süleyman’ın Hürrem Sultan’dan olan kızı Mihrimah Sultan için 1548 yılında Mimar Sinan tarafından yapıldı. Sultanın ay ve güneş anlamına gelen ismine ithafen, nisan ve mayıs aylarında Bayezid yangın kulesinden veya o bölgedeki yüksek bir noktadan camiye doğru bakıldığında iki minare arasından
Padişahbiricik kızını Rüstem paşa ile evlendirir Sinan evlidir ve 50 yaşındadır ama bilinen odur ki Mihrimah Sultan’a deliler gibi aşıktır. Mimar Sinan o derece derin bir tutku ile aşık olduğu Mihrimah Sultan’a kavuşamamıştır fakat o’na olan aşkını olanca güzelliğiyle sanatına yansıtmıştır. İstanbul’un en
MimarSinan’dan Üsküdar’a “Mihrimah Sultan” adına bir cami yapılması istendi. Mimar Sinan o camiyi 8 yıllık bir süreçte gerçekleştirdi ve tamamen isteğiyle bir cami daha yaptı. Edirnekapı Mihrimah Sultan Camii Mimar Sinan, Mihrimah Sultan için yaptığı ilk cami iki minareliydi. Çünkü bir daha buluşmak ümidi vardı.
Öncelikle Üsküdar Mihrimah Sultan Camisi yapılır ve daha sonra Edirnekapı Mihrimah Sultan Camisi inşa edilir. Mimar Sinan, kendi duygusallığını, kendi sevgisini, Mihrimah Sultan'a olan
MimarSinan ve Mihrimah (Mihr-ü mah) Sultan arasında yaşandığı iddaa edilen aşk efsanesini araştırdık.Bu efsanenin bir çok değişik yorumu var. Videoyu fazla
MihrimahSultan Camii – Mimar Sinan. Burada iki cami arasında aşk kitabı ile ilgili bilgiler bulacaksınız. Kanuni Sultan Süleyman’ın kızı Mihrimah sultan 17’sine bastığında, iki kişi onunla evlenmek ister. Mihrimah yani Mihr-ü Mah Farsça’da “Güneş ve Ay”anlamına gelir.Kızla evlenmek isteyenlerin biri Diyarbakır
BüyükUsta Koca Mimar Sinan. Doğumu: 29 Mayıs 1489 Ağırnas. Vefatı: 17 Temmuz 1588 İstanbul. Mimar Sinan, Kanuni Sultan Süleyman, Sultan 2. Selim ve Sultan 3. Murat dönemlerinde baş mimarlık yapmıştır. Osmanlı tarihinin en yüksek çağı kabul edilen 16. Yüzyılı Türkler için özümleyen dört ad vardır.
Mihrimah Sultan Camii. Kanûnî Sultan Süleyman tarafından kızı Mihrimah Sultan adına yaptırıldığı kabul edilen külliyenin inşasına 1540’ların ilk yıllarında başlanmış, cami kitâbesine göre 954’te (1547) tamamlanmıştır.Mihrimah Sultan Camii, Üsküdar iskele meydanında Kanuni Sultan Süleyman’ın kızı Mihrimah Sultan için Mimar Sinan’a yaptırdığı camidir.
Kanunînin el bebek, gül bebek yetiştirilen ve nazla büyütülen kızı Mihrimah Sultan dünya güzeli bir kızdır artık. Öyle rivayet edilir ki Mihrimah Sultan, sarayın baş mimarı olan Sinan'a Üsküdar'da bir cami yapmasını sipariş eder. Bunun üzerine Sinan, Mihrimah Sultan adına İskele Camii de denilen eseri inşa eder.
MimarSinan also known as Koca Mi'mâr Sinân Âğâ, was the chief Ottoman architect and civil engineer for sultans Suleiman the Magnificent, Selim II, and Murad III. He was responsible for the construction of more than 300 major structures and other more modest projects, such as schools. His apprentices would later design the Sultan Ahmed Mosque in Istanbul and Stari Most in Mostar. The son of a stonemason, he received a technical education and became a military engineer. He rose rapidly
5a8jcMn.
Dün akşam okuduğum bir yazıyı hemen paylaşmak istiyorum. Mimar Sinan ile Mihrimah Sultan'ın aşkı.... Bilindik bir hikayenin içinde barınan gizler çok etkiledi beni. Bu kadar detay bilmiyordum. Mihrimah Sultan Kanuni Sultan Süleyman'ın ve Hürrem Sultan'ın kızı. Adını Sultan baba koyuyor." Mihr ve mah" farsça güneş ve ay demek... Mihrimah Sultan 17 yaşına geldiğinde iki talibi oluyor, birisi Diyarbakır valisi Rüstem Paşa, diğeri de sarayın baş mimarı Mimar Sinan. Sultan Süleyman Rüstem Paşa ile evlendiriyor Mihrimah Sultan'ı ama Mimar Sinan da bu arada aşık olmuş oluyor. Ufak bir ayrıntı da şu; Mimar Sinan evli ve 50 yaşında. Aşkına kavuşamamasına rağmen deliler gibi aşık olduğu Mihrimah Sultan için Kanuni'nin emri ile Üsküdar'da yapılan camide adeta aşkını sanatına yansıtıyor. Etekleri yerleri süpüren bir kadın silüeti gibi yapıyor camiyi. Tarihçiler böyle yorumluyorlar. Sonra da ilk defa burası da önemli bence padişah fermanı olmadan İstanbul'un en ıssız ama en yüksek tepelerinden birinin üzerine ikinci bir cami inşaatına başlıyor. Her sanatçı gibi aşkını ifade etmesi lazım. Edirnekapı'da yaptığı bu inşaat küçücük bir cami, 38 metre yüksekliğinde bir minaresi var ve bir adet kubbesinin üzerinde ise 161 pencere var ki bu tarihte bu işi yapabilecek bir mimar dünya üzerinde yok diyor tarihçiler. Bu pencerelerin içeriye aydınlık vermesi planlanmış ve başarıya da ulaşılmış, bu da bazı sanat tarihçilerine göre Mimar Sinan'ın Mihrimah Sultan'ın iç güzelliğini anlatması şeklinde yorumlanıyor. Aslında yapılan eserde iki minare de olabilecekken tek minare yapılması yaşanan yalnızlığı ve hüznü anlatıyor olarak yorumlanıyor bazı tarihçilerce... Asıl etkileyici kısım bundan sonra başlıyor. Mimar Sinan'ın gerçekten matematik dehası olduğu su götürmez bir gerçek. Yaptığı eserlerden bunu anlayabiliyoruz şüphesiz. Mihrimah Sultan için yapılan iki camiye de bir de sır saklamış Mimar Sinan. Aşkını bir gizem içinde yapılandırmış. Yılın sadece bir günü 21 Mart'ta ki bu da Mihrimah Sultan'ın doğum günü, gece ve gündüzün eşit olduğu günde, Edirnekapı ve Üsküdar'daki camiyi birlikte görebileceğiniz bir yere geçip seyretmek lazım bunu net anlamak için. Edirnekapı'daki caminin minaresi üzerinden güneş batarken Üsküdar'daki caminin minaresi arkasından ay doğuyor. Bu durum karşısında bu tarihte bu hesaplamaların nasıl yapıldığına, nasıl bir zihin muhakemesi olduğuna ve bu güzelliği nasıl düşünerek hesaplamalar yapıldığına inanamıyor insan. Bu nasıl bir tutkuymuş ve nasıl bir güzellik! Bazı tarihçilere göre ise bu bahsedilen aşk bir rivayetten öte değil. Eserlerdeki durum ise özel bir durumu ifade etmiyor, zaten Mimar Sinan'ın tüm eserlerinde benzeri hesaplamalar mevcut deniyor. Hangisi doğru bilinmez ama tüm kitaplarını okuduğum çok sevdiğim edebiyatçı İskender Pala'nın HaberTürk'te yayınlanan bir yazıda şu sözünü okumuştum; "Eğer Mimar Sinan bir kadına aşık olacak olsa bu kadın Mihrimah Sultan olurdu." Dönemi ve bu aşkı anlatan Mina Oğuz'un romanını okumalıyım hemen.... Aşka geldim...
Mihrimah Sultan kimdir? Güzelliği ile dillere destan olan Mihrimah Sultan hayatı ve çocukları araştırılmaktadır. Adına mimari eserler yapılan Mihrimah Sultan hakkında her şey... Mihrimah Sultan biyografi doğum; 1522, İstanbul ölüm; 25 Ocak 1578, İstanbul ebeveynleri; Osmanlı padişahı I. Süleyman ile eşi Hürrem Sultan'ın kızı. Mihrimah Sultan hayatı İlk yılları 1522'de, Osmanlı padişahı I. Süleyman ile eşi Hürrem Sultan'ın Mehmed'den sonraki ilk çocuğu olarak dünyaya geldi. Mihrimah Sultan'ın doğumundan 2 yıl sonra da Hürrem Sultan, I. Süleyman'ın ölümünden sonra yerine geçecek olan diğer çocuğu II. Selim'i dünyaya getirdi. Gençlik yılları 1539'da 17 yaşındayken Diyarbekir Beylerbeyi Rüstem Paşa ile evlendirildi. Düğün töreni iki küçük erkek kardeşi Bayezid ve Cihangir'in sünnet düğünüyle birlikte At Meydanı'nda şölenlerle kutlandı. Rüstem Paşa bu evlilikten sonra sadrazam oldu ve 1544-1561 yılları arasında 2 yıllık bir süre hariç kesintisiz sadrazamlık yaptı. Bu evlilikten 1541'de bir kız çocukları dünyaya sonra 1545'te Murat Bey'i,1547 de Mehmet Bey'i dünyaya getirdi. Mihrimah Sultan yaşamı boyunca devlet işlerinde çok söz sahibi oldu. Babasını Malta'ya sefer düzenlemeye ikna etmek için kendi parasıyla 400 gemi yaptıracağına söz verdiği bile söylenir. Annesi Hürrem Sultan gibi Lehistan kralı II. Zygmunt August'la yazışmalar yaptı. Çok büyük bir servet sahibi oldu. 1540-1548 yılları arasında Mimar Sinan İstanbul'un Üsküdar ilçesinde cami Üsküdar İskele Camii, medrese, ilkokul ve hastaneden oluşan büyük bir külliye yaptı. Ayrıca 1562-1565 yılları arasında yine Mimar Sinan İstanbul'un Edirnekapı semtinde cami, çeşme, hamam ve medreseden oluşan Mihrimah Sultan Camii ve külliyesini yaptı. Annesi 1558'de öldükten sonra babasına annesinin oynadığı danışmanlık rolünü oynadı. 1566'da babası öldükten sonra yerine geçen erkek kardeşi II. Selim'in saltanatı boyunca da danışmanlığını sürdürdü. Anneleri Hürrem Sultan ölmüş olduğu için kardeşi için adeta bir Valide Sultan rolünü oynadı. Mihrimah Sultan Son yılları Mihrimah Sultan'ın babası I. Süleyman'ın kabrinin bitişiğinde bulunan sandukası, Sultan Süleyman Türbesi, Fatih, İstanbul Mihrimah Sultan 1578'de yeğeni erkek kardeşinin oğlu III. Murat'ın saltanatı sırasında öldü ve babası I. Süleyman'ın Süleymaniye Camii'ndeki türbesinde babasının yanı başında gömüldü. Popüler kültürdeki yeri 2003 yapımlı Hürrem Sultan adlı televizyon dizisinde Özlem Çınar tarafından canlandırılırken, 2011-2014 yılları arasında yayınlanan Muhteşem Yüzyıl dizisinde Pelin Karahan tarafından canlandırılmıştır.
- 1132 Güncelleme - 1132 Üsküdar ve Edirnekapı'daki Mihrimah Sultan Külliyeleri, hiç açığa çıkmayan platonik bir aşkın izlerini mi taşıyor? Mimar Sinan'ın imzasını taşıyan Üsküdar ve Edirnekapı'daki Mihrimah Sultan Külliyeleri, hiç açığa çıkmayan platonik bir aşkın izlerini mi taşıyor? Yönetmenliğini Cengiz Özdemir'in yaptığı Mimari ve Aşk adlı belgesel bu gizli aşkın izini sürüyor... Serkan Akkoç / Gazete Haberturk sakkoc Mihrimah Sultan, Osmanlı'nın "Muhteşem" lakaplı büyük cihan padişahı Kanuni Sultan Süleyman'ın Hürrem Sultan'la olan efsane aşkının meyvesidir. Topkapı Sarayı'nda 1522 yılında doğan Mihrimah'a, Farsça'da Güneş ile Ay anlamına gelen adını, babası Sultan Süleyman koyar. Zaman geçip, Mihrimah Sultan 17 yaşına geldiğinde evlilik için iki aday gündeme gelir. Biri Diyarbakır Valisi Rüstem Paşa diğeri ise Başmimar Koca Sinan. Mimar Sinan o yıllarda evlidir ve 50'li yaşlarındadır. Mihrimah, Hürrem Sultan'ın da girişimleriyle kayıtlara rüşvetçi ve entrikacı kimliğiyle geçen Rüstem Paşa'yla evlendirilir. Aradan yıllar geçer Mihrimah Sultan, Koca Sinan'ı bir gün huzuruna çağırarak İstanbul'da güzel bir yerde kendi adına bir külliye yapmasını ister. Mihrimah, Sinan'ın "Nereye yapılmasını arzu edersiniz" sorusuna "Yerini sen seç" diye cevap verir. Bunun üzerine Mimar Sinan, 1540 yılında Üsküdar'daki Mihrimah Sultan Külliyesi'nin temelini atar. Külliye, 1548 yılında tamamlanır. O günden Mihrimah Sultan ile Mimar Sinan'ın bir araya gelmesi için aradan tam 14 yıl geçmesi gerekecektir. Mihrimah Sultan 1562 yılında Mimar Sinan'ı bir kez daha huzuruna çağırır ve İstanbul'da kendi adına bir külliye daha yapmasını ister. Bu külliyenin yerini de tıpkı ilkinde olduğu gibi yine Koca Sinan seçecektir. Sinan da ikinci külliye için İstanbul'un en yüksek tepesini seçer. Yeni külliye Edirnekapı surlarının dibine inşa edilecektir. AŞKIN AYDINLIK VE KARANLIK YÜZÜ Rivayete göre Koca Sinan derin bir tutkuyla âşık olduğu Mihrimah Sultan'a kavuşamamıştır ama ona olan aşkını olanca güzelliğiyle sanatına yansıtmıştır. Kimi sanat tarihçilerinin iddialarına göre, Mihrimah Sultan adına yapılan külliyelerin duru, gösterişsiz ve asil duruşuna rağmen içinin alabildiğine aydınlık olmasında da Sinan'ın duygularının izleri sürülebilir. Acaba Sinan Mihrimah Sultan'ın iç güzelliğini bu şekilde mi anlatmaya çalışmıştır? Yine iddialara göre Sinan'ın Mihrimah Sultan'ın eşi Rüstem Paşa için yaptığı caminin çinileri ve süslemelerinin tüm ihtişamına rağmen diğer bütün yapılarının aksine daha karanlık olmasının altında da bu aşkın izleri vardır. Matematik dehası Sinan, Mihrimah için yaptığı iki külliyenin içinde yer alan camilere bir sır da gizlemiştir. Mihrimah Sultan'ın Güneş'le Ay anlamına gelen ismine ithaf edercesine yılın sadece birkaç gününde Nisan ve Mayıs aylarında bir caminin arka cephesinden güneş batarken diğerinden ay doğmaktadır. Mimari ve Aşk adlı belgesele danışmanlık yapan Prof. Dr. İlber Ortaylı, bu aşkın hiçbir şekilde belgelenemediğini vurgulayarak, "Hikâyenin bir fanteziden, efsaneden öteye geçmesi mümkün değil. Kişi Mimar Sinan da olsa imparatorluğun sadrazamının tek eşine böyle duygular beslenmesi hayatının sonu anlamına gelir. Camilerin yerleri seçilirken veya mimarisinde, Mihrimah Sultan'a özel hesaplar yapılmış olması da bu aşkın varlığını kanıtlamaya yetmez. Mimar Sinan, hangi eserinde hesap yapmamıştır ki?" diyor. Mimar Sinan hakkındaki en kapsamlı kaynak olarak bilinen "Sinan Çağı Osmanlı İmparatorluğu'nda Mimari Kültür" isimli kitabın yazarı Harvard Üniversitesi Öğretim Görevlisi Prof. Gülru Necipoğlu da bu aşkın ilk kez Arthur Stratton isimli yazar tarafından dile getirildiğini belirterek, "Stratton, 1972 yılında Londra'da yayınladığı Mimar Sinan'ın biyografik romanında ikisi arasında bir aşk kurgusu yapmış. Ancak bunu yaparken belirttiği herhangi bir kaynak yok. O zamandan beri dilden dile dolaşan bir hikâye bu. Tarihle ilgili bir şey söyleyeceksek ancak belgeler üzerinden konuşabiliriz. Böyle bir kaynak olmadığı için de anlatılan aşkın tamamen hayal ürünü olduğunu düşünüyorum" dedi. Belgeselde Mimar Sinan'ın iki cami arasına gizlediği aşkını anlatan Prof. Dr. İskender Pala ise filmde mecaz bir anlatım kullanıldığını söyleyerek "Mimar Sinan, bir kadına âşık olsaydı bu kişi Mihrimah Sultan olurdu. Bana göre âşıktı ki iki abidede onun ismini bir araya getirdi. Adını kıyamete kadar yaşatacak iki abideye imza attı. Bunu yedi-sekiz sene evvel bir akşamüstü kendi gözlerimle gördüm. İki külliyeyi de gören bir yerde duruyordum, birinden güneş batarken, diğerinden ay doğuyordu. O an gözlerimdeki perde açıldı. Mimar Sinan, bilimadamı olduğu gibi aynı zamanda bir sanatçı. Şairlerle dost. Baki'yle yakın arkadaş. Eserlerinde de şiirsel bir anlatım olması çok doğal" diyor. Mimari ve Aşk'ın künyesi Prof. Dr. İlber Ortaylı, Prof. Dr. Azmi Özcan ve Mimar Dr. Sinan Genim'in danışmanlığında hazırlanan belgeselde Prof. Dr. Metin Sözen, Prof. Dr. İskender Pala ve Haluk Dursun'un anlatımları da yer alıyor. Kültür ve Turizm Bakanlığı Telif Hakları ve Sinema Genel Müdürlüğü ile Yapı Kredi'nin katkılarıyla geçtiğimiz hafta tamamlanarak piyasaya sürülen 40 dakikalık belgeselin yönetmenliğini Cengiz Özdemir yaptı. Türkçe ve İngilizce anlatım seçenekleri bulunan belgeselde devşirme Sinan'ın Kayseri'de doğduğu evin görüntüleri, İstanbul'a getirilişi, Yeniçeri Ocağı'ndaki askerlik hayatından baş mimarlığa giden yolculuğunun hikayesi, eserleri ve tarzı hakkında da geniş bilgiler yer alıyor.
1 Mihrimah Sultan Ve Mimar Sinan Mimar Sinan ve Büyük Aşkı Mihrimah Sultan Osmanlının büyük cihan padişahı Kanuni Sultan Süleymanın ve büyük aşkı Hürrem Sultanın bir kız çocuğu gelir Dünyaya. Efsane bir askın meyvesidir bu çocuk ve bu yüzden belki efsane aşkların en temeline en masalsı olanına ithafen ismi Mihrimah konulur Mihr-ü Mah Farsça da Güneş ve Ay demektir. Zaman hızla geçmiş Mihrimah Sultan büyümüş 17 yaşına gelmiştir ki o zamanlar için evlendirilmesi uygun olan bir yaştadır. İki talibi olur biri Diyarbakır valisi Rüstem Paşa dırdiğeri ise sarayın baş mimarı Mimar Sinan. Padişah biricik kızını Rüstem paşa ile evlendirir Sinan evlidir ve 50 yaşındadır ama bilinen odur ki Mihrimah Sultana deliler gibi aşıktır. Mimar Sinan o derece derin bir tutku ile aşık olduğu Mihrimah Sultana kavuşamamıştır fakat ona olan aşkını olanca güzelliğiyle sanatına yansıtmıştır. İstanbulun en güzel yerlerinden birine Üsküdara Mihrimah Sultan adına bir cami yapması istenir yılında inşa etmeye başladığı camiyi 1548 yılında inşa edilirken bir yandan kendi aşkını anlatır hiç şüphesiz ve eserine sanki eteklerini giymiş bir kadın siluetini verir ayrıca cami için mimari olarak esinlendiği örnek aldığı yer ise bir başka aşka kutsal bir aşka adanmış bir şaheserdir ; Ayasofya. Bahsi geçen bu cami 2 Minareli olup padişah fermanı ile yaptırılan bir eserdir ama Sinanın söyleyecekleri bununla bitmemiş olacak ki bu eserden 14 yıl sonra o güne kadar ilk defa padişah fermanı olmaksızın Edirnekapı da surların yakınına pek kimsenin ilgilenmediği ıssız yalnız ama İstanbul un en yüksek tepesi olan bir yere sanki aşkının gizliıssız ve yalnızlığını ama bir o kadar büyüklüğünü haykırmak istermişcesine ikinci bir eser yapmaya koyulur. Mihrimah Sultana ithafen. Derler ki; cami Mihrimah sultanın o duru gösterişsiz ve bir o kadar asil güzelliğine istinaden küçücüktür ve sadece 38 mt bir minareye sahiptir. Bir adet incecik kubbesinin üzerindeki 161 pencere ise iç güzelliğinin ne kadar aydınlık ve berrak olduğunu temsil eder bu sayede gün ışığının her köşede adeta dans ettiği kadınsı edalı. o tarihte bu açıklıktaki ve bu kalınlıktaki bir kubbeye o kadar pencere dünya üzerinde sadece Mimar Sinan tarafından yapılabilirdi cami içindeki pandatiflerde ve minare kenarlarındaki upuzun işlemelerde de Mihrimah Sultanın o çok güzel ayak topuklarını döven upuzun saçları tasvir edilmiştir. Ve yine denir ki Mihrimah Sultanın statüsü iki minareli cami yaptırmaya yetmesine rağmen yalnızlığını simgelemesi anlamında tek minareli yapılmıştır bu cami. Ama Sinan aşkını öyle sihirli bir tılsımla mühürlemiştir ki bu sırra şaşırmamak o sevdaların naifliğine imrenmemek elde değil. Sinan Ustanın aşkının vesikasıdır sanki iki caminin de yeri özenle seçilmiştir. Güneşin doğum ve batım yerleri tespit edilerek yapılmış camilerdir. Edirnekapıdaki Mihrimah Sultan Camiini aynı anda görebileceğiniz bir yer tespit edin. Günbatımında elbette yılın sadece bir gününde ki o gün 21 Mart gece ile günün birbirinre eşit olarak kavuştuğu gündür daha enteresanı o gün Mihrimah Sultanın doğum günüdür göreceğiniz muhteşem manzara şudur Edirnekapı Camiinin tek minaresinin arkasından güneş batarken Üsküdardaki caminin minareleri arasından ay doğmaktadır! Bu nasıl bir hesaplama bu nasıl bir estetik anlayışıdır! alıntı
mimar sinan ve mihrimah sultan